1. HABERLER

  2. DENİZ TİCARETİ

  3. DENİZ TİCARET ODASI

  4. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Coşkuyla Kutlandı
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Coşkuyla Kutlandı

Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Coşkuyla Kutlandı

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 98’inci yıldönümü, Beşiktaş Meydanı ve sahilinde düzenlenen törenlerle kutlandı. Törende İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da bir konuşma yaptı.

A+A-

Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önündeki törene, İstanbul Valisi Davut Gül, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı, önceki dönem Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, UAB Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral Rafet Oktar, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Meclis Başkanı Başaran Bayrak, Yönetim Kurulu Üyeleri, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca, UAB Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdürü Salih Tan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu Ünüvar, denizcilik sektörü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından başlayan törende İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Davut Gül, Adil Karaismailoğlu, Durmuş Ünüvar ve Tümamiral Rafet Oktar birer konuşma yaptı.

Kıran konuşmasında denizciler için 1 Temmuz tarihinin, 1926 yılından itibaren çok özel bir anlam ve yere sahip olduğunu belirterek, 815 sayılı “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasuları Dâhilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkındaki Kanun”un bu tarihte yürürlüğe girmesiyle Türk gemileriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kabotaj imtiyazı tanındığını kaydetti. Kanunun yürürlüğe girmesiyle denizcilik alanında ekonomik büyümenin önü açılarak bu alanda çalışacak Türk vatandaşlarının haklarının korunduğunu belirten Tamer Kıran, Kabotaj Kanunu’ndan 10 yıl sonra, 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Türkiye’nin denizlerinde egemenlik haklarındaki bütünlüğünün çok daha anlamlı hale geldiğini söyledi.

2-259.jpg

TAMER KIRAN: “MİLLİ BİR DENİZCİLİK KÜLTÜRÜ VE BİLİNCİ OLUŞTURULMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

Denizlerin tarih boyunca ülkelerin güvenliği ve refahı için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu; ünlü Türk denizcisi ve komutanı “Kaptan-ı Derya” Barbaros Hayrettin Paşa’nın döneminde dile getirdiği “Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur” sözünün günümüzde de önemini ve değerini aynı şekilde muhafaza ettiğini vurgulayan Kıran, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM Beşinci Dönem açılış konuşmasında, ‘En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız’ diyerek, denizciliğin önemini vurgulamıştır.

Denizcilik sektörü ülkemizde gelişme hızı açısından örnek alınacak nitelikte, lider bir sektördür. 2024 yılı mart ayı itibarıyla Türk denizciliğinin taşıma kapasitesi dünya sıralamasında 12.nci sıraya yükselerek 48,9 milyon DWT’a ulaşmıştır. Böylece Türk sahipli filomuz son 2 yılda yüzde 50’den fazla bir büyüme gerçekleştirmiş ve dünyada ilk 10’da yer alma hedefine bir adım daha yaklaşmıştır. Son yıllarda askeri ve sivil tersanelerimizde hemen her tipte modern ticaret ve savaş gemileri ile insansız su araçları inşa edilmesi ve bunların çeşitli ülkelere ihraç edilmesi ulaştığımız noktanın birer kanıtıdır ve ekonomimize yüksek seviyede katma değer sağlamaktadır.

Türk iş insanlarının, Türk bilim insanlarının, Türk mühendislerinin ve Türk işçilerinin ürünü olan projeler sivil ve askeri toplam denizcilik gücümüze kayda değer gelişmeler sağlamaktadır. Yapılanları değerlendirdiğimizde sahip olunan bilgi birikimi, kaliteli insan gücü, yetkinlik ve deneyim dikkate alındığında Türk denizcilik sektörümüzün daha büyük projelere de imza atacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Her yıl coşkuyla kutlanan Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda denizlerimiz ve denizciliğimizle ilgili konuların ele alındığını ve çeşitli etkinlikler düzenlendiğini ifade eden Kıran “Ancak günümüzde hızla gelişen teknolojinin sunduğu imkânlardan da istifade ederek deniz taşımacılığımızın ve limanlarımızın imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, kısaca ‘Denizci Millet Denizci Ülke’ ifadesiyle özetleyebileceğimiz vizyona ulaşmak için, yeni nesillerimize denizciliğin tanıtılması ve sevdirilmesi suretiyle milli bir denizcilik kültürü ve bilinci oluşturulması büyük önem taşıyor. Bu kapsamda sadece yılda bir gün için değil yıl boyu sürdürülecek etkinliklerle denizciliğin ülkemizin gündeminde tutulmasını huzurlarınızda önemle vurgulamak isterim” dedi.

