Bukalemun gibi renk değiştiren göl
Sibirya’nın Altay bölgesinde yer alan Burlinskoye Gölü, pembe rengiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. Göldeki su, hava durumuna bağlı olarak kırmızıdan pembeden çelik grisine renk değiştiriyor.
Sibirya’nın Altay bölgesinde yer alan Burlinskoye Gölü, pembe rengiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. İçinde barındırdığı tuzlu su karideslerinden rengini alan tuz gölü, mevsimine göre kırmızı ve gri renklerini de alabiliyor.
Burlinskoye Gölü’nün rengi, temmuz sonu ve ağustos ay başı itibariyle, bu yılın en koyu pembe tonuna dönüştü. Bu durum ise, hem büyüleyici manzaranın tadını çıkarmak hem de şifa bulmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin göle akın etmelerine neden oldu.
Burlinskoye Gölü, hava durumuna göre koyu kırmızıdan pembeye, pembeden metalik griye pek çok renge dönüşüyor. Gölün bir metre derinliğindeki kıyılarında kısa bir süre suya girmek hem pek çok deri hastalığını iyileştiriyor hem de kısa sürede bronzlaşma olanağı sağlıyor.
Gölü ziyaret etmek amacıyla Novosibirsk’ten gelen Marina, “Suyun içerisinde yürümeye başladığım anda bacaklarımda bir yavru kedinin tırnak izlerinin olduğu yerlerin karıncalandığını hissettim. Göldeki tuzun büyüsü öyle etkiliydi ki, günün sonunda bacaklarımdaki çizikler geçmişti bile. Keşke kalbimdeki kırıkları da bu gölde onarabilseydim” dedi.
Sibirya’nın batısındaki en geniş tuz kaynaklarından da biri olan 32 kilometrekare genişliğindeki gölün tuzun tadının keskinliği ve saflığı, 18. yüzyıldan bu yana biliniyor.
Öyle ki vakti zamanında, Rus Çarı Birinci Petro bu göle ‘Kraliyet Tuzluğu’ olarak ismini vermişti.
Aynı zamanda Çariçe İkinci Katerina’nın da, yediği yemeklere yalnızca bu Sibirya gölünün tuzunun konulmasını istediği biliniyor.
PEKİ GÖLÜN RENGİ NEDEN PEMBE?
Bunun nedeni gölde yoğun miktarda bulunan ‘Artemica Salina’ isimli, üç gözü ve kendisini suyun yüzeyine ulaştıran 11 bacaklı bir tuzlu su karidesi.
Bu pembe renkli kabuklu deniz canlıları, 100 milyon yıl boyunca birkaç dönüşüm geçirdiler ve göle bugünkü rengini veriyorlar.
Günümüzden iki yüzyıl önce Moskova ve St. Petersburg’a, 3500 kilometre kuzeyde kalan bu gölden develerle vagonlar dolusu tuz taşındığı biliniyor.
Bugün ise bir araçla gölden çıkarılan yarım metre kadar kalınlığındaki tuz tabakaları, gölün bitişiğindeki vagonlara aktarıyor.
Her vagonla yaklaşık olarak 18 ton tuz taşınabiliyor. Aynı zamanda tuz gölünün kıyı sularında kristallerin yıkandığı da biliniyor.
Gölden çıkartılan tuz, Sibirya’nın kuzeyi başta olmak üzere Rusya’nın çeşitli bölgelerinde satılıyor. Aynı zamanda bir kısmı da Moğolistan’a ihraç ediliyor.
Bu şifalı pembe gölü ziyaret etmek isteyenlerin ilk olarak Altay bölgesinde yer alan Slavgorod şehrine gelmeleri, ardından da araçla Burlinskoye Gölü’ne doğru 18 kilometrelik bir yolculuk daha yapmaları gerekiyor.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.