Denizden ekmek çıkarmak zor
Ulaştırma Bakanı Yıldırım: “Laf Üretmek İçin Yorulanların Yanında Hizmet Üreterek Yorulmayan İktidarız”…
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yapılan yatırımların yapım süresinin uzamasının hem devlete hem de vatandaşa yük getirdiğini belirterek, “Bizim farkımız bu. Bizim farkımız, laf üretmek için yorulanların yanında hizmet üreterek yorulmayan iktidarın farkıdır bu. İşte hizmet burada” dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kozlu beldesi sahilinde yaptırılan balıkçı barınağının açılışında halka ve balıkçılara hitaben yaptığı konuşmada, denizden ekmek çıkarmanın, ekmeğini taştan çıkarmak kadar zor olduğunu söyledi. Ekmeğini taştan çıkaran kent konumunda bulunan Zonguldak'ta, yerin yüzlerce metre altında 'Karaelmas' denilen kömür için tüneller açarak gece gündüz çalışan, ekmeğini taştan çıkaran kentlilere, balıkçılara hizmet etmenin kendileri için mukaddes olduğunu vurgulayan Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: ''1995'te burada 3-5 kamyon taş ve birkaç blokla çalışmalara başlanmış ama yarım bırakılarak hiçbir şey yapılmamış. Üzerinden 8 yıl gibi bir zaman geçmiş, ama balıkçı barınağında değişen bir şey olmamış. Bu yatırımlar, başlanıp zamanında bitirilemeyince hem yatırımlardan beklediğimiz fayda olmuyor denizci, balıkçı ve reislerimiz sıkıntı çekmeye devam ediyor, hem de yatırım uzadığı müddetçe devlete millete maliyeti de gittikçe artıyor. Bizim farkımız bu. Bizim farkımız, laf üretmek için yorulanların yanında hizmet üreterek yorulmayan iktidarın farkıdır bu. İşte hizmet burada.''
Zonguldaklının tünelleri taş kömüründen bildiğini anlatan Bakan Yıldırım, şöyle devam etti: ''Kentin tünelleri, yollarında var. Zonguldak'ın doğusunda, batısı güneyi kara yolunda 10 tane tüneli yapıyoruz. Kenti 'çıkmaz sokak' olmaktan kurtaracak Ankara'ya, İstanbul'a, dünyaya bağlayacağız. Burada coğrafya zor, dağları sarp, geçit vermiyor. İyi de 'zor olunca Zonguldaklı kaderine razı mı olacak, bu dava aşılamaz mı, bunun teknolojisi yok mu? Şimdi artık tünel makineleri var. 100 yıl önce demir yolu tünelini, iğne ile kuyu kazar gibi kazarak yapmışız. Bugünkü teknolojide Uludağ, Ordu, Ünye, Van ve 60 metre derinlikten İstanbul'un Avrupa'yı Asya'ya bağlayan tünellerini yapanlar Zonguldak'ın Mithatpaşa Tüneli'ni yapamaz mı? Tabi ki yapar, Zonguldak bunu çoktan hak ediyor. Biz vazifemizi en iyi şekilde yapacağız. İktidar, dağları delerek Zonguldak'ı Ereğli ve Filyos'a, Dorukhan Tüneli'ni yararak Ankara ile buluşturur.'' ''Milletimiz isteyecek biz yapacağız, bunun için buradayız'' diyen Yıldırım, ''Başbakanımız 'hava yolu, halkın yolu olacak' dedi. Hava yolu halkın yolu oldu mu? 59, 70 ve 100 TL'ye vatandaşımız uçağa biniyor mu, 10 milyon vatandaşımız ilk kez uçakla tanıştı mı? Siz isteyeceksiniz biz yapacağız'' diye konuştu.
Yarım kalan Alaplı, Hisarönü, Kilim ve Kozlu balıkçı barınaklarının bitirildiğini ve 100 milyon TL'ye mal olduğunu belirten Bakan Yıldırım, şunları söyledi: ''Bunlar helal olsun balıkçılarımıza, onlar hak ediyorlar. Çünkü onlar Karadeniz'in çılgın sularında mücadele vererek ekmeğini kazanıyorlar. Balıkları, onların sayesinde yiyoruz. 2004'te balıkçılara 'mazotu ucuzlatacağız' dedik, ucuzlattık mı? Şimdi ucuza mazot alabiliyor musunuz? İşte böyle laf yok, iş var. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek gelen iktidar var. Dün yaptık, bugün yapıyoruz, yarın da yapacağız. Zor olan hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır, bu anlayışla çalışıyoruz.''