Kıran konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Bu duygu ve düşüncelerle başta denizciliği Türklere büyük ülkü olarak gösteren Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tarihimize mal olmuş tüm büyük denizcilerimizi, deniz savaşlarında, deniz kazalarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi, bu mesleğe emeği geçen ve ebediyete irtihal edenleri rahmet ve minnetle anıyor, tüm denizcilerin ve halkımızın Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutluyorum.”

3-246.jpg

RAFET OKTAR: “DENİZ KUVVETLERİMİZ DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU VERMEYE DEVAM EDECEKTİR”

İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın ardından kürsüye gelen Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral Rafet Oktar, Türklerin denizlerdeki hâkimiyetinin Çaka Bey’in 19 Mayıs 1090 tarihinde Adalar Denizi’ndeki Koyun Adaları zaferiyle başladığını aktararak bu güç mücadelesinin Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis, Piyale Paşa ve Kılıç Ali Paşa gibi kaptan-ı deryalar ile zirveye ulaştığını kaydetti: “Bu büyük Türk denizcilerinin etkisiyle Akdeniz’in bir Türk gölü olduğu tüm Avrupa devletlerince kabul edilmiştir. Büyük Amiral Barbaros Hayrettin Paşa’nın ‘Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur’ özdeyişi, bir deniz imparatorluğu kurulmasına öncülük etmiştir. Ancak ‘Zaferler Yüzyılı’ olarak adlandırdığımız on altıncı yüzyılın mirası gelecek yüzyılları aktarılamamış, denizciliği kurumsallaştırmaya yönelik çabalar on yedinci yüzyıl sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemiyle etkisini kaybetmiştir. Osmanlı Devleti’nin en güçlü olduğu zamanda önce Fransızlara, daha sonra ise denizlerde güçlenen farklı uluslara verilen ayrıcalıklar zamanla Anadolu’yu çevreleyen denizlerin diğer ulusların istifadesine bırakılmasına, Türklerin kendi denizlerinde yabancı duruma düşmesine deniz ticareti ve taşımacılığının yabancılar tarafından işletilmesine yol açmıştır. Denizciliğe ve deniz gücüne verilen önemin giderek azalması nedeniyle ekonomik ve siyasi açıdan zayıflayan imparatorluğu önce duraklama, daha sonra gerileme ve çöküş sürecine girmiştir. Deniz aşırı topraklarından elde edeceği gelirlerden mahrum ve o toprakları savunacak donanma gücünden yoksun kalmıştır.

Bu coğrafyada denizi ihmal ederek yaşamanın mümkün olmadığının farkında olan, büyük bir denizcilik vizyonuna sahip olan Atatürk’ün 11-21 Eylül 1924 tarihleri esnasında Hamidiye Kruvaziyeri ile yaptığı seyahatinde söylediği ‘Donanmasız Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da en kuvvetli desteği olacakları’ sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek için deniz alaka ve menfaatlerinin önemine dikkat çekmiştir. Atatürk’ün vurguladığı bu sözlerin ışığında güçlü bir donanma ve sivil bahriyeye sahip olunduğu takdirde denizlerde hâkimiyet kurulabilir.”

Oktar deniz ticaretinin su üstü ve sualtı kaynaklarının önem kazandığı, denizleri doğru ve etkin kullanabilen ulusların başarılı olduğu bir çağda yaşadığımızın altını çizerek Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’nin önemli bir jeo-stratejik avantaja sahip olduğunu belirtti: “Üç tarafı denizlerle çevrili bir deniz ülkesi olan Türkiye gerek güvenlik gerekse ekonomik açıdan denizlere bağımlıdır. Tüm bunların yanı sıra içinde bulunduğumuz askeri politik durum deniz kuvvetlerinin gerektiğinde aynı anda üç denizde varlık göstermesini zorunlu kılmaktadır. Bu gerçeği çok önceden gören Atatürk'ün ‘Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız’ direktifi ile çizdiği rotaya uygun olarak Mavi Vatan’ı koruyacak muktedir bir cumhuriyet donanması tesis edilmiştir. Bu başarılı deniz vizyonu 1 Temmuz 1926’da çıkarılan Kabotaj Kanunu’yla taçlanmıştır.

