1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Biraz müzik, biraz deniz
Biraz müzik, biraz deniz

Biraz müzik, biraz deniz

Şarkılarıyla gönülleri fetheden Gökhan Türkmen, duygusal şarkılarıyla dikkat çekiyor. Müzik camiasındaki hedefinin kalıcılık olduğunu söyleyen sanatçı ile deniz ve müzikten konuştuk.

A+A-

“Susma söyle nasıl yaşar böyle insan! / Susma konuş, hadi anlat büyük insan! / Söyle bir aşk mı çare olurdu, zaman mı? / Böyle kaldırıp atardık ya sevdayı”. “Yastığımda kalmış yüzün / Biraz ayrılık, biraz hüzün / Say ne kadar zaman oldu / Dokun ellerin mi kör oldu?” “Hatıralar başucumda / Nöbet tutar gece gündüz bekler beni / Düşlerim var benim, hayallerim var / Fikrim derya deniz fikrim geri getirir seni”…gibi birçok şarkısıyla gönülleri fetheden Gökhan Türkmen, duygusal şarkılarıyla dikkat çekiyor. Müzik camiasındaki hedefinin kalıcılık olduğunu söyleyen sanatçı ile deniz ve müzikten konuştuk.
1997 yılında gitarla tanışan Gökhan Türkmen, 1983’te İstanbul’da doğdu. 2000 yılından itibaren çeşitli mekan ve organizasyonlarda gitarı ve sesiyle boy göstermeye başlayan Türkmen, 2003’te ise Kocaeli Üniversitesi Endüstriyel Yönetim Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından gitar ve şan derslerine yoğunluk veren genç yetenek, bir dönem radyolarda ve çeşitli eğlence mekanlarında canlı performans sergiledi. 2008 yılının Nisan ayında “Büyük İnsan” isimli ilk albümünü çıkardı. 2010 yılının Mart ayında da “Biraz Ayrılık” isimli ikinci solo albümünü dinleyicilerinin beğenisine sundu. Sanatçı; halen canlı müzik ve stüdyo çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’de albüm yapmanın zor yanlarını biraz anlatır mısınız?
Aslında albüm yapmak zor değil, maalesef artık çok kolay. Ses ya da yetenek ikinci planda kaldı! Bu yüzden de paranız çoksa, teknolojinin de sayesinde siz de bir albüm yapabilirsiniz. Önemli olan albüm çıkardıktan sonraki aşama, onun da zorluğu, korsan vs. yüzünden albümün satmamasıdır.
Genellikle şarkılarınızda hüzün, tutku, romantizm esintileri var. Sizin için “Aşk adamı” deniyor, siz kendinizi böyle tanımlıyor musunuz?
Çok duygusal bir adam değilim; ama etrafıma ve yaşananlara duyarlı bir insan olduğum için bu beni tabii ki sert bir adam yapmıyor. Aşkı özel yaşamayı sevenlerden, melankolik ve klişe yaşamayı sevmeyenlerdenim. Aşık olduğum insanla eğlenmeyi ve samimi yaşamayı severim.
Yaptığınız işin kalitesi ile gönülleri fethettiniz. Sizin gibi emek harcayanların yanı sıra bir anda şarkıcı olanlar da çıkıyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler?
Artık şarkı söylemek çok kolaylaştı, çünkü teknoloji bu konuda size gerekli desteği vermekte; ama bununla bitmiyor tabii şarkıcılık veya müzisyenlik sabır, yetenek, azim, çalışmak, görüntü, yorum, vizyon vs. istiyor. Canlı söyleyebilmek gerektiğinden bahsetmiyorum bile… Çünkü bu işi yapıyorsanız bu bir lüks olmamalı, zaten şarkıcıysanız her şekilde şarkı söyleyebilmeyi beceriyor olmanız gerekmektedir. O yüzden şarkıcı diye çıkan çoğu insan aslında şov yapıyorlar ve maalesef Türkiye de anlam kargaşası hep olduğu için, onlara bırakın şarkıcı demeyi sanatçı bile dendiği oluyor.
Müzik hayatınızdaki planlarınızdan bahseder misiniz?
Kalıcı olmak çok önemli… Mesela Boğaziçi Köprüsü’nde konser vermek en büyük hayalim. 20. albümüm çıksa bile diğer albümlerimin de deli gibi satılması, dinlenmesi ve tabii ki dünyada bilinen ve saygı duyulan bir müzisyen olmak en büyük amacım.
Başka sanatçılarla düet yapmayı düşünüyor musunuz?
Düet fikri dinleyenler için her zaman hoş bir şeydir. Benim için de paylaşımın olduğu her türlü iş hoşuma gider. O yüzden çok sık olmasa da yapmak isterim. Tarzlarımızın ve yorumlarımızın uyduğunu ve güzel bir iş çıkabileceğini düşünerek Sıla'yla düet güzel olabilir.
Yabancı müzisyenlerden kimleri dinlemeyi seversin?
Jamiraquai, Justin Timberlake, Michael Jackson, Frank Sinatra, Vicente Amigo, Lenny Kravitz, Metallica, Pink Floyd, Elvis Presley, Paco de Lucia ilk aklıma gelenler.
Aşkın bir tür heyecan hali olduğunu söylüyorsunuz. Peki, denize aşık olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Deniz benim vazgeçilmezim diyebilirim. İlham için olmasa da hayatımda ya kokusunun ya da görüntüsünün olması bana enerji ve huzur veriyor.
Deniz ürünleri ile aranız nasıl?
Levrek, mezgit, kalamar, palamut başta olmak üzere bütün balık çeşitleriyle aram iyidir. Her zaman ızgara tercihimdir.
Profesyonel ya da amatör olarak yaptığınız bir su sporu var mı?
Sadece yüzerim. Bir de fırsat buldukça jet sky yaparım.
Denizlerimizle ilgili nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Deniz hayatımda çok önemlidir. Uygar bir toplum olmaya çalışıyorsak, lütfen denizlerimizi kirletmeyelim! Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz; o yüzden çok şanslıyız ve bu şansı iyi kullanmalıyız.
Vira Dergisi


Bu haber toplam 1792 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.