Vali Ata da, balıkçılık sektöründe sorunların giderilmesi, ekonomiye daha büyük katkı verecek duruma gelebilmesi için bakanlık düzeyinde önemli çalışmalar yapıldığını söyledi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Zonguldak'ın üniversite kenti olmasını istediklerini belirterek, ''Zonguldak Karaelmas Üniversitesi bünyesinde Bartın ve Karabük Üniversitesini çıkardı. Şuanda 25 bin öğrenciye sahip. Hedeflerimize tek tek ulaşıyoruz'' dedi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen de, Zonguldak'ta 4 balıkçı barınağının hizmete açıldığını, Türkiye'nin dünya devleti olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydetti.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ise devleti yönetmenin ve buna talip olmanın herkesin harcı olamayacağını, Ulaştırma Bakanının laf değil iş ürettiğini belirterek, Bakan Yıldırım'a teşekkür etti.
Kozlu Belediyesi Folklar ekibi gösteriler sundu, daha sonra Bakan Yıldırım ve protokol, barınağın açılış kurdelesini kesti.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım Ereğli'de
Bakan Yıldırım, Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Tersaneler Bölgesi'nde yapım çalışmaları süren ''Korumalı Su Alanı''nda incelemelerde bulundu, Ereğli Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem'den bilgiler aldı. Burada, Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk, tedavisi sırasında kendisine yardımcı olduğunu söylediği Yıldırım'a çeşitli hediyeler sundu. Erdem, beraberinde protokolle Ustaoğlu Gemi Tersanesi'ne geçen Yıldırım'a, bölgede denizcilik ve tersanedeki gelişmelerle ilgili brifing verdi. Yıldırım, konuşmasında, Ereğli'nin, Karadeniz Bölgesi'ndeki tersaneciliğin merkezi olduğunu ve o yüzden buraya teşvik uyguladıklarını söyledi.
Bölgenin, zor şartlarda çalışılan görünümden, modern tersane görünümüne döndüğünü anlatan Binali Yıldırım, şöyle konuştu: ''Ama küresel mali kriz önce denizcilik sektörünü vurdu, devam eden siparişler durdu. Geçen hafta gittiğim Çin'deki tersanelerde de durum aynı. Bunlar küresel krizin bize getirdiği işler, ama bunların hepsi geçecek. Dünyanın gemi ihtiyacı devam ediyor. Yaşlanan koster filomuz, kamuoyunun ihtiyaçları var. Bunları dikkate alarak, geçen ay Kredi Garanti Fonuna bir istisna yaparak denizciliği ve tersaneciliği de dahil ettik. Özellikle yarım kalan gemilerin tamamlanması için mekanizmayı işletmeye karar verdik. Böylece 3 yılı ödemesiz 8 yıl geri ödemeli 25-30 milyon liraya kadar kredi imkanı doğacak. Bankalar, gemi ve tersane sahipleri arasında oluşan teminat farkı bu şekilde kapatılmış olacak ve işler yeniden normal seyrine dönecek. Düşünce bu.'' Burada başlatılan korumalı su alanının bitme noktasına geldiğini, ancak bunu bilmeyene anlatmanın da zor olduğunu belirten Yıldırım, ''(Millet tersane yapıyor, onların işini niye biz yapıyoruz) gibi suallerle karşılaştık. Donatım rıhtımlarındaki kullanım hattı meselesi herhalde yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Tersaneler yolu bizim ağımızda değil, böyle olunca da harcama yapmamız hukuken mümkün değil. Tavsiyem, bağlı bulunduğu bölgeyle sembolik rakamlarla protokol yapılsın, arkadaşlar da destek olsunlar'' diye konuştu. Ereğli Limanı meselesinin üzerinde düşünülmesi gereken konu olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, ''Liman işi apayrı bir iş. Gümrüğünü kuracaksın, diğer alt yapısını oluşturacaksın, o işi ayrı konuşmamız lazım'' dedi.
