1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. DAK/SAR basın toplantısında son kazaları değerlendirdi
DAK/SAR basın toplantısında son kazaları değerlendirdi

DAK/SAR basın toplantısında son kazaları değerlendirdi

Denizciler Dayanışma Derneği’nin (DDD) kurduğu Denizde Arama Kurtarma DAK/SAR tarafından Pazar günü bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda son dönemde artan deniz kazaları masaya yatırıldı, önlemler ortaya kondu.

A+A-

DAK/SAR’ın Kalamış Marina’daki merkezinde düzenlenen basın toplantısında DDD Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Serdar Argıç ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kaya tarafından basın mensuplarına denizde yaşanan kazaların önlenmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. DAK/SAR hakkında bilgi de verilen toplantıda denize çıkarken yanımızda bulunması gereken aletler hakkında bilgi verildi. Çok küçük meblağlarla edinilecek bu basit aletlerin denizde güvenliğimiz için ne kadar önemli olduğunun altı çizildi.

DAK/SAR’ın 2002 yılında Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan aldığı yetki ile gönüllülerden oluşan bir ekiple Kadıköy Adalar Bölgesi ile Tuzla ve Boğaz girişi arasındaki hatta 12 mil yarıçapla sınırlanan deniz alanında arama kurtarma çalışması yapabileceğini belirten Serdar Argıç, gerek personel, gerek eğitim, gerekse araç ve teçhizat olarak Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın denetiminden geçtiklerini de vurguladı. Bazı koordineli arama kurtarmalarda talep gelmesi halinde Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile çalıştıklarına da değinen Argıç, şunları söyledi: “Türk  denizlerinde 2692 sayılı yasayla arama kurtarma ve kolluk görevi Sahil Güvenlik Komutanlığı’na verilmiştir. Bu kurum kuruluşundan beri bu görevi çok iyi başarmakta gerek kazazede, gerekse mülteci vb. olaylarda binlerce can kurtarmış bulunmaktadır. Sahil Güvenlik bu görevleri uhdesinde bulunan yüzer platformlarla yerine getirmekte, açık denizlerde görev yapabilecek kabiliyete erişmiş bulunmaktadır. 233 sayılı kanun hükmündeki kararname ile  denizlerimizde, özellikle Türk Boğazlarında ve Karadeniz’de seyir güvenliğini sağlamak, kazaya uğrayan, karaya oturan veya arızalanan deniz taşıtlarına yasadan aldığı yetki ile müdahale etmek, can ve mal emniyetini sağlamak, römorkör hizmeti vermek, gemi trafik hizmetlerini sağlamak görevi Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne aittir. KEGM’e ait gelişmiş deniz unsurları da yıllardan beri başarılı birçok çalışmaya imza atmışlardır”.

Bazı kişiler umut tacirliği yapmaya çalışıyor

Bu kurumların ve kendi bölgesinde DAK/SAR’ın dışında hiçbir kişi veya tüzel kişiliğin bu kurumlara atfen veya onlarla koordineli olduğunu belirterek, arama kurtarma yapma yetkisinin bulunmadığının altını çizen Serdar Argıç, kişi ya da kurumların bu tür konularda demeç verme hakkının da bulunmadığını belirtti. Argıç; “Bu gibi faaliyetlerde bulunarak yalan yanlış beyanlar vermek, kendine paye çıkartmaktan ve kazazede yakınları nezdinde umut tacirliği yapmaktan başka bir şey değildir. Bu tip iyi niyetli bile olsa amatör ve bilinçsiz çalışmalar sadece yanılgı yaratır ve koordineli çalışmaları baltalar. Görülen örneklerde fırtınanın ertesi günü kıyıdan 500 m. Açıkta arama kurtarma yapmak, yetkili olmadan kazazede yakınlarına yalan yanlış beyanlarda bulunup kişisel reklam yapmak affedilebilir davranışlar değildir” şeklinde konuştu.

