"Bizim sektörde işsizlik olmaz"
Gemi ve yat sektörü son yıllarda Türkiye'nin dünyada iddialı olduğu alanlardan biri haline geldi. Sektör her ne kadar krizin etkilerini halen hissetse de geleceğe umutla bakıyor.
Gemi ve yat sektörü son yıllarda Türkiye'nin dünyada iddialı olduğu alanlardan biri haline geldi. Sektör her ne kadar krizin etkilerini halen hissetse de geleceğe umutla bakıyor. İstihdam açısından ise özellikle gemi personeline çok ihtiyaç var. İstanbul Gemi ve Yat İhracatçılar Birliği Başkanı Başaran Bayrak'a göre bir denizci asla işsiz kalmaz...
Sektörde yaşananları konuşmak üzere İstanbul Gemi ve Yat İhracatçılar Birliği Başkanı Başaran Bayrak'la bir araya geldik.
Birliğin kurucu başkanı olan Bayrak, sektörün 2010 yılında 1.1 milyar dolarlık ihracata imza attığını, gerçekte ise bu rakamın daha fazla olduğunu söylüyor:
"Bizde sektörün bir kısım ihracatı makine ihracatı altında gidiyor. Ayrıca yan sanayi ve tamir bakım hizmetleri var. Bunları da toplarsanız 2.5 milyar dolar civarında bir rakama ulaşıyoruz."
Bayrak, global krizin kendi sektörlerini olumsuz etkilediğini ve bu krizin etkilerinin halen geçmediğine işaret ediyor. Bayrak'ın verdiği bilgiye göre sektörün ihracatı 2008 yılında 3 milyar doların üzerinde bulunuyormuş. O dönemde sadece Tuzla'daki tersanelerde yan sanayiyle birlikte çalışan sayısı 150 bine ulaşmış.
YERLİ PAYI GİDEREK ARTIYOR
Bayrak, şöyle anlatıyor:
"Gemicilik ve yatçılık, üzerinde çalışılmaya değer bir sektör. İhracatımız ithalatımızdan fazla. Gemiler yerli, dizaynlar yerli... Sektörde yerli katkı payı oranı da yüzde 55 seviyesinde. Aslında krizden önce yerli imalat sanayi hızla adapte oluyordu. Eğer kriz olmasaydı yerli katkı yüzde 70'lerin üzerine çıkardı.
Başbakanımız yerli otomobil, yerli uydu, yerli füze diyor ama yerli gemiyi saymıyor. Çünkü onlar zaten yerli. Daha önce ithal edilen birçok malzemeyi de artık Türkiye'de üretebiliyoruz."
ASLAN PAYINI UZAKDOĞU ALIYOR
Gemi sektöründe aslan payını Kore, Çin ve Japonya'nın aldığını anlatan Bayrak, bu üç ülkenin pazarın yüzde 92'sine sahip olduğunun altını çiziyor. Diğer ülkeler ise kalan yüzde 8 için mücadele ediyor.
Bayrak, Uzakdoğu ülkelerinin sektöre çok ciddi teşvikler ve destek verdiğini belirtiyor. Bu sayede kendi sanayileri de oluşmuş durumda ve sektörde çok büyük bir egemen güç halindeler.
TÜRKİYE FASONCU DEĞİL, TERZİ USULÜ ÇALIŞIYOR
Türkiye ise sipariş üzeri yapılan gemilerde dünyada beşinci sırada. Yatta da dördüncülüğü zorluyor. Yani Türkiye bu sektörde 'terzi usulü' çalışıyor.
Bayrak da sektörün bu özelliğine dikkat çekiyor:
"Biz terzi usulü siparişte Avrupa'da hemen hemen birinciyiz. Diğer birçok sektör gibi fasoncu değiliz. Müşteriler bize ihtiyaçlarını söyler, biz de dizayn edip üretiriz....",
ASKERİ İHRACAT DA BAŞLADI
Son yıllarda savunma sanayinin de sektöre destek vermeye başladığını anlatan Bayrak, Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın MİLGEM projesinin bu anlamda çok önemli oldunu söylüyor:
"SSM 4-5 yıl içinde 6 milyar euroluk yatırım planlıyor ve bunu Türk tersanelerine vermeye başladı. Çıkartma gemisi, denizaltı kurtarma ve diğer unsurlarla ilgili çeşitli ihaleler yapıyor. Bu şekilde sektörde ciddi bir know how oluşuyor. Üstelik bu sayede ihracat da başladı. Türkmenistan, Kazakistan, Pakistan ve Mısır gibi ülkelere hücumbotlar ve çeşitli ürünleri göndermeye başladık."
