Yılın iki ayı bu balıkları avlayarak geçimini sağlayan bölgede yaklaşık 250 balıkçı bulunduğunu belirten İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi araştırma görevlisi Emrah Şimşek, "Elbette bu yasak türlerin yok olmayla karşı karşıya olması sebebiyle anlamlı ve yerinde düzenlemedir. Ancak bölgemizde ticari artisanal olarak paraketa avcılığı yapan tahminen 250 civarında tekne sahibi ve balıkçı mağdur olacaktır. Bu kişilerin mağduriyetinin giderilmesi için sosyal devlet ilkeleri doğrultusunda desteklemeler gereklidir" dedi.

 

 

Avlanması yasak balıkların balıkçıların istemeden ağlarına takılması durumunda tekrar yaşam alanlarına bırakılmaları gerektiği, yaşayıp yaşayamayacaklarını laboratuvar ortamında araştırdıklarını söyleyen Şimşek, şu bilgileri verdi:

 

"Şimdi Lagos ve Orfoz balığını yakalayanlar yasal düzenlemeden dolayı tekrar denize bırakmak zorunda. Bunun için Üniversite olarak bir araştırma yaptık. Bu balığının tekrar denize bırakıldığında amacımız yaşatabilmek. Bu türlerin su yüzeyine geldiklerinde durumları barotravma halde olurlar. Barotravma halindeki bir balıkta gözler dışarı çıkar, karın bölgesi şişer ve normal yüzme davranışını gösterememekte ve suya dalamamaktadır. Uzun süre su yüzeyinde hareketi kısıtlı olarak kalmaktadır. Bu yüzden balıkçılar istemeyerek de olsa avlayacağı bu türleri denize tekrar bırakmayı lüzumsuz görmektedirler. Bizde nasıl bırakılmalı çalışmasını basınç tanklarında yürüttük. Atmosfer basıncından yaşam alanındaki basınca indirgeyerek basınç tedavisi uyguladık. Yaptığımız çalışmalarda %80 başarı elde ettik. Uluslararası çalışmalara baktığımızda bırakma kurşunu ve bırakma sepetleri kullanılarak tekrar salıveriliyor."

 

 

Şimşek, avlanması, satılması ve nakledilmesi yasak olan Lagos ile Orfoz balıkların bölgede altı türü bulunduğunu, yavaş büyüyen geç olgunluğa ulaşan bir balık olduğuna da dikkat çekerek, "İskenderun Körfezi denince ilk akla gelen balıktır ve çok lezzetli" dedi.