Bölgesinin Hong Kong’u olacak
Latek Lojistik’in patronu Levent Erdoğan, BUGÜN'e önemli açıklamalarda bulundu.
Latek Lojistik’in patronu Erdoğan, içeride Ambarlı ve Bandırma limanlarında, dışarıda da Kenya ve Doğu Avrupa’da üs kurarak Türkiye’nin mallarını dünyaya rahat satabilmesi için misyon üstlendi.
Büyük hayalleri büyük projelere dönüştürmede en büyük kahramanı olan babası Mahmut Erdoğan’ın rolü belli ki çok önemli.Önemli kararları, zaman geçirmeden almasında ise hobisi biniciliğin etkili olduğunu kendisi söylüyor. Lojistik gibi zor ve karmaşası bol bir sektörde, yol haritasını Türkiye’nin bölgesindeki ve dünyadaki stratejik coğrafi konumuna göre düzenlemesi ve tarihi İpekyolu Projesi’ni de bunun içine yerleştirmesi, kolay bir iş değil. Büyük ortağı olduğu Latek Lojistik’i geçen yıl cesaretle borsaya açması ve halka arzdan toplanan paraları da sürekli yatırıma yönlendirmesi Levent Erdoğan’ın iş hayatında üstlendiğimisyonun önemli bir parçası.
Bu misyonun temelinde, Türkmallarının, küresel arenada kolayca ve çağdaş biçimde dolaşmasını sağlamak var. Ayrıca, 2023’te hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracata ulaşmada kendisinin de payının olmasını istiyor. Bu haftaki konuğumuz Erdoğan’la söyleşimizde sizleri dünya üzerinde bir gezintiye çıkarıyoruz.
Rol modeli babası oldu
Sizin hikayenizde, babanızın etkisi nasıl rol oynadı?
Doğrusunu söylemek lazım gelirse, babamın etkisi çok büyük. Onun yaşam öyküsü, hayatta nasıl mücadaele etmem gerektiği konusunda bana hep ışık tuttu. Babam Mahmut Erdoğan, anne ve babasını erken yaşta kaybetmiş ve devlet bursuyla okumuş bir insandı. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da üniversite eğitimini tamamlamış. İzmir, Bergama veManisa’daki Sümerbank’ın kurucuları arasında yer alıyor. AdnanMenderes döneminde DPT’nin kurulum aşamasında da çalışmış.
1961 ve 1962’de devlete ait olan Aydın Tekstil’de Türkiye’de ilk kez açık enli kadife ile blucin kumaşı ürettirerek batmaktan kurtarmış.Daha sonra Halit Narin geçmiş kadife üretmeye. Ayrıca Türkiye’de ilk tekstil ihracatını da yapan kişi babamdır. Siz niye İzmir’de değil de İstanbul’da şirket kurdunuz? Ege Üniversitesi’nde İşletme bölümünü bitirdim. 1977-1978 yıllarında çalışma hayatına başladım. 1990’da ise İstanbul’a taşındım. İş hayatında büyümek isteyenler için İstanbul’un atmosferi önemlidir.
80 kez milli oldu
Ofisiniz kupalarla dolu. Bu kupalar ve ödülleri nasıl aldınız?
Binicilik ve golf benimiçin en önemli ve en keyif aldığımhobiler. 7 yaşından beri at biniyorum. 9 yaşında ilk yarışımı yaptım. Bu kupalar, at sevgisinin ürünleri.Milli biniciyim. Akdeniz Olimpiyatları da dahil olmak üzere binicilikte 80 kezmilli oldum. Ben de ailemin teşvikiyle başladığımbiniciliği 43 senedir aralıksız sürdürüyorum.
Eşinizle tanışmanızda at sevgisinin rolü oldumu?
Kızım Leyla 25 yaşında, küçük kızımAyşe Sanemise 10 yaşında. Eşimin ismi Burcu. Eşimle İzmir’de Atlı Spor Kulübü’nde 1996 yılında tanıştık, 1997 yılında evlendik.
Afrika’ya açılmak için Kenya’da üs kuruyor
Dünyada hangi pazarlarda etkili olmayı planlıyorsunuz?
Doğu Afrika bizim için iş pazarlardan bir tanesi. Kenya’da çok ciddi bir lojistik üs kuruyoruz.Mombasa Limanı’nı kullanıyoruz. Nairobi’de showroom yapıyoruz. Tanzanya, Ruanda, Sudan, Etopya ve Somali’ye buradan hizmet vereceğiz. Bu bölgede 500milyonun üzerinde insan var. Afrika’nın en zengin ülkesi olan Kenya’ya uzanırsak bölgedeki büyük ticaret potansiyelini de ülkemiz için değerlendirebiliriz diye düşünüyoruz.
500 kişi daha alacağız Yurt içinde neler yapıyorsunuz?
