İzmir'in Menderes ilçesinde kaçakları taşıyan teknenin batması sonucu 63 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili 3'ü Suriye uyruklu 6 sanığın yargılandığı davada bilirkişi raporuna göre kaptan tam kusurlu bulundu. Raporda 2 yolcuya müsaade edilen tekneye belgede yazılandan fazla yolcu yüklenerek ihlal yapıldığı belirtildi.

Boğulmaların, teknede yeterli can yeleği ve can simidinin bulunmamasından dolayı meydana geldiği belirtilen raporda, göçmenlerin teknenin güverte üstünde gözükmemeleri için alt bölümlere balık istifi yerleştirildiği bilgisi yer aldı.

İzmir'in Menderes ilçesinde kaçakları taşıyan teknenin batması sonucu 63 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili 3'ü Suriye uyruklu 6 sanığın yargılandığı davada bilirkişi raporuna göre kaptan tam kusurlu bulundu.

İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin teknenin batmasıyla ilgili yeni rapor hazırlanmasını istemesi üzerine, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) görevlendirdiği üç kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor dava dosyasına konuldu.

İTÜ'nün görevlendirdiği gemi inşaat ve makina yüksek mühendisi Dr. Kerim Ertan Gülgeze, kaptan Ömer Faruk Oktar ve kurbağa adam polis memuru Mustafa Nazlıer'den oluşun üç kişilik bilirkişi heyetinin gönderdiği ikinci raporda teknenin kaptanı Burhan Yılmaz tam kusurlu bulundu.

Bilirkişi parorunda, Sailor isimli ticari teknenin "Denize Elverişlilik Belgesi"nde yolcu taşıma kapasitesinin, mürettebat dahil yaz ve kış olarak 4 olduğu, bu durumda kaptan ve bir gemi adamıyla beraber 2 yolcuya müsaade edilen tekneye belgede yazılandan fazla yolcu yüklenerek ihlal yapıldığı belirtildi.

Bu tür teknelerin kendileri için yapılan kıyılardaki iskelelere yanaşması mümkünken, Sailor'ın kaptanının yasa dışı göçmenleri kayalık bir kıyıya sahip, yükleme ve boşaltmayla ilgisi olmayan, tamamen doğal bir koyun içinde alarak emniyetsiz bir şekilde karanlıkta transefer yaptığı kaydedildi.

"Boğulmalar yeterli can yeleği bulunmamasından"

Boğulmaların, teknede yeterli can yeleği ve can simidinin bulunmamasından dolayı meydana geldiği belirtilen raporda, göçmenlerin teknenin güverte üstünde gözükmemeleri için alt bölümlere balık istifi yerleştirildiği, bu şekilde yerleştirilmelerinin ölüm oranını arttırdığı, gemiye alınan aşırı yükün özellikle gemi yapı dengesini bozduğundan teknenin karinasındaki üç yırtığın batmayı çabuklaştırdığı bildirildi.

Zilli burnu mevkisinde yasa dışı göçmenlerin alındığı bölgenin basılı portolon haritası bulunmadığı, kaptanın tekneyi sahile yanaştırırken boş olarak üzerinden geçirdiği, su çekimi yüksek deniz altındaki muhtemel kayaya çarptığı ifade edilen raporda, "Ayrıca kaptanın, teknenin bu şartlarda bu kadar uzun bir sefere dayanamayacağını bildiğinden, bilerek kayaya çarpmış olabileciği de muhtemeldir. Dosyada bazı göçmenlerin ifadelerinde de kaptanın tekneyi bilerek batırdığı yönünde ifadeler mevcuttur" denildi.

Sailor isimli teknenin liman başkanlığından aldığı resmi bir çıkış belgesinin bulunmadığı, dolayısıyla kaptanın aynı zamanda kaçak olarak çıkış yaptığı bildirildi.

Raporun sonuç bölümünde, kaptanın teknesini, büyük ölçekli haritası olmayan bir koya karanlıkta girerek uygun olmayan bir yere yanaştırmak suretiyle yasa dışı göçmenleri transfer ettiği ve seyir emniyetine uymayarak teknesini kayalara çarpmak suretiyle batırdığı, ayrıca batan teknenin kapasitesinden fazla kişiyle dolu olması ve yeterli can yeleği ve simidinin olmamasının yine kaptanın tam kusurlu olduğunu gösterdiği kaydedilerek, "Eğer kaptan isteseydi hareketten önce alınan yolcuların her birine birer can yeleği verip ki daha önceden bunun temin edilmesi gerekirdi, olası bir tehlike durumunda yapılacaklar, hatta gemiyi terk sırasında uygulanacak kurallarla ilgili bilgilendirme veya açıklama yapabilirdi. Ancak bunların yapılmadığı görülmektedir. Bu nedenle kaptan tam kusurludur" ifadelerine yer verildi. Önümüzdeki ay devam edilecek davada bu raporun okunması bekleniyor.

Olay Nasıl Gerçekleşti?

İzmir'in Menderes ilçesinde 6 Eylül 2012 tarihinde Ahmetbeyli Baradan mevkisinde kaçakları taşıyan "Sailor" adlı teknenin batması sonucu aralarında bebek, çocuk ve kadınların da bulunduğu 63 kişi yaşamını yitirmiş, 49 kişi kurtarılmıştı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede tekne kaptanı Yılmaz için 36'sı ağırlaştırılmış 64 müebbet, yardımcısı Mustafa Mucuk için 36'sı ağırlaştırılmış 63 müebbet, 4 kişi için ise "göçmen kaçakçılığı ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından 12 ile 18 yıl arasında hapis cezası istenmişti.

Davanın ilk duruşmasında kaptan Yılmaz ile ve Mucuk dışındaki 3'ü Suriye uyruklu 4 sanık tahliye edilmişti.

virahaber.com