Askeri ihracatın sektör açısından çok önemli bir gelişme olduğunu altını çizen Bayrak, şöyle devam ediyor:
"Özel sektörde bir bilgi birimi oluşmaya başladı ve paraya dönüşecek. Bu askeri ihracat çok yeni ama istikbali olan bir gelişme. Biz Türkiye olarak önümüzdeki dönemde üçüncü dünya ülkelerinin askeri gemi ihtiyaçlarını karşılayacağız, buna kesinlikle inanıyorum. Ama bir başlangıç gerekiyordu. Önce kendi savunma sanayin senden talep edebilecek ki sen de kendini adapte edebilesin. Bu işlerde askeriyenin mantalitesini de anlamak lazım. Bizim dizayn büroları askeri amaçlı projeler üretecek artık. İleride TSK'nın tüm gemilerini de biz yapıyor olacağız."
SEKTÖRE DESTEK GEREKİYOR
Sektörün devlet tarafından da desteklenmesi gerektiğini belirten Bayrak'a göre Uzakdoğulu ülkeler bunu çok iyi yapıyor. Satışlara yönelik özel finansman modelleri oluşturup siparişleri çekebiliyorlar. Türkiye ise finansman sıkıntısı nedeniyle Avrupa'dan istediği miktarda siparişi alamıyor.
Son yıllarda İstanbul Deniz Otobüsleri'nin (İDO) de yerli sanayiye döndüğünü anlatan Bayrak, alüminyum katamaranlar dışında araba vapurları, yolcu gemileri, gezi tekneleri ve deniz taksilerinin Türkiye'de yapıldığını belirtiyor.
Türkiye'de mevcut durumdaki tersane sayısının fazla olduğunu ve atıl bir kapasite oluştuğunu belirten Bayrak, yeni tersane bölgelerinin oluşturulmasıyla birçok insanın bu sektöre girdiğini ifade ediyor:
"Türkiye'de 70 faal tersane var, bi o kadar da yatırım var. Şu anda fazla ama 2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat potansiyeli düşünülüyorsa önümüzdeki dönemde ihtiyaç olacağı da kesin."
ELEMANA ÇOK İHTİYAÇ VAR
Gemi ve yatlarda çalışacak elemanlar konusunda ciddi bir açık olduğunun altını çizen Bayrak, son yıllarda özellikle meslek okulu sayısındaki hızlı artışa karşın halen bu açığın kapanmadığını belirtiyor. Gemilerde maaşların da çok iyi olduğunu anlatan Bayrak, şöyle devam ediyor:
"Sadece kaptan olarak da düşünmeyin. Gemilerde birçok türde işte çalışacak elemana ihtiyaç var. Denizcilik dünyada da hep aranılan bir iş koludur. Denizci işsiz kalmaz, tam tersi futbolcu gibi transfer edilir. Şu anda gemi mühendisliğini bitiren bir genç, 1500 dolara başlangıç yapabilir.
Özellikle deniz meslek okullarını bitirenler mutlaka iş bulur. Hatta Filipinler gibi bazı ülkeler bu işten ciddi döviz girdisi sağlar. Neredeyse bütün Avrupalı gemiler Filipinli personel tarafından çalıştırılır."
12 BİN DOLARA KADAR ÇIKIYOR
Üst düzey seyir yapabilecek bir kaptanın 7-12 bin dolar artı prim aldığını belirten Bayrak, denizcilik mesleğini tüm gençlere tavsiye ediyor:
"Gittikçe büyüyen bir trend ve önemli bir iş kolu. Ama kolay iş değildir. Evden uzak, gece yok gündüz yok. Zaten genelde denizciler ömürlerinin sonuna kadar denizde çalışmazlar, 5-10 sene sonra karaya geçmeye çalışırlar."
Hürriyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.