"D.Anadolu denizlere bağlanmalı"
EKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Çelik, Türkiye'de karayolu ağının daha fazla yaygınlaşması gerektiğini söyledi.
EKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Çelik, Türkiye'de karayolu ağının daha fazla yaygınlaşması gerektiğini söyledi. Çelik, 'Öncelikle Doğu Anadolu Bölgesi'nin denizlere ve limanlara çok ciddi otoyol ağı ile bağlanması gerekir' dedi.
EKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Çelik, kamu ihalelerinde uygulanan yüzde 6 oranındaki teminat miktarının yükseltilmesi halinde, yapılan işlerin daha güvenli ve daha sağlam bir şekilde bitirilip teslim edilebileceğini iddia etti. Anıl Çelik, EKA İnşaat'ın 1987 yılında bir aile şirketi olarak kurulduğunu anlattı. Türkiye'de karayolu ağının daha fazla yaygınlaşması gerektiğine vurgu yapan Çelik, 'Öncelikle Doğu Anadolu Bölgesi'nin denizlere ve limanlara çok ciddi otoyol ağı ile bağlanması gerekir. Fakat otoyolların maliyetleri çok fazladır. Bu ekonomik gerçekler de göz önüne alınmalıdır. Eskiye göre karşılaştırma yaparsak eğer; mesela benim memleketim Elazığ'da eskiden yollar tek şeritli gidiş-dönüş yollarıydı. Hem giderken hem de dönerken çok büyük sıkıntılar oluyordu. Hele yolda bir kamyon varsa o kamyonu geçmek imkânsızdı. Araçlar yavaş gittiği zaman hem çok mazot yakıyordu, hem de zaman kaybı oluyordu. Şimdi ise ağır yük taşıtları da, normal taşıtlarda hatalı sollama yapmadan rahat rahat gidebiliyorlar. Artık araçlar fazla yakıt da yakmıyor, zaman kaybı da yaşamıyor. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki birçok yol özellikle bu seneki ihalelerle birlikte duble hale getirilmiş durumdadır. Şu anda çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor' diye konuştu. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Acil Eylem Planı'na da değinen Çelik, '2003 yılında Acil Eylem Planı adı altında çıkan yönetmenliğe göre bütün yollar sathi kaplama yapıldı. Doğu Anadolu Bölgesi'nin yollarının sıcak kaplamalı yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu güvenlik açısından da çok olumlu katkılar sağlar. Örneğin sıcak kaplamalı bir yola mayın döşemek hem daha zor, hem döşense bile dikkat çekeceği için bu bağlamda büyük faydalar sağlanacağına inanıyorum' dedi.
Kamu ihale sistemi hakkında önemli açıklamalar yapan Çelik, 'Bence ihalelerde en düşük teklifi verene işi vermek şartlı olarak doğru bir sistemdir. Şöyle ki, firma eğer o işi yapabilecek yeterliliğe sahipse ve idare de bunu kontrol edip firmaya güvenebiliyorsa en düşük teklif sistemi uygundur. Şu anda Türkiye'de ihalelere 2 türlü giriş yöntemi var. Bunlardan birincisi, fiilen o işi yapmış olmak yani iş bitirme belgesi ile ihaleye girmektir. İkincisi de, iş denetleme adı altında daha önce Karayolları'nda çalışan kimselerin iş yönetme belgeleri ile firmalara yüzde 51 hisse ile ortak olmasıdır. Bu şekilde ihaleye gidip işi alabiliyorlar. Devletin buradaki yapısı aslında kâğıt üzerinde çok mantıklıdır. İdare bu konuya çok güzel bir sistem getirmiş. Fakat ne yazık ki bizim çoğu müteahhit arkadaşımız bunu kağıt üzerinden öteye geçiremiyor. Şimdi iş yönetme belgeleri parayla satılıyor. İşte idare bu noktada bir eleme yapmalıdır. Avrupa Birliği'nde ihale teminat oranı yüzde 10'dur. Biz yüzde 10'u dahi yeterli görmüyoruz. Eğer teminat oranı daha yüksek olursa işler daha güvenli, daha sağlam bir şekilde bitirilip teslim edilmiş olur. Zamanında biten bir işin de hem devlete hem de millete katkısı çok büyüktür' diye konuştu.
Tüm Gazeteler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.