Katar’ın Emiri Hamad Bin Halifa al Thani, 25 Şubat günü Yunanistan’ın başkenti Atina’ya resmi bir ziyaret yaptı.

Katar Emiri, 3 gün Atina’da kaldı ve hem resmi hem de ticari görüşmeler yaptı. Ticari görüşmeleri ve Yunanistan hükümet yetkilileri ile yaptığı görüşmeler çok önemli. Bir yerde de Doğu Akdeniz’deki doğalgaz krizini tetikleyici içerikte. Özellikle Exxon-Mobil grubunun yetkilileri ile Atina’da görüşmesi ve Exxon-Mobil grubunun Katar Petrol Şirketi ile ortaklaşa Kıbrıs Rum tarafının tek taraflı ilan ettiği 10. Parselde ortaklaşa ilkbaharda arama ve sonbaharda da sondaj yapmasına karar verilmesi Türkiye ve KKTC açısından bir takım sıkıntılar çıkaracak önemde.

Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge içindeki 10. parselde Exxon-Mobil-Qatar Petroleum konsorsiyumuna ait 2 gemi arama ve sondaj faaliyetlerine 5 Mart günü başlıyor. Sondaj ise Ekim ayında yapılacak. 

Güçlü bir Amerikan şirketi olan Exxon-Mobil şirketinin kirasında bulunan Ocean Investigator ve Med Surveyor adlı arama ve sondaj gemileri şu anda Doğu Akdeniz’de bulunuyor.  Ocean Investigator adlı sondaj gemisi Atina’nın güney doğusundaki, Türkiye düşmanı teröristlerin eğitildiği “ünlü” Lavrion şehrinin açıklarında demirli. Med Surveyor adlı gemi ise İsrail’in liman kenti olan Hayfa’nın 350 kilometre (190 deniz mili) açığında, Kıbrıs adasının güneyinde demirli. Her iki gemi Exxon-Mobil-Katar Petrol konsorsiyumunun aldığı ortak karara göre gerektiği sayıdaki sondaja Ekim ayında başlayacak. 

ABD 6. FİLOSUNU AKDENİZ'E GÖNDERİYOR

ABD hükümeti ise Suriye’deki durumun kendi kontrollerinden çıkması nedeni ile 6. Filosunu Akdeniz’e göndermek kararını aldı.

İşin ilginç yanına ve büyük tesadüfe göre, 10. Parselde başlayacak arama ve sondaj işlemleri tam da 6. Filonun Doğu Akdeniz’e geleceği tarihle çakışıyor. ABD’nin gerçekte vermek istediği mesaj, “ABD, Rumların tek yanlı Münhasır Ekonomik Bölge ilanını ve bu bölge üzerindeki egemenlik haklarını tanımaktadır ve 10. Parselde Exxon-Mobil-Katar Petrol konsorsiyumunun yapacağı işlemleri de desteklemektedir. Türkiye’nin müdahalesi olursa da gerektiğinde 6. Filo söz konusu arama ve sondaj gemilerini koruma görevini yapacaktır.” demeye getiriyor.

GÖSTERMELİK HAREKET

Suriye’deki olumsuz gelişmeler nedeni ile ABD Deniz Filosundan 4 gemi, USS New York (LPD-21), USS Iwo Jima (LHD-7), USNS William McLean (T-AKE-12) ve USS Oak Hill (LSD-51)  28 Şubat Çarşamba günü Cebelitarik boğazından Akdeniz’e giriş yaptı. Hedefleri Levant, daha doğrusu 10. Parselin yer aldığı Güney Batı Kıbrıs açıkları ile 3. Parselin yer aldığı Mağusa Körfezi arasındaki bölge. Göstermelik amaç, Suriye’ye olası müdahale.

Gerçek amaç, Pazartesi günü 10. Parselde arama işlemlerine başlayacak olan Ocean Investigator ve Med Surveyor adlı gemilere muhafızlık etmek ve olası bir Türk müdahalesine mani olmak.

Anastasiadis bu nedenle yaptığı açıklamada “Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin isteksizliği nedeniyle Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması imkansız” dedi. Güvencesi ABD ve AB. İstediği ise asırlardır yaptıkları gibi Batılı devletlerin Türkiye’ye yapacakları baskılar ile Kıbrıs adasına tamamen hakim ve egemen olmak…

Bu arada Rum basını da , Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”ine yönelik itiraz etme çabası içerisinde, Exxon Mobil şirketinin, ileriki günlerde, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki 10’uncu parselde, ileri götüreceği araştırmaları,  “yasa dışı faaliyet” olarak nitelendirdiğini ve bu kapsamda anti-Navtex yayımladığını iddia etti.

