Deniz hayvanlarının zor hayatları
Mükemmel görünümleri, üstün özellikleri ve davranışlarını seviyoruz ama onların da dezavantajları var. İçlerinde su içinde susuzluk çeken de var, boğazı beyninden geçen de…
Hayvanların hep olumlu özelliklerine odaklanıyoruz. Mükemmel görünümleri, üstün özellikleri ve davranışlarını seviyoruz ama onların da dezavantajları var. İçlerinde su içinde susuzluk çeken de var, boğazı beyninden geçen de…
Güneş balıklarının beyni bir marulla eşdeğer
Güneş balıkları dünyada herhangi bir amaca hizmet etmeyen nadir hayvanlardan biri. Kocaman gözleri ve dudaklarıyla çok garip görünüyorlar. Ayrıca diş yapıları yüzünden ağızları hiç kapanmıyor.
Beslenme alışkanlıkları da pek iyi değil. Plankton ve denizanası gibi besin değeri olmayan şeyler yedikleri için beyinleri bir marulla eşdeğer. Bir diğer dezavantajları ise, balıkların suyun içinde dengede durmasını sağlayan 'yüzme kesesi'nin onlarda olmaması.
Yüzme kesesi, balıkların vücudunun tam ortasında bulunan, içi gaz dolu bir organ. Güneş balığında bu olmadığı için vücudunun altındaki jölemsi bir tabakayla gazı telafi etmeye mecbur kalıyor.
Güneş balıklarının varlığını sürdürmesinin tek sebebi, bir seferde 300 milyon yumurta bırakabilmesi. 300 milyon yumurtayı erkek balıkların yakınına bırakarak döllenmesini ve üremesini bekliyorlar.
Deniz yılanı susuzluk çekiyor
Deniz yılanları tuzlu suda yaşayabilen hayvanlar. Haliyle su sorunu çekmediklerini düşünüyoruz. Fakat hiçbir deniz yılanı tuzlu su içemediği için hayatının büyük bölümünü orta derecede susuzluk, yani dehidrasyon durumunda geçiriyor. Bir damla su içebilmek için yağmur yağmasını bekliyor ve tuzlu sudan daha yoğun olan tatlı yağmur suyu, okyanus suyunun üzerine çıkıyor.
Karada kalamadıkları için tatlı su dolu akarsulara ve nehirlere gidemiyorlar. Bu nedenle susuzluktan ölmeleri ya da uzun süre susuzluk yaşamaları çok olası.
Dev kalamarın boğazı, beyinlerinden geçiyor
Okyanustaki gerçek canavarlardan biri olan Dev kalamarların gözler, basketbol topu büyüklüğünde. Saatte 32 kilometreye varan hıza ulaşabiliyorlar. Her türlü küçük balık, mürekkep balığı ve köpek balığı dahil olmak üzere; günde 227 kilograma kadar besin tüketebiliyorlar.
Fakat tüm bu iştahının bir dezavantajı da var, dev kalamarların boğazı, beyinlerinden geçiyor. Eğer büyük bir besin beyinden geçerken damarlara baskı uygulayarak beyne zarar veriyor. Büyük lokma, yemek borusunu ezip ölümüne sebep olabiliyor.
Büyük beyaz köpekbalıkları uyurken bile yüzmek zorunda
Büyük çeneleri, sıra sıra keskin dişleri ve güçlü kas yapıları yıllardır filmlerin konusu oldu. Fakat köpekbalıkları nefes alabilmek için uyurken bile hareket etmek zorunda.
Köpekbalıkları uyurken ağızlarını açık tutarak vücutlarını zorunlu bir döngü haline bırakıyorlar. Suya batmamak, daha fazla oksijen alabilmek ve enerjisini yenilemek için uyurken de düşük hızda yüzüyorlar.
Balinaların ciğeri yok
Yaşamın denizde başladığına inanılıyor. "Canlılar suda oluştu, gelişti, karada süründü ve memeli oldular" gibi bir sıralama var. Fakat bazı memeliler karayı bırakıp suya geri dönmüş. Mesela, balinalar.
Balinaların bilinen en eski ataları Indoyhus denen ve karıncayiyene benzeyen bir canlı. Denizden çıkan canlıların memeli olarak evrilme esnasında bu canlılar suya geri dönerek ilginç su altı özellikleri geliştirmiş. Bununla beraber memeli canlı özelliklerini de korumuş ve sonunda balina ile yunusların ciğer yerine solungaçları oluşmuş.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.