Devlet arşivlerinde elektronik ortamda taranıp muhafaza edilmesi gereken milyarlarca sayfa bulunduğu söyleyen Bakan Yıldırım, "İzmir'i bu işin merkezi yapacağız" diye konuştu

SGK'nın sanal arşiv oluşturması için 5 yıl süreyle 15 bin kişi istihdam etmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, "Tüm kurumlar hesaplandığında kentte 5 bin gence iş sağlanır" dedi

Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, bilişimin, işsiz gençlerin istihdamında önemini vurgulayarak İzmir için önemli bir açıklamada bulundu. İstanbul'da faaliyet gösteren çağrı merkezlerini Anadolu'ya yaydıklarını, yeni gündemin ve iş kolunun ise dijital arşivleme olduğunu söyleyen Yıldırım, "Devletin arşivlerinde milyarlarca sayfa var. Bunları koyacak yer bulamıyoruz. Bunların elektronik ortamda taranıp, muhafaza edilmesi gerekiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bir sanal arşiv oluşturması için 5 yıl süreyle 15 bin kişi istihdam etmesi lazım. Diğer kurumları da hesap ederseniz muazzam bir iş alanı var. Biz bu alanda İzmir'i merkez yapmak istiyoruz. Kısa vadede 5 bin gence iş bulma şansımız var" dedi. Yıldırım, ayrıca "İzmir'i elektronik ticaretin merkezi yapabiliriz" diye konuştu.

Dün sabah Hilton Oteli'nde bir basın toplantısı gerçekleştiren Yıldırım, AK Parti'nin Seçim Beyannamesi'nin İzmir bölümünde yer alan tüp geçitle ilgili de açıklamalarda bulundu. İnciraltı ile Çiğli arasına yapılması planlanan yaklaşık 7 kilometre uzunluğundaki Körfez tüpgeçitinin güzergahını değiştirdiklerini söyleyen Yıldırım, "Daha önce İnciraltı ile Çiğli arasına planlanan tüpgeçitten, hazırlanan fizibilite raporlarının olumsuz çıkması nedeniyle vazgeçtik. Tüpgeçitin güzergahını değiştirdik. Yeni bir fizibilite raporu hazırlattık ve bu raporlar uygun çıktı. Şimdi tüp geçiti yeni güzergahında yapacağız" dedi. Yıldırım, gazetecilerin ısrarlarına rağmen yeni güzergahı açıklamadı.

25 MAYIS'TA HAZIR
Bir gazetecinin İzmir'le ilgili açıklanacak çılgın proje hakkındaki sorusuna, "Çılgın proje benim kullandığım bir ifade değil ama İzmir'in şuur altında böyle bir beklentisi olduğu ortaya çıktı" şeklinde yanıt verdi. İzmir'le ilgili hazırladıkları tüm projelerin "çılgınca" olduğunu dile getiren Yıldırım, üzerinde çalıştığı projelerin 25 Mayıs'ta kamuoyuyla paylaşılacak duruma geleceğini söyledi. Projelerin tek farkının, üzerinde çalışılmış, uygulanabilirliği yüksek projeler olduğunu ifade etti.

'FARKLI ALGILANDI'
Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından internet kullanıcılarına Ağustos ayından itibaren getirilmesi planlanan filtreleme sistemi ile ilgili soruyu da yanıtlayan Yıldırım, konunun farklı algılandığını söyledi. İnternetin, kontrol edilmesi imkansız bir alan olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'de 35 milyon insanın yurtiçi ve yurtdışı ile iletişim halinde olduğunu, tamamının iddia edildiği gibi izlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Böyle bir şey için 100 bin kişilik bir ekip kurulması gerektiğini belirten Yıldırım, bir espri yaparak, "Belki işsizliği böyle çözeriz" dedi. Dünyanın da internet güvenliği konusuna çözüm bulma arayışında olduğunu dile getiren Yıldırım, "Bu işe çok kafa yorduk. Son günlerdeki tartışma tamamen bir iletişim kazası. YGS'deki kaza gibi. Dünya bu işi nasıl yapacağını tartışıyor. Hepimizin ailesi var, çocukları var. Çocukların karşısına istem dışı bazı siteler geliyor. O sitelere çocuklar, gençler giriyor. Bunların doğurduğu sıkıntılar var. Aileler de sabit hat aboneliğini iptal ettiriyor. Sabit hat kullanıcılarında düşüş var. Çocuğu korumak için interneti kapatmak doğru bir yöntem mi? O halde internetle ilgili isteyen ailelere filtre programı verilebilir" dedi.

'İSTEYEN KULLANIR'
Filtre uygulaması ile ilgili bazı bilgiler veren Yıldırım, "Bu sistemde bilgisayarı açınca 'filtre istiyor musun?' sorusu gelecek. İstiyorsan alacaksın, istemiyorsan aynen devam edeceksin. Ya da istiyorsan sana bir şifre veriliyor, onunla giriyorsun. Aile ve çocukları korumak anayasa ile devletin görevi. 'İnternet karartılıyor, esaret altına alınıyoruz' demek bu işi anlamamak. Uygulamada bir değişiklik yok, isteyen kullanır, istemeyen kullanmaz" dedi.

'YERİMİZDE SAYARIZ'
Her projenin kendi kaynağını ürettiğine inandığını belirten Yıldırım, hazırlıksız başlanan projenin hüsranla biteceğini söyledi. Yıldırım, "Projeniz iyi değilse, riskleri hesap edilmemişse tünele girer, kaybolursunuz. İzmir metrosunda yaşanan durum bu. Kaynak sorunu değil, tecrübe noksanlığı. Bunu görüyorum. Başkan'a (Aziz Kocaoğlu) da söyledim. 'Ne zaman ne destek gerekiyorsa vermeye hazırız' dedim. Hedefler büyük olabilir. Ama vizyoner bir bakış olmalı. Küçük küçük adımlar atmazsak yerimizde sayarız" dedi.

"Ağabeylik yapacağız"
İzmir'de deniz ulaşımının yaygınlaşması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Köfez'in temizliği ile ilgili sorunun da çözülmesi gerektiğini söyledi. Deniz ulaşımı ile ilgili alternatifleri Büyükşehir Belediyesi'nin yapması gerektiğini belirten Yıldırım, "Biz 'belediyenin görevi, yapmalı' diyoruz. Hemen 'belediyemezi laf etme' diyorlar. Ama belediye kendisi yapmıyorsa, birine verip yaptıracak. Ben yaptırırsam bozulurlar. Fakat biz herkese ağabeylik yapacağız. Bunu olumsuz büyüklük anlamında söylemiyorum. İzmir'e iş yapma konusunda herkesi bir araya toplayacağız. Biri bir proje başlatıyor, diğeri mahkemeye gidiyor. Hangi projeyi konuşsak, hukuki meseleler, herkes birbirini yormuş. Proje ise yerinde duruyor. Herkesin birlikte hareket etmesi lazım" dedi.

Yeni Asır