"Bir Zengin Yatının İbretlik Öyküsü!"
“Princess Toprak yatı, Celal Sadıkoğlu adında bir işadamına ait olan Levent Yatçılık adlı şirket aracılığıyla satıldı”
HALİS Toprak diye bir işadamı vardı.
Hatırlayacaksınız. Türkiye’nin sanayi imparatorlarından biriydi. 20’den fazla fabrikanın ve 1 bankanın sahibiydi.
Kendisi 77 yaşını geçmiş fakat 17’sinde bir kız sevip evlenmişti.
Hayat ona sille attı.
İki başlı darbe geldi.
Taze evliliği çöktü.
Sanayi imparatorluğu battı.
Bütün mallarına el konuldu.
Eli böğründe kaldı.
* * *
Dişli adammış!
“Bankası’nın içini boşaltarak devleti zarara uğrattığı” için el konulan mallarının, mülklerinin, fabrikalarının peşini bırakmadı.
TMSF’ye karşı davalar açtı.
TMSF yönetimini suçladı.
Fabrikalarının, mallarının, mülklerinin “iktidar yandaşlarına çok ucuza satıldığını” dile getirdi. Boğaz’da İstinye’de kendi oturduğu köşkünün Başbakan’ın çocuklarına fakirlik bursu veren işadamı arkadaşı Remzi Gür’e yok pahasına sunulduğunu iddia etti.
Sonunda masada anlaştı.
Bazı fabrikalarını kurtardı.
Çalışıp borçlarını ödeyecek.
Bakalım zaman ne gösterecek?
* * *
İlginç bir gelişme daha oldu.
Halis Toprak’ın yatı da dişli çıktı.
Bana da bugün bu köşede; “ Dişli çıkan bir zengin yatının ibretlik (öğretici) öyküsü” başlığı altında bu yazıyı yazma fırsatı çıktı.
Zengin yatı!
Neler gördü!
Neler duydu!
Dili olsa da konuşsa!
Halis Toprak, malını, mülkünü, katını elinde ne varsa satıp bankasından doğan borcunu kapatma sürecine girince; “Princess Toprak” (yani Toprak’ın Prensesi) adlı yatını da satılığa çıkardı.
Haber uçurdu.
İlan verdi, duyurdu.
Zengin, tuzu kuru yatsevenleri buldu.
Birbirine vuruşturdu.
Princess’ini 3 milyon 105 bin dolara sattı.
TMSF’nin yöneticilerine; “Alın bu parayı borcumdan düşün” diye götürüp verdi.
* * *
Fakat o da ne!
TMSF’nin o zamanki yöneticileri, “Princess Toprak yatı, Celal Sadıkoğlu adında bir işadamına ait olan Levent Yatçılık adlı şirket aracılığıyla satıldı” diye kayda geçirip, bu satıştan doğan 217 bin 350 Dolar (satış bedelinin binde 7’si) komisyonu Celal Sadıkoğlu’na aktarmışlar. Bu komisyonu da Halis Toprak’ın borcuna eklemişler.
Halis Toprak!
Kendi feleğin sillesini yemiş.
Avanta komisyon yedirir mi?
“Burada görevi kötüye kullanmak var, Toprak Grubu’nun bilgisi dışında ve hakkı olmadığı halde arkadaş işadamına avanta komisyon çıkartıyorlar” diyerek dava açtı.
Yöneticilerin hapsini istedi.
Mahkeme, bilirkişi atadı.
Bilirkişi, Halis Toprak’ı doğruladı.
* * *
Size diyorum ya!
Bu yatın dili olsa da konuşsa!
Halis Toprak, “kendi sattığı yatından durduk yerde komisyon avantası çıkartılması” davasını TMSF Başkanlığı yapmış Ahmet Ertürk, sonradan TMSF Başkanı olan Şakir Ercan Gül ve onun yardımcısı olan TMSF’nin ikinci adamı Fethi Çalık dahil 11 TMSF üst yöneticisi hakkında açmıştı… Fakat Başbakan Tayyip Erdoğan Ahmet Ertürk’ün yargılanmasına izin vermemişti.
Ahmet Ertürk (TMSF’den emekli olduktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı yapıldı) dava edilemedi.
Halis Toprak da koyun değil.
Boyun eğmedi.
Danıştay’a gitti.
Danıştay dava açılsın, “TMSF yöneticileri yargılansın” kararı aldı. Ancak Savcılık Ahmet Ertürk hakkında dava açmadı fakat Fethi Çalık için mahkeme başladı.
Fethi Çalık, mahkemedeki savunmasında “komisyon ödemesini” kendisinin tek başına yapmadığını TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün talimatıyla yaptığını da iddia etti.
* * *
Dava geçen hafta bitti.
Fethi Çalık, “görevini kötüye kullanmaktan, yatın satışında emeği olmayan birine avanta komisyon çıkartmaktan” suçlu bulundu.
6 ay hapis cezası aldı.
Fethi Çalık, Uzan Grubu’na ait yatların satışından da “haksız komisyon ödemesinde bulunmak ve zimmet yapmakla” suçlanan bir başka davadan da yargılanıyor. Zengin yatının öyküsü bu ve çıkan ibret (dersi) de şu: bu iktidar döneminde de rüşvet, avanta, hortumlama çarkları yağlanarak sürüyor.
Necati DOĞRU - Sözcü Gazetesi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.