Küresel krizde, özellikle ABD ve Avrupa'daki bankalar büyük sıkıntı yaşarken, Türk bankaları nasıl kâr rekorları kırdı?

Küresel krizde, Türk bankalarının kâr rekorları kırdığına dikkat çeken Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, krizde özellikle katılım bankacılığının prestij kazandığını söyledi.
Küresel krizde, özellikle ABD ve Avrupa'daki bankalar büyük sıkıntı yaşarken, Türk bankaları kâr rekorları kırdı. Bu noktaya dikkat çeken Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda krizde özellikle katılım bankacılığının prestij kazandığını söyledi. Çelik, "Katılım bankacılığına teveccüh artıyor. Katılım bankacılarının sistemi krizde prestij kazandı. Bizde her yapılan kredi finans işleminin altında gerçek bir alım satım işlemi söz konusu. Bir ev finanse edi-yorsak ev alınıp satılıyor. Türev ürünler, egzotik ürünler yok, batıdaki krize neden olan ürünler bizde yok" dedi.

30 KATI İŞLEM
Küresel krizin, türev ürünler ve finansal enstrümanlarla sermayenin 30 katı işler yapıldığı için patlak verdiğine işaret eden Çelik şunları söyledi: "Bizde reel işlemler var, türev ürünler ve finansal enstrümanlarla Batı'da gördük ki sermayesinin 30 katı iş yapmışlar, bu reel değil. Ülkemizde bu 10 katı filandır. Sermayenin 10 katı iş yaparsınız. Katılım bankalarına baktığınızda ekstra bir temkinlilik var. Hiçbir zaman kimseye bu parayı al nerede kullanırsanız kullanın demiyoruz. Sistemimizde böyle bir şey yok. Mutlaka reel ekonomik işlem söz konusu. Bu, balonların oluşmasını engelliyor."

BORÇLULUK SORUNUMUZ YOK
Türkiye'nin borçlulukla ilgili bir sıkıntısı olmadığının altını çizen Abdullah Çelik, bu konuda dile getirilen endişelere de katılmadı. "Yani orada bir risk yok" diyen Çelik; devletin, vatandaşın, şirketlerin borçlarının kontrol altında olduğunu kaydetti. Çelik, şunları söyledi: "Bankacılık sisteminin büyüklüğünden bunu anlayabilirsiniz. Özkaynakların 10 katı kadar büyük olan bankacılık sisteminde balon yok şu an. Ülkenin geliri artıyor, 2000'e göre milli gelir 3 kat arttı. 350 milyardan 1 trilyonun üzerine çıktı. Reel bir gelir artışı var, insanlar bunu harcamak istiyor."

Ekonomik Ayrıntı