Balıkçıların bu süreçte teknelerini bağlayarak bir hazırlık içine gireceğini ve tekneleri ile ağlarının bakımını yapacağını ifade eden Özkaya, "Balıkçılarımız bu sezon denizlerde umduğunu bulamadı. Geçen senenin aksine bu sezon palamut çok iyiydi, hamsi açısından ise et verimliliği ve boy bakımından kötü bir sezon geçirdik. Hatta 21 Şubat'tan itibaren sezon sonuna kadar Marmara Denizi ile İstanbul ve Çanakkale boğazlarında hamsi avcılığı durduruldu. İstavrit ve lüfer ise ortalama seviyede bulundu, tezgahlarda sıkıntı yaşanmadı." diye konuştu.

Bu sezon hamsi avcılığının erken yasaklanmasından dolayı bazı teknelerin daha erken bağlandığına dikkati çeken Özkaya, alınan kararın sürdürülebilirlik açısından olumlu olduğunu dile getirdi.

Özkaya, balıkçıların yasaklara uymasının denizlerde bolluk için son derece önemli olduğuna işaret ederek, kuralara uygun balıkçılık yapılırsa denizlerin gelecek nesillere bırakılabileceğini söyledi.

Sürdürülebilirlik için avcılıkta kota ve bölgesel balıkçılık uygulaması getirilmesi gerektiğini vurgulayan Özkaya, şunları kaydetti:

"Avcılık kotayla olursa kotası dolan tekneler avcılık yapmaz. Ayrıca küçük balıkların avlanmasının da önüne geçilebilir. Kimse kotasını küçük balıkla doldurmak istemez. Stoklarımıza çok faydası olur. Hangi bölgede ne tür balıkların avlanabileceği ve nasıl avlanacağı da belirlenmelidir."

Özkaya, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden özellikle Hatay'daki balıkçıların çok etkilendiğini belirterek, "Depremden etkilenen balıkçılarımız 6 Şubat'tan sonra işlerini yapamadılar. Zaten balık yakalasalar bile satacak kimse kalmadı. Bu sene ciddi zarar gördüler. O bölgedeki herkese ihtiyacı olan desteğin verilmesi lazım. Balıkçılarımız için 6 bin liraya kadar verilen destek deprem bölgesi için 20 bin liraya çıkarılmalı." dedi.

Vira Haber