Alaplı'da yapılması düşünülen liman yerindeki incelemeleri sırasında yetkililerden bilgi alana Yıldırım, şunları kaydetti: ''Geçmişte limanlar çok amaçlı yapıldı. Bizim limancılık anlayışımızda hepsi olsun diyoruz. 4 göz bir arada dökme, konteyner, ro-ro yapalım. Tam 40 ambar liman anlayışı. Artık bu öldü, bitti, bir tercih yapmamız lazım. Bölgenin ihtiyacı neyse onu yapacağız. Öbür türlü yatırıma yazık olur. Birbirini baltalayan, tezat olanları yapmamamız lazım.'' Alaplı-Akçakoca yolu üzerindeki duble yol için başlatılan tünel açma çalışmalarını inceleyen Bakan Yıldırım, ''Çalışmalarla ilgili bir şey söylemeye lüzum var mı? Görüyorsunuz, çalışmalar gece gündüz devam ediyor. Seneye bu vakte kadar Düzce, Alaplı, Ereğli arasındaki yol tamamen oto yol kalitesinde tamamen bitmiş olacak. Zonguldak yolunda biraz daha fazla işimiz var, çünkü zor bir coğrafya var'' dedi.
Bakan Yıldırım'ın tünellerden ayrılışı sırasında yanına gelen Kasımlı Köyü Muhtarı Orhan Yener, bölgede yetişen fındıktan ikramda bulundu, köy yolunun ana yol bağlantısı ile ilgili sorunlarını iletti. Bu arada, Yıldırım'ın AK Parti Zonguldak İl Başkanlığında partililerle yapacağı toplantı, Gökçebey ilçesi Bakacakkadı 100'üncü Yıl Atatürk Hizmet Köyü'nde basına kapalı gerçekleştirildi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım Filyos'ta
Bakan Yıldırım, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Beldesi Belediye binası önünde halka hitaben yaptığı konuşmada, hava alanına geldiğini ve yol boyunca Vali Erdal Ata, milletvekilleri ve belediye başkanlarından sorun ve taleplerini dinlediğini söyledi. Filyos havzasının bölgeye hayat verecek en önemli havzalardan birisi olduğunu anlatan Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: ''25 yıl önce burasının 6-7 milyon metre karelik kısmının kamulaştırma işleri tamamlanmış, ama maalesef yıllarca üzerinde hiç bir işlem yapılmamış. Şimdi burayı limanı, endüstri tesisleri, serbest bölgesi ile birlikte büyük bir cazibe alanı, bölgenin parlayan yıldızı haline getireceğiz. Bunun için yolun çoğu gitti, azı kaldı. Bu yıl içerisinde limanın yap-işlet-devret modeli ile yapılması için ihaleye çıkacağız, son hazırlıklar tamamlanıyor. Buradaki balıkçı barınağının 1995'te yapımına başlanmış, bizim hükümetimize kadar yapılan iş sadece yüzde 15, geldik bunu da tamamladık. Kilimli, Kozlu Beldesi ile Alaplı ilçesini de tamamladık. Bu 4 balıkçı barınağına 110 milyon TL harcadık. Bununla kalmadık, gelir gelmez balıkçılarımızın kullandığı yakıtı, mazotu yüzde 50 indirdik. Eğer bunu vermeseydik, balıkçılarımız barınaktan dışarıya çıkamazdı.''
Zonguldak Havalanı'na uzun süre tek bir uçağın inmediğine işaret eden Bakan Yıldırım, şöyle devam etti: ''Ne yapalım ne edelim diye uğraştık. Valiliğimizle beraber üzerinde çalışarak bir şirket kurduk. Şu anda İl Özel İdaremizin ortaklığında kurulan bu şirket sayesinde, Almanya'dan haftada 3 sefer, şimdi 4'e çıkıyor, uçaklar geliyor. Memleketlerinde izinlerini geçirecek vatandaşlarımız, doğrudan havaalanına iniyorlar. Bir süre önce özel şirket olan Borajet, buradan Trabzon'a aktarmalı İstanbul'a seferler başlattı. Şu anda bu seferlerde yüzde 60 doluluğa eriştik. Ama bunların devam etmesi sizlere bağlı, sahip çıkmanız lazım. Zor bir arazide, zor bir havaalanı, etrafı dağlık. Bu özel uçaklarla ancak sefer yapılabiliyor. Biz adamları zorladık buraya getirdik, bu seferlerin devam etmesi sizlere bağlı.''
