Çin ekonomisinin resmi verilere göre 2015 yılında yüzde 6,9 büyüdüğü ve bu rakamın son 25 yılın en düşük büyüme oranı olduğu kaydedildi.
Başkent Pekin’de düzenlenen basın toplantısında, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’in 2015 yılına ait ekonomik verilerini açıklayan Çin Milli İstatistik Bürosu, ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH ya da GDP) yaklaşık 10 trilyon ABD doları olduğunu bildirdi. Çin’in geçen yıl dördüncü çeyrekteki büyümesi ise yüzde 6,8 gerçekleşti. Bunun 2009′daki küresel resesyondan bu yana en yavaş çeyrek dönem büyümesi olduğu ifade edildi.
Bugün açıklanan diğer verilere göre, ekonomiyi sürükleyen sektörler olan fabrika, emlak ve diğer sabit varlıklar yatırımları 2014’e göre yüzde 2,9 azalarak 2015’te yüzde 12 oldu. Perakende satışlar da yine 2014’teki yüzde 12’lik büyümeden 2015’te yüzde 10,6’ya indi. Çin’deki perakende satışlar, Aralık ayında ise yüzde 11,1, sanayi üretimi de önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.9 artış kaydetti.
Milli İstatistik Bürosu Komiseri Wang Baoan, uluslararası durumun karmaşıklığını koruduğunu, yeniden yapılanma ve yükseltmenin hala yokuş yukarı aşamasında olduğunu, kapsamlı reformların derinleştirilmesinin “yıldırıcı bir iş” olduğunu vurguladı.
Uzmanlara göre Çin, ihracata dayalı büyüme modelinden iç tüketime dayalı büyüme modeline geçiş yapıyordu. Geçişin kolay olmayacağı ve Çin ekonomisinde sorunlar yaşanacağına dikkat çekilmişti. 2015 yılında Çin’in yatırım sektörü ve imalat sanayisindeki yavaşlama, ülke ekonomisinde sert dalgalanmaya neden olmuş, para birimi yuan devalüe edilmiş, bununla birlikte dünyanın en büyük döviz rezervine sahip Çin’in döviz rezervlerinde büyük erime yaşanmıştı. Borsada da hisse senedi satışlarından dolayı 5 trilyon dolarlık bir erime gerçekleşmiş, bu durum dünya piyasalarını da doğrudan etkilemişti.
Çin ekonomisi, son yıllarda küresel ekonomik büyümenin önemli bir lokomotifi olduktan sonra, zayıf ihracatı, fabrika kapasitesi, yumuşak emlak piyasası, yüksek borç seviyeleri, yavaşlayan yatırım ve hükümetin yolsuzlukla mücadele kampanyası ile şu an uzun sureli yavaşlamanın ortasında bulunuyor. Reuters’a göre, bazı piyasa gözlemcileri, Çin’deki reel büyüme seviyesinin, resmi verilerden daha zayıf olabileceğine inanıyor.
1989 yılında Pekin’de yer alan Tiananmen Meydanı’ndaki öğrenci olaylarının kanlı bir şekilde bastırılmasından dolayı Çin’e ambargo uygulanmış ve bu nedenle Çin ekonomisi 1990 yılında yüzde 3,8 büyümüştü.
ViraHaber.com