Kuruçeşme sahilindeki deniz kirliliği dikkat çekici boyutlara ulaştı. Bir tarafta değerleri milyon dolarla ifade edilen yatlar, diğer tarafta göreni dehşete düşüren kirlilik. Kuruçeşme'de yatların bağlandığı sahilde bu çarpıcı çelişki aynı fotoğrafta yer alıyor. Teknelerin attığı çöpler kirliliğin temel nedenlerinden olurken belediye ekipleri de bu deniz kirliliği ile başa çıkmakta zorlanıyor.

DENİZ YÜZEYİNDE YOK YOK

Deniz kirliliğinin gözle görülebilen boyutu bile düşündürücü ve korkutucu. Suların üstünde neler yüzmüyor ki. Evsel atıklar, plastik kaplar hatta hayvan leşleri. Manzara, deniz altıyla ilgili fikir vermeye yetiyor, orası da en az bu kadar kirli.

"DENİZ ARAÇLARINDAN ATILAN ÇÖPLER KİRLETİYOR"

Her gün sahilde yürüyüş yapan Paşa Çakır, belediyenin sürekli deniz yüzeyinde temizlik yaptığını, ancak teknelerden atılan çöplerin miktarının çok fazla olması nedeniyle belediyenin de başa çıkamadığını söylüyor.

'Sürekli burada yürüyüş yapıyorum. Sürekli burası böyle. Belediye temizlemeye çalışıyor ama başa çıkamıyor. Teknelerin pisliği diye düşünüyorum. Bir toplum bir şeye adapte olmuyorsa onun önünü almak çok zor. Kimsenin umurunda değil, teknelerden atılıyor bu pislik, Sonuç itibariyle akıntı ve rüzgar sahile getiriyor." Kirliliğin sahil ve gezici teknelerden kaynaklandığını söyleyen Çakır, boğazda deniz anasındaki artışın kaynağının da kirlilikle alakalı olduğunu ifade etti.

"EVİMİZDE YAPTIĞIMIZIN AYNISINI YAPMALIYIZ"

Yurtdışında yaşayan Hatice Demirhan ise, Türkiye'de bulunduğu hergün Boğaz'da yürüyüş yaptığını belirterek, 'yurtdışında insanların yoğun olarak yaşadığı sahillerde dahi sürekli temizlik yapılır. Olağanüstü temiz. Kendi ülkemde böyle bir görüntüyle karşılaşmak beni kişisel olarak ve bu ülkenin vatandaşı olarak rahatsız ediyor. Biraz daha sağduyu, biraz daha hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyleyen Demirhan, 'Evimizde ya da başka bir yerde ne yapmamız gerekiyorsa dışarıda da bunu yapmalıyız" diye konuştu.

virahaber.com