Balıkçılar ortak akılda buluştu
İMEAK Deniz Ticaret Odası 01 No’lu Balıkçılık Faaliyetleri ve 02 No’lu Balık Üretme ve Yetiştirme Çiftliği Faaliyetleri meslek komitelerinin ortak düzenlediği, balıkçılıkta yaşanan sorunların masaya yatırıldığı ortak akıl toplantısı bugün gerçekleşti.
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen sektörde yaşanan sorunların dile getirildiği ortak akıl toplantısına Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcileri, sektör paydaşları, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, çevre örgütleri yoğun ilgi gösterdi.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren 01 No’lu Meslek komitesi Başkanı Murat Kul, balıkçılık sektörünün son yıllarda büyük problemle karşı karşıya olduğunu belirtti. Son yıllarda sektörle ilgili alınan kararların balıkçıları ekonomik yönden zorladığını ifade eden Kul “1 buçuk milyon kişiye istihdam sağlayan bir sektörüz. Dört ay denize açılmıyoruz. Daha ne kadar korumacı olabiliriz ki. Dört ay hangi fabrika kapısına kilit vurabilir? Balıkçılığı dürüst olarak yapanlarla hırsızlıkla yapanlar yer değiştirmeye başladı. Yasaklar korunmadığı için mağdur oluyoruz. Bunlar göz önüne alınmalı. 24 metre derinlik yasağı, lüfer yasağı, Adalar yasağı balıkçılarımızı derinden etkilemiştir. Yasaklar illegal avcılığı teşvik etti. Denetimler oldukça yetersiz. Bugün Adalar yasak olmasına rağmen gırgır hariç herkes avlanıyor. Getirilen yasaklarla Adalar bölgesi akvaryum olmalı.İletişim eksikliği nedeniyle bizlere getirilen yasakları birbirimizle değerlendiremedik. Sektörle ilgili bir karar alındığında birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Artık yanmaya başladık. Denizde balık olmazsa kimse olmaz. Yanlış kararlardan çok canımız yandı. Sektörümüzün bitmesini istemiyoruz.” dedi.
“YASAKLARI KALDIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL”
Ortak akıl toplantısında Türkiye’de kişi başı tüketilen balık miktarının düşüklüğüne vurgu yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Altuğ Atalay konuşmasında “Denizlerimiz çok fazla ama kapalı denizler. Ekolojik yapıları birbirinden farklı. Bu farklılıklara göre yasaklar getirilmeli. Hep birlikte bir ses oluşturup haklılığımızı dile getiremezsek bu tartışmalar sürekli devam eder. Herkesin bir haklılık payı var. Sadece yasakları kaldırmak hiçbir şeyi çözmez. Ülkemizde balığın tüketimi kişi başına yedi kilo. Asıl problem bu. Balığı un fabrikasına değil insanların midesine götürmenin bir yolunu bulalım. Çevreye karşı olanlara dik durmamız gerekiyor. Son derece yapıcı ve olumlu bir toplantı gerçekleştirdik.” açıklamalarına yer verdi.