Türk Deniz Kuvvetleri halen Atlantik’ten Hint Okyanusu’na kadar dünya denizlerinde Türk sancağını şerefle dalgalandırmaktadır. Hareket alanını genişleten deniz kuvvetlerimiz gururla söylemeliyiz ki günümüzün modern donanmaları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Milli gemi inşaat süreci, yani kısaca MİLGEM projesi olarak adlandırılan çalışmalar başarıyla devam etmektedir. Türk mühendislerinin tasarımı ve çalışmaları ile TCG Anadolu başta olmak üzere milli fırkateynler, denizaltılar, korvetler, Bayraktar sınıfı tank çıkarma gemileri, insansız silahlı deniz araçları başarıyla Mavi Vatan’ı koruma görevini üstlenmekte ve bu sahadaki gelişmeler devam etmektedir.”

Oktar sözlerinin sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın üstlendiği görevleri özveri ve başarıyla sürdürmeye devam edeceğini vurgulayarak “Tüm dünya denizlerinde etkin, caydırıcı ve dosta güven düşmana korku vermeye devam edecektir. Türk denizciliğini ve Türk deniz ticaretini aklın ve bilimin ışığında layık olduğu şekilde yüceltecek ve bunların koruyucusu Türk deniz kuvvetlerini daha da geliştirerek dünya çapında bir deniz gücüne sahip olmak için çalışacağız. Denizcilik ve kabotaj bayramımız kutlu olsun” dedi.

4-202.jpg

DURMUŞ ÜNÜVAR: “DENİZLERİMİZİ KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞU”

Daha sonra kürsüye gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcı Durmuş Ünüvar ise “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilan edilen Kabotaj Bayramı’nın denizlerimizdeki egemenliğimizin önemli bir simgesi olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı: “Kabotaj Kanunu genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla ilan ettiği tam bağımsızlığın karasularındaki egemenliğiyle pekiştirilmiştir. Kabotaj Kanunu ile yabancı devletlerin Türk deniz ticaretindeki hâkimiyetine son verilmiş, denizlerimizdeki kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Türk karasularında ülkemiz kıyı ve limanlarında her türlü denizcilik faaliyetleri yük ve yolcu taşıması ile römorkör hizmetlerini verme hakkı yalnızca Türk bayraklı gemilere tanınmıştır. Bu kazanım bugünkü denizciliğimizin ve ulusal ekonomimizin her geçen gün artan büyüme ve rekabetçiliğinin temelini oluşturmuş, denizcilik sektörümüzün gelişmesi için önemli bir süreci başlatmıştır. Denizcilik camiası olarak bizler ekonomisi kuvvetli ve güçlü bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Her türlü zorluğa ve yokluğa rağmen özgürlüğü uğruna ölümü göze alarak tarihte görülmemiş bir zaferle milletimizi istiklaline ve cumhuriyetimize kavuşturan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Topraklarının ucu deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer’ sözünün bilinciyle denizciliği büyük milli ülkümüz olarak düşünüyoruz. Bunu az zamanda başarmak için de daha fazla çalışmaya devam edeceğiz.”

Konuşmasını denizlerimizin hem ekonomik, hem kültürel ve tarihi açıdan büyük bir zenginlik taşıdığını belirterek sürdüren Ünüvar, bu zenginliği korumak ve gelecek nesillere aktarmanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekti: “Denizcilik geniş bir alanı kapsayan ve birçok farklı disiplini içinde barındıran ülke ekonomisi için büyük bir paya sahip olan çok önemli bir sektör. Biz de bu noktada daha güçlü bir denizcilik sektörü için yaptığımız düzenlemeler, verdiğimiz destek ve teşvikler ile çevreyi koruyarak sürdürülebilir deniz taşımacılığını destekliyoruz. Her geçen gün daha yüksek standartlarda denizcilik hizmetleri sunmak için çalışıyoruz. Denizcilik sektörünün teknolojik ve yeniliklerin etkisiyle sürekli olarak değiştiği bir dönemdeyiz. Bu değişimlere ayak uydurarak Türkiye’nin dünya deniz ticaret payını arttırmak, Türk denizciliğini daha ileri noktalara taşımak için sektörümüzle birlikte Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak çaba sarf edilmekte sektörünün önünü açacak ve destekleyecek projeler geliştirmesi yönünde çalışmalarımız devam etmekte… Deniz taşımacılığındaki etkinliği gösteren en önemli göstergelerden biri de güçlü bir deniz ticaret filosuna sahip olmaktır. Türk sahipli filo büyüklüğümüz 5.6 kat artarak dünyada 12’nci sıraya yerleşti. 140 bini aşan gemi insanımız, 1 milyon aşan amatör denizcimiz mevcut. 103 deniz eğitim kurumuyla sektörümüze nitelikli personel yetiştiriyoruz. Bu çerçevede uzun yıllardır Gemi İnsanları Eğitim Standardı Sözleşmesi kapsamında gemi insanlarımızın istihdamına yönelik 38 ülkeyle imzalanmış protokolümüz mevcut ve Türkiye bu konuda beyaz listede. Gemilerimizin inşa edildiği gemi inşa ve yan sanayi yaklaşık 94 bin kişiye istihdam sağlayan büyük bir sektör. 85 faal tersane ile Türk tersanelerimiz gemi siparişinde dünyada 7’nci, gemi tonajına göre ise 11’inci konumda. 2023 yılında ülkemiz yaklaşık 2 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdi.”

