Dalyan Kanalı’nda tehlike çanları çalıyor
Dalyan Kanalı üzerinde irili ufaklı 500’e yaklaşan tekne, 7 ay süren turizm sezonu boyunca her gün yolcu taşıyor. Ancak Dalyan’da önlemler alınmazsa saklı cennetin görülmeye değer hiçbir özelliğinin kalmayacağı öngörülüyor.
Her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Muğla’daki Dalyan Kanalının dibi yer yer iki metreyi bulan çöp yığınlarıyla doldu. Kanal üzerinde seyreden teknelerin sarsıntılarıysa labirenti andıran sazlıkların kopmasına yol açmaya başladı.
Köyceğiz Gölünün bitiminden başlayıp caretta carettaları ile ünlü İztuzu kumsalına kadar uzanan 12 kilometre uzunluğundaki Dalyan Kanalı üzerinde irili ufaklı 500’e yaklaşan tekne, 7 ay süren turizm sezonu boyunca her gün yolcu taşıyor. Güney Ege’nin saklı cenneti diye adlandırılan, halkının tarım, turizm ve balıkçılıkla geçindiği tatil yöresi her yıl binlerce caretta caretta’ya da ev sahipliği yapıyor. Çamur banyoları ve Kaunos Antik Kenti’nin yanı sıra kanalın yamacında bulunan Kral Mezarları ile ünlü Dalyan’da önlemler alınmazsa saklı cennetin görülmeye değer hiçbir özelliğinin kalmayacağı öngörülüyor.
Dalyan Kanalını, dünya mirası olarak kabul ettiğini dile getiren Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, "Yüzyıllardan bu yana çok berrak akan dip pisliği olmayan birçok canlıya ev sahipliği yapan bu kanal maalesef gözlerimizin önünde yok olmaya gidiyor. Çok yoğun bir tekne trafiği var. Bu trafiğin düzenlenmesi ve tek tipleştirilmesi gerekiyor. Teknelerin elektrikli veya güneş enerjili hale getirilmesi gerekiyor. Bizim çocukluğumuzdaki saz uzunlukları 2 metre, 3 metre iken bugün kanalda saz uzunlukları 1 metreye kadar düştü. Maalesef doğadan gelen pislik, teknelerin bıraktığı sintine suları, doğanın ve Dalyan Kanalı’nın karakterini yok etmek üzere. Bu konu sadece bizim söylemimiz ile değil bilim insanlarının tespiti ile ortaya çıkarılmış bir sorun" diye konuştu.
"Turizmin sürdürülebilmesi mümkün gözükmüyor"
Büyükşehir yasası ile birlikte deniz ve kara ulaşımının Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkisinde olduğunu ifade eden Karaçelik, "Maalesef, Çevre Bakanlığı ve Büyükşehir arasındaki yetki uyuşmazlığı nedeni ile 4 yıldır Dalyan Kanalı bakımsız. Ortaca Belediyesi yerel yönetimi olarak Dalyan Kanalı’na müdahale hakkımız yok. Yasanın hükmüne ve mahkeme kararlarına rağmen Dalyan’daki kanalın kimin yönetiminde olduğu belirsizliği halen sürmekte, Dalyan Kanalı’nın Büyükşehir’e devredileceği öngörülerek, Büyükşehir tarafından çok ciddi çalışmalar yapıldı. Bu güzelim kanalı tekne yoğunluğundan dolayı izleyemiyoruz. Bu tekne kirliliği ile Dalyan’da turizmin sürdürülebilmesi çokta mümkün gözükmüyor" dedi.
"Acilen önlem alınması lazım"
Uzun yıllardır Dalyan’da yaşayan ve çevreci kişiliği ile tanınan gazeteci Ersin Turan ise sazlıkların kopmasının endişe verici olduğuna işaret ederek, "Köyceğiz Gölünün bitiminden 12 kilometrelik bir labirenti oluşturan, sazlıklardan oluşan insanların unutamayacağı geziler yaptığı bir kanal. Burada en büyük sorunlardan birisi, 500’e yakın seyir halindeki tekne, bu teknelerin motorları çok güçlü, teknelerin yaydığı titreşimler doğa harikası labirent şeklindeki sazlıkların kopmasına yol açıyor. Bu sazlıklar koptuğu takdirde kanalın hiçbir özelliği kalmaz. Acilen bir önlem alınması lazım, zaten yasaklayamazsınız bunlar aynı zamanda ekmek teknesi" şeklinde konuştu.
Uzun yıllardır, Dalyan’a gelen misafirlere safari turları ile bölgeyi tanıtan turizmci Hamdi Umutlu da, Dalyan’daki iskele sorununa değinerek, şunları söyledi:
"Dalyan’ın iskelesi ile bütün sorunları çözmek halktan geçiyor. Teknecilerin ve tur acentelerinin sintinesinden tutunda birçok konuda çözüm üretmesi gerekiyor. İskelede hiç kimse yürüyemiyor. Bu konuda öncelikle halkın bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum."
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.