Deniz Benim Kardeşim – Jack Kerouac
Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş dev bir yazardan yıllarca okurunu beklemiş bir ilk roman: Deniz Benim Kardeşim.
Jack Kerouac, henüz yirmi yaşındayken kaleme aldığı bu ilk romanında gençlik coşkusunu olanca naifliğiyle sayfalara döküyor; savaşan bir dünyada yaşam sarhoşu olmanın kitabını yazıyor. Şişeler kırılıyor, hayaller kuruluyor ve yollar, hep daha fazlasını vaat ediyor; Kerouac’ın kahramanları, koskoca bir dünyanın üzerinde özgürlük şarkıları söylüyor. Yıllar boyunca karanlıkta kalmış, yazıldığı tarihten altmış yılı aşkın bir süre geçtikten sonra yayımlanmış bu roman, Kerouac’ın gençlik yıllarına dair bir belge niteliği taşımakla birlikte yazarın kısa süren denizcilik deneyimlerinden de izler barındırıyor.
Dünyayı tanıma ve hayata nüfuz edebilme arzusuyla enginlere açılan iki ana kahramana odaklanan Deniz Benim Kardeşim, karadaki yerleşik hayattan kaçarak yollara düşme serüvenini konu alıyor. Oradan oraya savrularak yaşayan usta gemici Wesley Martin ile dünya işlerindense kitaplara sığınmayı yeğleyen akademisyen Bill Everhart’ın tanışma, yollara düşme ve nihayetinde aynı geminin mürettebatına dahil olarak Grönland istikametinde denize açılma macerası, sınırsız bir yaşam iştahı ile uzak ufuklara doğru uzanıyor. Dostluğa, kardeşliğe ve özgürlük arayışına yoğunlaşan Deniz Benim Kardeşim, Kerouac’ın o yılların siyasi meselelerine dair görüşlerini, hatta çelişkilerini yansıttığı gibi, yazarın yaşamı olduğu gibi aktarma ülküsü ile kendine has coşkulu, doludizgin anlatımının emarelerini de taşıyor.
Vaatlerini yerine getirmeyen, hayal kırıklıklarını dindirmeyen şişeler eninde sonunda devrilse de yol, türlü hasletle çarpan yüreklere su serpen, yaşam serüvenini anlamlı kılan yegâne doğru bu romanda ve ilerde uzanan ufuklardan başka bir teselli bulunmuyor dünyada...
Diğer yapıtlarının ışığında değerlendirildiğinde öncül bir metin olarak ele alınabilecek Deniz Benim Kardeşim, yazarının ölümünden onca yıl sonra yayımlanmasıyla zamanın doğrusal akışına karşı koyan, küçük bir hazine niteliğinde. Zamanın ötesinde bir yerlerde, yazarının denize fırlattığı bir şişe misali neredeyse ve içinden çıkan mesajda şöyle yazıyor:
Yaşa!
Jack Kerouac Hakkında:
12 Mart 1922’de, Boston yakınlarındaki Lowell’da Fransız-Kanadalı göçmen bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Fransızcanın Quebec’e özgü bir lehçesi olan Joual’in konuşulduğu bir aile ortamında büyüdüğünden İngilizcesinin ortaokul yıllarına değin yeterli olmadığı söylenir. Bugün ise Kerouac, Amerikan edebiyatının en özgün ve önemli isimlerinden biridir. Futbol bursuyla Columbia Üniversitesi’ne giren Kerouac, geçirdiği sakatlık yüzünden okulu ve futbolu bırakmış, birkaç ay ticari gemilerde çalışıp kısa süreliğine Amerikan Donanma Kuvvetleri’nde hizmet vermiş, ancak askeri disipline uyum sağlayamadığı gerekçesiyle ordudan atılmıştır. New York yılları ve sonrasında William S. Burroughs, Allen Ginsberg, Neal Cassady, Gregory Corso, John Clellon Holmes ve daha niceleri ile yoldaşlığı, bir sanat ve edebiyat akımından öte bir yaşam biçimi ortaya koyan Beat akımının temellerini atmıştır. İlk romanı olan Deniz Benim Kardeşim 1942’de yazılmış, ancak 2011’e değin basılmamıştır. Sağlığında yayımlanan ilk romanı The Town and the City’dir. 1951’de tamamladığı Yolda, Amerikan ahlakına aykırı olduğu gerekçesiyle uzun yıllar yayıncı bulamamış ve ancak 1957’de, kısaltılmak suretiyle yayımlanmıştır. Bu kitabın yarattığı muazzam etki ile Jack Kerouac, Amerikan kültürüne ve edebiyatına damgasını vurmuştur. (Yolda, sonradan orijinale sadık biçimde de yayımlandı.) Kerouac, spontan düzyazı adını verdiği ve caz ile bebop tınılarından esinlendiği duygusu yaratan doludizgin anlatımıyla pek çok metne imza atmış ve bunların bir kısmı ölümünden sonra günışığına çıkmıştır. Bir oyun olarak kurgulanan Beat Kuşağı da bunlardan biridir. Deniz Benim Kardeşim, henüz yirmi yaşındayken kaleme aldığı ilk roman olsa da Kerouac’ın ölümünden ancak kırk iki yıl sonra okuruyla buluşmuştur. Jack Kerouac, 1969 yılında, 47 yaşındayken geçirdiği siroz kaynaklı iç kanama sonucunda hayatını kaybetmiştir.
“Ve ben, gençlik yıllarım boyunca, bir ipin iki ucundan tutup bunları bir araya getirmeye, bağlamaya çabaladım... Çektim, durdum -bu iki dünyayı bir araya getireyim diye uğraştım, didindim- fakat asla başaramadım; Deniz Benim Kardeşim, bu dünyalara dair iki yeni sembol yarattığım ve bunları nihai olarak kaynaştırdığım romanımdır.” – Jack Kerouac
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.