DAK/SAR’ın bugüne kadar özel yapım botlar ve eğitimli personelle 1800 civarında arama kurtarma ve yedekleme yaptığını, can kaybı ihtimali bulunan olaylarda 500 vatandaşın sağ salim kurtarıldığına dikkat çeken yönetim kurulu başkanı Serdar Argıç, arama kurtarma çalışmalarının bilgi ve tecrübeye dayalı, uluslararası standartlarda yer alan protokoller ve kurallar dahilinde yapıldığını vurguladı. Serdar Argıç şöyle devam etti: “DAK/SAR bağımsız ve kendi kaynakları ile faaliyetini devam ettirmeye çalışan  bir STK olmakla beraber, Deniz Ticaret Odası, Amatör Denizcilik Federasyonu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Büyükşehir Belediyesi, İTÜ, Piri Reis Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Kartal Belediyesi, TÜRMEPA ve Kalamış Marina ile işbirliği yapmakta zaman zaman onlardan  destekler almaktadır. Kendilerine ve bize destek olan diğer bağışçılara çok teşekkür ederiz”.

Can kayıplarını en aza indirmek için neler yapılmalı?

DAK/SAR olarak denizlerde artan kaybolma ve can kayıpları gündeme geldiğinde “Ne yapılabilir? Önerilerimiz neler olabilir?” diye düşündüklerini belirten Argıç, 7 madde halinde öneriler hazırladıklarını, bunların uygulanması ile kaza ve kaybolmalar sonucu can kayıplarını en aza ineceğini ifade etti. DAK/SAR tarafından hazırlanan bu 7 madde şöyle:

  1. Deniz kazalarında, kaybolmalarda ve olası tehlikeli durumlarda acil ihbar mekanizması oluşturulmalıdır. Bu tüm kıyılarda, denizcilik faaliyetinin yoğun olduğu belli yerlerde oluşturulacak bilinçli vatandaşlar, denizciler, itfaiye veya emniyet görevlileri, can kurtaranlar ve marina, çekek yeri görevlileri ile sağlanabilir. Bu görevliler Sahil Güvenlik’e, deniz polisine, jandarmaya, itfaiyeye belediyelere olası durumu detaylı ve etraflıca anlatabilmeli, hava durumu, kaza ihtimali olan tekneler ve şahıslar hakkında doğru bilgi verebilmeli ve doğru mevki belirtmeli ama en önemlisi çok seri olarak çalışarak, muhtemel arama kurtarmanın hızla vakit kaybetmeden başlamasına öncü olmalıdır.
     
    2. İhbarı alan görevli personel bilinçli ve bilgili olmalı, olay hakkında detaylı ve doğru bilgi alabilmelidir. Yukarıda bahsedilen unsurlarda görevli personel, alınan ihbarı çabuk değerlendirerek, arama kurtarma birimlerini seri olarak harekete geçirebilmelidir.
     
    3. Özellikle kıyı ilçe belediyeleri yakın sularda arama kurtarma yapabilecek teşkilatlar kurmalıdır. Biz bunlara idari, teknik ve eğitim konularında destek verebiliriz. Bazı belediyeler uygun tekne donatarak ve bizden eğitim alarak küçük birimler kurmuşlar ve başarılı çalışmalar yapmışlardır.
     
    4.Tekne, deniz bisikleti, yelkenli veya sandal kiralayanlar bu teknelere acil durumda kullanılacak tüm teçhizatı koymalı, çok uzaklara açılan veya kaybolan teknelerini aramalı, bulamıyorlarsa ihbar sistemine haber vermelidirler. Bu tür kişilerin eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri şarttır; aksi takdirde saatler sonra maalesef çok geç kalınmış olunabilir.
     
    5. Amatör ve sportif tekne sahipleri ve kullanıcıları denizde güvenlikle ilgili her tedbiri mutlaka almalıdır, bu iş denetimle ve zorla olmaz. Eğitim ve sık sık hatırlatma şarttır. Sizlere verilen bazı uyarı notları bu tip tedbirleri içerir. Bu gibi durumda sağ kalabilmeyi ve arayanlara kendinizi göstermeyi bilenlerin hayatta kalma ihtimalleri çok artar.
     
