Deniz dolgusuna isyan ettiler
Marmaris'in Kızkumu Plajı ile ünlü Orhaniye köyünde faaliyet gösteren marinada sürdürülen deniz doldurma çalışmalarına tepki gösteren çevreciler ve bazı köylüler, sahile siyah bayrak asarak protesto gösterisinde bulundu.
Marmaris'in Kızkumu Plajı ile ünlü Orhaniye köyünde faaliyet gösteren marinada sürdürülen deniz doldurma çalışmalarına tepki gösteren çevreciler ve bazı köylüler, sahile siyah bayrak asarak protesto gösterisinde bulundu.
Orhaniye koyundaki marinanın bitişiğindeki sahilde toplanan bazı çevre örgütleri ile köylüler siyah bayrak astıktan sonra üzerinde marinanın genişlemesine karşı olduklarını ifade eden yazılar bulunan dövizler açtı.
"Marina istemiyoruz" diye slogan atan grup, tepkilerini dile getirdi.
Marmaris Turizm ve Çevre Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Marinaya dünyada emsali olmayan bir büyüklükte 68 dönümlük denizi doldurma izni verilerek köylülerin yeri gasp edilmiş oluyor.
Şu ana kadar yapılan dolgu işlemlerinde molozlar ve paslı demirlerin de içerisinde olduğu atıklar kullanıldı. 15 gün kadar önce denize demir kazıklar çakıldı ve üzerine beton döküldü. Biz buraya gelene kadar iş makineleri çalışmalarını sürdürüyordu" dedi.
Marinanın olduğu bölgede tarihi eser olan bir kilisenin bulunduğunu belirten Ersan, diğer iki kilisenin ise yok edildiğini öne sürdü. Ersan, "Geçmiş yıllarda çekilmiş olan hava fotoğraflarından ve köydeki yaşlıların tanıklığıyla bunu kanıtlayacağız. Yine bu bölgeden akan ve Su Tanrıçası Hemitea'nın suyu olduğuna inanılan kaynağın üzeri betonla kapatılmış" iddiasında bulundu.
ÇED raporuna gerek duyulmamış
Uzun zamandır Orhaniye köyünde yaşayan Grup Doğayla Barış Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Çopuroğlu ise marinanın genişlemesine karşı olan binden fazla köylünün imza verdiğini söyledi.
Devam eden hukuki süreçle ilgili bilgi veren Çopuroğlu, şunları kaydetti:
"Açtığımız davada muhatabımız bu işletme değil. Biz burayı korumakla mükellef olan kurumlara dava açtık. Öncelikle İl Özel İdare'ye buraya verilen izinlerin toptan iptali için dava açmıştık. Bir takım yöntemlerle davacı olan köylüleri feragat ettirdiler. Ancak bu imzalar dava dosyasında da olduğu için hakim feragat dilekçesini kamu yararı gerekçesiyle kabul etmedi. Dava sürüyor."
2005 yılında söz konusu marinada yapılacak dolgu çalışmaları için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun gerekli olmadığı yönünde karar verildiğini ifade eden Çopuroğlu, "Bu karar alınmadan her hangi bir itiraz olup olmadığının belirlenmesi için 15 gün önceden halka duyurulması lazım. Köylülerin böyle bir belgenin askıya çıktığından haberi yok. ÇED raporu verilmesi için bilimsel araştırmanın yapılması ve yöre halkının onayı alınması gerekiyordu. Bu ikisi de baypas edilerek Muğla Valiliğince ÇED Gerekli Değildir Belgesi verilmiş" diye konuştu.
Dolgu işleminin yapılabilmesi için revizyon imar planı yapılması gerektiğini de anlatan Çopuroğlu, bu plan değişikliğiyle ilgili muhtarlığa halkı bilgilendirmek ve karşı çıkan olup olmadığının tespiti için yazı asılması gerektiğini kaydetti.
Çopuroğlu, "Yine ÇED raporu olayında olduğu gibi imar değişikliğinden de köydeki kimsenin haberi yok. Bu planın iptali için de dava açıldı" dedi.
Köylülerden tepki
Köylerinde bulundan Kızkumu Plajı nedeniyle yaz aylarında binlerce turistin Orhaniye'yi ziyaret ettiğini belirten köylüler de efsanevi olduğuna inanılan plajdaki denize doğru uzanan kumdan yolun yok olmaya başladığına dikkat çektiler.
Bu durumu marinanın genişleyerek doğal dengeyi bozmasına bağlayan bazı köylüler, bilimsel araştırma yapılmasını istedi. Köylüler, "Kızkumu önceden topuğumuza kadardı, şimdi ise dizlerimize kadar geliyor. Yakında ne Kızkumu ne de Orhaniye diye bir şey kalmayacak" dediler.
Martı Marina Genel Müdürü Güneştutar
Çevreci grupların ve köylülerin iddialarıyla ilgili Martı Marina Genel Müdürü Ercan Güneştutar ise şu açıklamayı yaptı:
"Devletin bazı kurumları vardır ve bu kurumlardan izin almak suretiyle inşaat yapılır. İlgili bütün kurumlardan almış olduğumuz izinler ve ruhsatlar marinamızın girişinde asılı. Dolgu yapılacak alan 68 dönüm değil. Bu Milli Emlak Müdürlüğünden kiralanan alanın toplamıdır. 68 dönümlük alanın içerisindeki yaklaşık 52 dönümü deniz alanıdır. Burada dolgu yapılan sadece 2 bin metrekarelik alandır. Kiliseyle ilgili iddiaları da doğru değil. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun burada tespit etmiş olduğu sadece bir kilise var. O da koruma altında zaten. Her türlü önlemleri alınmış durumda."
Bu arada, geçen yıl Temmuz ayında da aynı yerde dolgu çalışmaları yapan marinaya tepkiler olmuştu.
CNNtürk
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.