Fileleftheros gazetesi, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” ve ve buna eş zamanlı olarak bölgedeki tüm Navtex çeşitlerini yayımlamasıyla alakalı  Rum Yönetimi’nin sorumluluğu altındaki bölgelere itiraz etmesi çabası içerisinde olduğunu ileri sürdü ve Türkiye’nin, Exxon Mobil’in, sözde Rum “MEB”i içerisindeki10’uncu parselde, ileriki günlerde ileriye götüreceği araştırmaları yasa dışı olarak nitelendirdiğini savundu.

Gazete, Almanya’nın Güney Kıbrıs’ın  ayrıca bölge için Navtex yayımlayan Rum Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nin yetkisini mutlak şekilde tanımasından dolayı Türkiye’nin “rahatsızlık duyduğunu”, buna bağlı olarak dün, Güney Kıbrıs’ın son 48 saat içerisinde yayımladığı iki(10’uncu parseldeki çevre araştırması ve Alman gemisi Maria S.Merian’ın bilimsel araştırmaları) Navtex’e karşılık olarak, anti-Navtex şeklinde 3 Navtex yayımladığını ileri sürdü.

Türkiye’nin yayımladıklarından bir tanesinin, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB’”i içerisindeki 10’uncu parseldeki çevresel araştırmalara ilişkin Rum tarafının Navtex’ine karşı olduğunu yazan gazete Türkiye’nin, bunun yetkisiz bir makam tarafından verildiğinden de söz ettiğini belirtti.

Gazete, Türkiye’nin diğer Navtex’inin ise, Alman gemisinin, bölgede yapacağı bilimsel araştırmalara karşı olduğunu yazdı.

Habere göre Türkiye ayrıca “Rum Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nin, yetkilenmemiş bir merkez, duyurularının ise geçersiz olduğundan, tek yetkilendirilmiş merkezin ise Antalya’da bulunduğundan” bahseden genel bir anti-Navtex de yayımladı.

Gazete haberinde ayrıca Türkiye’nin, Alman “Maria S.Merian” gemisinin bilimsel araştırmalarına atıfta bulunarak, gemi yetkililerinin, araştırmalar için Rum Yönetimi’nden talep ettiklerinden farklı olan,  Kıbrıs’ın güneyini bağlayarak Navtex yayımladığını, bunun da, Türk Navtex’inin amacının denizcilik güvenliği değil, Güney Kıbrıs aleyhine, uluslararası meşruiyete karşı provokasyonlarda bulunmak olduğunu iddia etti.

Türkiye’nin geçtiğimiz hafta cumartesi günü, aynı gemi için Kıbrıs’ın güneyinden, Girit’in batısına kadar olan bölgeyi bağlayan Navtex yayımladığını da anımsatan gazete, Rusya Deniz Kuvvetleri’nin, sözde Rum “MEB’”i içerisindeki 10’uncu parsel yakınındaki tatbikatları için Rum Yönetimi’nin yayımladığı Navtex’in meşruluğunu şüpheye düşürme çabasının da şaşkınlığa neden olduğunu, geçmişte, Rus makamlarının Güney Kıbrıs yetkililerine yönelmesini önleme çabası içerisinde Rus tatbikatları için anti-Navtex yayımladığını da belirtti.    

Doğalgaz fonuna ilişkin yasa tasarısı

Fileleftheros gazetesi ekonomi eki “Doğalgaz Fonu’na İlişkin Yasa Apar-Topar” başlıklı haberinde, Rum Meclisi Maliye Komitesi’nde, enerji alanındaki gelişmelerin yeniden gündeme geleceğini yazdı.

Gazete, hükümetin, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisinde yer alanlar nedeniyle Hidrokarbon Fonu olarak bilinen Ulusal Yatırımlar Fonu’nun kurulması ve faaliyete geçmesine yönelik yasanın ve ilgili tüzüklerin ivedilikle onaylanmasını istediğini belirtti.

Habere göre bu konunun, Rum Meclisi Maliye Komitesi’nin gelecek Pazartesi günü gerçekleştireceği toplantıda gündeme gelmesi bekleniyor.

Delek-noble

Öte yandan Alithia gazetesi, Mada Masr haber sitesinin haberine dayanarak, Delek ve Noble şirketlerinin, Doğu Akdeniz Doğalgaz Şirketi’nden boru hattı satın almak için, söz konusu şirketin hissedarlarıyla görüşme halinde olduğunu yazdı.

Haravgi gazetesi aynı haberi “Delek-Noble’den, Mısır Şirketi’nden Boru Hattı Satın Almak İçin  Görüşmeler” başlığıyla aktardı.

Vira Haber