    6. DAK/SAR gibi istasyonların kurulması ve yaşatılması teşvik edilmelidir. Bunların itfaiye ve ambulans sisteminden farkı yoktur. Denizcilikte ileri ülkelerde bizim benzerimiz olan yüzlerce istasyon, binlerce gönüllü bulunmakta, bunlar yerel yönetimler, devlet ve hatta bazı ülkelerde bulunan kraliyetler tarafından desteklenmektedirler. Bu istasyonlar çok ciddi olaylarda binlerce can kurtarmışlardır. Bu tip istasyonların kurulması, yer ve bina temini, içinin donatılması, botların temini ve iyi eğitimli gönüllüler sağlanması en önemli hususlardır. Biz hemen her konuda isteklilere ve konuyu üstlenenlere yardımcı oluruz, bilgi veririz, eğitim faaliyeti organize ederiz. Bu tip istasyonlar ve yukarıda belirtilen küçük birimler, olay fark edildiği anda çok seri olarak harekete geçip arama kurtarmaya başlarlar. Bu esnada büyük bir ihtimalle henüz çok geç olmamıştır. Bu faaliyet başladığında seri olarak resmi yetkili birimlere de haber verildiğinde, arama kurtarmanın sınırları genişler ve topyekun koordineli bir çalışma başlar
     
    7. Plajlarda, küçük limanlarda, iskelelerde basit güvenlik tedbirleri ile hava ve deniz durumu hakkında bilgi verilmelidir. Plajlardaki eğitimli kurtarıcılar arttırılmalı, bunlar jet ski veya korumalı motora sahip küçük şişme botlarla donatılmalıdır. Plaj kurtarma ayrı bir uzmanlık işidir, buralardaki can kurtaranların çok eğitimli ve güçlü olmaları, ayrıca teçhizatlarının çok gelişmiş olması gerekmektedir.

Yanımızda ne gibi ekipman bulunması gerekir?

Yanımızda bulunması gereken ekipmanlarla ilgili bilgi veren Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kaya da, deniz ve göllerde en fazla 4-5 metre boylarında fiberglas, ahşap veya alüminyum gövdeli sandal ve benzeri tekne ve yelkenlilerde bulundurulması gereken malzemelere dikkat çekti. Kaya şunları söyledi: “Teknelerde mutlaka el feneri de bulunmalıdır. Ayrıca keskin bir bıçak, basit el aletleri, yedek halat, motorlu olsa bile bir takım kürek ve kuvvetli bir düdük olmalıdır. Seyre çıkıldığında GPS veya bu özelliğe sahip bir telefon ve bir bölgesel harita bulundurulmalıdır. Manuel veya elektrikli sintine pompası veya çamçak bulunmalı, bunlar yoksa da bir kova mutlaka el altında olmalıdır. Rüzgar ve akıntıda sürüklenmeyi azaltmak için deniz demiri (deniz paraşütü) temin edilmelidir. Yine can yelekleri de mutlaka bulunması gereken malzemeler arasındadır”.

Denize çıkmadan önce asgari 24 saatlik hava ve deniz durumunun muhakkak kontrol edilmesi gerektiğini de vurgulayan Kaya, yanında yetişkin bulunmayan çocukların deniz bisikleti gibi deniz veya göl araçlarına bindirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Kaya; “Bu gibi deniz araçları kiralama yolu ile kullanılıyor ise kiralayanın denize çıkan ve dönmeyen teknelerini takip etmesi gereğinde yedekleyebilmek için uygun kapasitede motorlu bir tekneye sahip olması gerekmektedir” dedi.

Daha sonra gazeteciler de teknelere alınarak küçük bir tatbikat yapıldı.

Tehlike ile karşılaşıldığında; Sahil Güvenlik 158, DAK/SAR 0533 714 19 35, göllerde ise Jandarma 156 telefon numaralarından yardım istenilmelidir.

 

virah1.jpg

virahaber.com

Bu haber toplam 1817 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.