Zonguldak'ta 2002'ye kadar yapılan duble yolun 15 kilometre olduğunu, kendi dönemlerinde ise buna 90 kilometre daha ilave ettiklerini vurgulayan Bakan Yıldırım, şunları söyledi: ''Ankara'dan çıkacaksınız, Mengen, Devrek üzerinden Zonguldak'a gelen yolun yüzde 95'i bölünmüş hale geliyor. Bir tek Zonguldak girişinde tünel var. Belki o zorlayabilir, bitmeyebilir. Onu da önümüzdeki yıl bitireceğiz. Artık 5-6 saatlik Ankara-Zonguldak yolu 2-2,5 saate iniyor. İşte hizmet bu, dağları deliyoruz. Yine 2. en önemli hedeflerimizden birisi, sadece Zonguldak'ı Ankara'ya bağlamak değil, aynı zamanda Zonguldak'ı batıya İstanbul'a bağlayacak hat neresi? Ereğli-Akçakocu üzerinden ve oradan devam edecek İzmit-İstanbul'dur. Şimdi bu yıl Sakarya'dan Karasu'ya demir yolu inşaatı ihalesine çıkıyoruz. Ondan sonra, adım adım bu tarafa geleceğiz. Artık 11,5 saat süren İstanbul yolculuğu yok. Duble yollarda çığır açtık. Türkiye çapında 12 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Cumhuriyet tarihinde 2002'ye kadar yapılanın tam 2 katını yaptık.''
Bu arada bir vatandaşın, ''Başkente tren yok'' demesi üzerine Bakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şimdi tren yolları yapılıyor, ondan sonra daha modern trenleri koyacağız. Onun için kaldırdık. Tren yolları biliyorsunuz 50 yıldır ihmal edilmiş. Şimdi Ankara-Eskişehir hızlı trenini yaptık. Ankara-Konya hızlı trenini bu yıl bitireceğiz. Şu anda devam eden 2 bin 500 kilometre yeni tren yolu var, yıllardır hiç yapılmamış. Başkaları laf etmekten yoruluyor, biz hizmet yapmaktan yorulmuyoruz. Türkiye'nin önü açılmıştır. Duble yolları, hava yolları, demir yollarını ve yollarınızı biz açtık, 12 Eylülde de adalet yolunu siz açacaksınız. Hazır mısınız 12 Eylülde adalete oy atmaya?''
Filyos beldesinin girişinde bir yaşlı kadının kendisine ''burada tuğla fabrikası olduğunu, burada çalışanlar ve firmanın ekonomik sıkıntıya girdiğinden 100 civarında insanın önümüzdeki aydan itibaren çalıştıramayacağını söylediğini'' ifade eden Bakan Yıldırım, şunları kaydetti: ''Biz firma ile görüşeceğiz. Bu özel sektör firmasıdır. Zorlukları, sıkıntılarına nasıl yardımcı oluruz, onu konuşacağız. Ama bir şey istiyorum, eğer siz iş verenseniz işinizin devamı yoksa maaş ödeyemezsiniz. Maaş ödeyemezseniz, insanları çalıştırmaya zorlayamazsınız. Herkesin ihtiyacı var, evine ekmek götürmesi lazım. Şimdi onun için şöyle bir şey yapacağız. Bu firma işçilerini, sizin evlatlarınızı çalıştıramayacaksa, biz ona bir teklif getireceğiz. Diyeceğiz ki 'senin işlerin düzelinceye kadar biz sana destek vereceğiz, hiç değilse yarı fiyatını biz karşılayacağız. Buna karşın siz işi devam ettireceksiniz. Çalışanlarımız da buna razı olacak'. Fedakarlığı karşılıklı yapacağız. Bu şekilde sıkıntıyı halledeceğiz. Bu iş yeri sadece iş yeri sahibinin değil, aynı zamanda çalışanındır.''
Virahaber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.