Lojistik, grubun çalıştığı işlerin en önemlisi. Toplam olarak grupta da 3 bin kişi çalışıyor. Yeni alanlar için bu yıl 500 kişiyi daha işe almayı planlıyoruz. Mesela, Latfarm yüzde 100 organik gübre üreten bir şirket. Lojistik ana işimiz olduğu için Bandırma ve Ambarlı Limanı’nı da biz işletiyoruz.
Sıkıntılar çekti lojistiğe girdi
Tekstil dururken, neden lojistik sektöründe çalışmayı seçtiniz?
Ondan önce hem kimya, gıda ve hem de tekstil alanında yatırımlar yaptık. Rusya ve Avrupa’da gıda sektöründe fabrikalar kurduk. Rusya’da bisküvi-çikolata yatırımı yaptım. Moskova’da 4 fabrikam vardı. Avrupa’ya zeytinyağı ihracatı amacıyla kurduğumuz şirketler mevcuttu. 1996 yılında Avrupa’daki yatırımları, 2002’de ise Rusya’daki tesisleri sattım. Firmam Latek için gerekli sermaye birikimini de bu satışlarla gerçekleştirdim. Neden bu alana girdiğime gelince, daha önceki çalışmalarımda çektiğim sıkıntılar yüzünden ihracatçı ve sanayicinin lojistiğe ne kadar ihtiyacı olduğunu gördüm ve 1999’da lojistik sektörüne girdim.
Firmanızı halka arzettiniz. Topladığınız paraları nasıl kullanıyorsunuz?
Latek Lojistik hisselerinin yüzde 49’unu geçen yıl halka açtık. Ve, borsaya giren 3’üncü lojistik şirketi olduk. Lojistik çok geniş bir kavramdır. Biz üretimden sonraki aşamada ambalajlamadan tüketiciye ulaşımda da varız. Halka arzdan gelen paraları, içeride ve dışarıda yatırımlara harcadık. Çünkü, bu alanda dünyanın en iyi oyuncuları arasında başı çekmek istiyoruz.
200 milyon dolarlık ciro bekliyor
Bu yılne kadar ciro yapmayı hedefliyorsunuz?
Beklentimiz, 200milyon dolar. Son 5 yıldır ilk 500 şirket arasında yer alıyoruz.Dünyadaki bağlantılarımıza bakıldığında Latek, lojistik sektöründe ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de her yıl 8 milyon tona yakın elleçleme yapıyoruz. Yeni gemilerin ve Ambarlı Limanı’nın devreye girmesi ile birlikte şirketi daha da büyüteceğiz. LatmarDenizcilik ile 24milyon dolarlık bir gemi satın aldık. Şu andaki ismi Hera, bunu değiştirip Latmar yapacağız.
Bürokratik engeller kalkarsa sektör gelişir
Küresel oyunculuğun en temelinde hangi proje var?
Bizim hazırladığımız ve hayata geçirdiğimiz ‘İpekyolu Projesi” yani küresel adıyla “Silk Express” artık devletin de politikası haline geldi. Uzakdoğu ve Ortadoğu’dan en büyük konsolidasyonu yapan şirket biziz. Direkt hatlarla Türkiye’ye mal taşıyoruz. Silk Express’e 2006 yılında başladık, 2007’de geliştirdik. Bu projeyi ilk biz gündeme getirdik. Bürokratik engeller halihazırda bizi zorluyor. Doğu Avrupa, 100milyar doların üzerinde lojistik hacme sahip. Böyle bir pazara yönelmek istedik. Avrupalı şirketler Hamburg ve Koper limanlarını kullanıyor. Bizimde pazara gireceğimizi bilen Avrupalı şirketler bu limanlarda çok ciddi indirimler yaptılar. Türkiye’den yurtdışına gidecek olanmalları da Uzakdoğu’dan gelen malları da birleştirip projemizi hayata geçirmek istedik.
Bu projede en çok hangi faktör sizi zorluyor?
Bürokratik engeller kalkarsa sektörün çok büyüyüp gelişeceğine inanıyorum.Mevzuat mutlaka değişmeli. Bizim hedeflerimizden bir tanesi Türkiye’nin gerçek anlamda lojistik üssü olması. İşte bu hedefe katkı sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye bir Singapur olabilir veya Hong Kong olabilir. Türkiye’nin yaklaşık 10-15milyar dolarlık lojistik hacmi var. Bu rakam 30milyar dolara çıkabilir. İhracatın, 2023’teki hedef vizyonunda 500milyar dolarlık rakamolduğunu düşündüğümüzde 50milyar dolarlık da lojistik hacmi ortaya çıkabilir. Katma değer sağlayarak bu hedefi çok iyi şekilde programlayalım. Duran değil hareketli aset yatırımını tercih ederiz.
Perihan Çakıroğlu/Bugün
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.