Balıkların yumurtlaması ve yavru vermesi için her yıl uygulanan balık avı yasağı bu gece kalkıyor. 137 gündür ağlarını ve teknelerini yenileyen yaklaşık 20 bin balıkçı teknesi vira bismillah demeye hazırlanırken, tezgahlarını hazırlayan esnaf da yeni sezondan umutlu. Kurban Bayramı ve denizlerin yeterince soğumaması nedeniyle tezgahların ancak 7-8 Eylül’de şenleneceği düşünülüyor. Bilim insanları ise deniz kirliliğinin kaliteli balık avının önündeki en büyük engel olduğunun altını çiziyor.

Denizlerimizde yaşam ortamı bulan balıkların büyümesi, yumurtlayarak çoğalması ve çiftleşmesi için uygulanan balık avı yasağı son buluyor. 15 Nisan 2018’e kadar kesintisiz ağlarını denize bırakmayı planlayan büyük balıkçılar 137 gün boyunca tayfalarını ve ağlarını yenilerken, teknelerinin de gerekli bakımını yaptı. Denizlerimizde 16 bin, iç sularımızda ise 3 bin dolayındaki tekne vira bismillah derken, ağlarını balıkla doldurmak için umutlu. Son yıllarda olduğu gibi bu sezonda da palamudun ağlara bereketle dolacağını düşünen balıkçılar, 4 gün süren Kurban Bayramı nedeniyle balık çeşitlerinin tezgahlara birkaç gün geç geleceğini belirtiyor.

Bayram nedeniyle sezonun başladığı ilk gün olan 1 Eylül yerine, 4 ya da 5 Eylül’de denize açılmayı planlayan gırgır teknelerinin balık hallerine tuttukları ürünleri getirmesiyle tezgahlarda istenilen hareketlilik yaşanacak. Kadıköy Özmen Balıkçılık’tan Yaşar Çay, “Balık için tezgahlarımız hazır. Ama balıkçıların da kurban kesmesi nedeniyle bayram sonrası için umutluyuz. Palamut ve hamsi yine tezgahlarımızın değişilmezi” dedi.

‘Kirlilik tehdit ediyor’

Türkiye Denizcilik Vakfı (TÜDAV) Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk ise, “Verimli balıkçılık sezonu geçirmek için denizlerimizin temiz kalması şart. Balıkta kalite, denizin kaliteli olmasıyla ilgilidir. Yeni bir balıkçılık anlayışı ve reform gerekiyor. Bu koşullarda balıkçılığın sonunun geleceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde balık tüketimini artırmak ve yasadışı balıkçılıkla güçlü şekilde mücadele edilmeli. Kirlilik ve yasadışı avcılık denizlerimizi tehdit ediyor” dedi.

Uzmanlar, 20 yıl önce 50’nin üzerinde balık türü avlandığını belirterek, şimdilerde sadece palamut, istavrit, lüfer, çinekop, hamsi, çaça, sardalya, mezgit, tekir, kefal, levrek, vatoz ve kıraçanın kaldığını, aşırı avcılığın balık çeşidini azalttığını kaydetti.