Boğazlardan uğraksız geçen gemilerin geçiş ücretlerinin, Türk Boğazları Sözleşmesi kapsamında güncellenerek fener ve tahlisiye ücretlerinin yaklaşık 5 katına çıkarıldığını ifade eden Ünüvar, bu yıl altın frangının 5.07 dolar olarak güncellendiğini ve yaklaşık yıllık %15’lik artış sağlandığını açıkladı ve Kabotaj Bayramı’nı kutlayarak sözlerini sonlandırdı.

5-132.jpg

ADİL KARAİSMAİLOĞLU: “GÜÇLÜ TİCARİ FİLOMUZLA DÜNYAYA YÖN VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise Türkiye’nin denizci bir ülke olduğunu belirterek konuşmasına başladı: “Türkiye bir yarımada, bir denizci ülke. Denizci ülke, denizci millet vizyonuyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nun kaptan-ı deryası Barbaros Hayrettin Paşa’nın dediği gibi ‘Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur’  sözünün günümüzde de ne kadar kıymetli olduğunu şahit olmaktayız. Dünya ticaretinin yüzde doksanından fazlasının denizden yapıldığı ve ülkemizin coğrafi konumunu düşündüğümüzde bu coğrafi konumumuzun avantajlarını kullanarak dünyada en güçlü ülkelerden birisi olma yolunda çok önemli mesafeler kaydettik. Türkiye’nin dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer almasının en büyük nedeni denizlerimizin ve denizcilerimizin ülkemize vermiş olduğu katkılardır. Gerek limanlarımızda, gerek tersanelerimizde, gerek güçlü donanmamızda, yerli ve milli sondaj gemilerimizde, sondaj alanlarımızda ülkemize katkı vermeye ve dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma yolunda adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Kabotaj Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli günlerinden biri. Güçlü ticari filomuzla dünyaya yön vermeyi sürdüreceğiz.”

6-089.jpg

DAVUT GÜL: “KENDİ ÜRETTİĞİMİZ GEMİLERLE TÜM DENİZLERDE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ”

Son olarak kürsüye çıkan İstanbul Valisi Davut Gül, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile kendi karasularımızla bağımsızlık ve hakimiyetimizi ilan ettiğimizi, üç tarafı sularla çevrili ülkemizin denizlerdeki varlığını güçlendirdiğimizi ve ticaretimizi millileştirdiğimizi belirtti: “Bugün kendi ürettiğimiz gemilerle mavi vatanımızda ve tüm denizlerde gücümüze güç katıyor, limanlarımızla bütün dünyaya bağlanıyoruz. Denizlerimizde sektörümüzün büyük desteği, savunma sanayimizin gelişmesi, ordumuzun güçlenmesiyle dünyanın her tarafında ticaret yapan ve Türk milletinin menfaatlerini dünyanın her tarafında takip eden, değerlendiren bir ülke konumuna geldik. Burada sektörün katkısı çok önemli. Tersanesinde personeline kadar buna katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.”

Konuşmaların ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Boru Trampet Takımı konser verdi ve Beşiktaş Belediyesi Halk Oyunları Ekibi gösteri sundu. Daha sonra protokol Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi’ni ziyaret etti, Vali Davut Gül anı defterini imzaladı. Tören, Deniz Şehitleri için denize çelenk bırakılması ve su gösterisi ile son buldu. Törenden sonra Adil Karaismailoğlu, Durmuş Ünüvar ve beraberindekiler İMEAK Deniz Ticaret Odası’nı ziyaret etti.

1-231.jpg

7-082.jpg

9-047.jpg

8-057.jpg

10-031.jpg

11-072.jpg

12-024.jpg

13-016.jpg

Vira Haber 

Bu haber toplam 341 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.