“SEKTÖRÜN GELECEĞİ İÇİN OTOKONTROL ŞART”
Sürdürülebilir balıkçılığın devam edebilmesi için denetim ve cezaların yoğunlaştırılması gerektiğini belirten İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Saadet Karakulak “Balıkçılığın kaynakla orantılı olması gerekiyor. Bu anlamda bazı oranlara azalmaya gidilebilir. Mesleği bırakmamanız lazım. Özellikle küçük ölçekli balıkçılığa uzun vadede yasak getirilmemeli. En büyük sıkıntı yasadışı avcılığın devam etmiş olması. Otokontrol bu noktada çok önemli. Denetim ve cezaların sıklaşması gerekmekte. Işık ve trol avcılığı Marmara’da yasak olmasına rağmen hala devam ediyor. Dünyada balıkçılık yönetimi ve kurallar belli. Öncelikle balık kaynağının araştırılıp ortaya konulmalı. Biz akademisyenlerin araştırma yapabilmesi size bağlı. Balık stoğunu ortaya koymamız için verilere ihtiyacımız var. Bunları bilmeden balıkçılık yönetimi gerçekleştiremeyiz. Diğer ülkelerden kıyı yapımız farklı. Tekne filosu büyüdü,ağlar büyüdü. Bunlarla beraber yasaklar da büyüdü. Balıkların yumurtlama alanlarını korumak için yasaklara dikkat etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
“BALIKÇILIK TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR ÇARKI”
Konuşmasında Türkiye’de denizcilik ve balıkçılıkla ilgili bakanlığın gerekliliğine dikkat çeken İMEAK Deniz Ticaret Odaları Balıkçılık Komitesi Kurucu Başkanı Tuncay Şeker konuşmasında “Denizciliği Türk’ün milli ülküsü olarak görmeli ve bunu az zamanda başarmamız gerekiyor. Herhalde başaramadık diye düşünüyorum. 29 ilde bütün balıkçının kulağı burada. Bu toplantı sayesinde balıkçıların arasında fikir alışverişi başlayacak. Ülkemiz yarımada özelliği taşıyan bir ülke. Bugünü balıkçının miladı olarak görüyorum. İktidar olmanın yolu denizcilik ve balıklıktan geçecek. Buna inanıyorum. Balıkçılar olarak sesimizi daha da yükseltirsek siyasiler bizleri görecekler ve balıkçılığı öğrenecekler. Türkiye’de denizcilik ve balıkçılıkla ilgili bir bakanlığın olması gerekiyor. 20 milyon insan balıkçılıktan ekmek parası kazanıyor. Balıkçılar Türkiye’nin önemli bir çarkını oluşturuyor. Bu çarkı daha kuvvetli çevirmemiz gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
“ORTAK AKLA İHTİYACIMIZ VAR”
Sektöre getirilen yasakların bir amaca ulaşmadığını, her geçen gün balıklarımızın giderek tükendiği belirten İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay Dekan “Sektörde büyük sıkıntıların olduğu bir gerçek. Bizlerin üzerinde durmamız gereken illegal yürütülen faaliyetler. Bir şeyleri yanlış yaptığımız için denizlerimizde balıklarımız tükendi. Balıkçıların tüm paydaşlarının her zaman bir araya gelebilmesi gerekiyor. 1 buçuk milyon balıkçılıkla geçiniyor. 1 buçuk milyon Avrupa’da bir ülke nüfusu. Yasaklar amacına ulaşmıyor maalesef. Yasakların ne amaçlı konduğunu gerçekten anlamamız lazım. Orta yolu bulmak için herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Marmara Denizi’ne yıllardır zehir salındı. Şuanda İzmit Körfezi’ne ayağınızı sokamazsınız. Bu kadar atık verilen bir yerde sadece balıkçıyı suçlayamazsınız. Birlikte çalışmanın her zaman yararlı olacağını düşünüyorum. Balıkçılığın ortak bir akla ihtiyacı var.” dedi.
“DENİZLERİMİZ ORTAKSA BİLİNÇ DE ORTAK OLMALI”
Denizlerde balıkların azalmasıyla birlikte sektörün de giderek kan kaybettiğine dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Başkanı Devrim Memiş “Bu ülke, bu sular bizim. Özellikle tatlı su kaynaklarımız çok önemli. Kaynaklarımı ortak kullanma ve geleceğe nasıl aktaracağımıza belirlememiz gerekiyor. Yasadışı avcılık herkesin malumu. Herkes birbirini suçluyor. Dünya sularını birlikte düşünmemiz gerekiyor. Basra Körfezi’nde herhangi bir petrol sızıntısı ülkemiz sularını etkileyebiliyor. Sularımız ortaksa bilinç de ortak olmalı. Balıkçılığımız tükenirse aqua kültürümüzü de kaybetmiş olacağız. Balık tüketmediğimiz zaman sağlığımız, geleceğimiz tehlikeye giriyor. Denizlerimizde balıklar tükeniyor. Dolayısıyla sektör de tükenmeye başlıyor. Balık genetikleriyle ilgili araştırmalar tüm hızıyla devam ediyor. Karadeniz’de hamsi çıkmıyor artık. İnsanımız hamsi yiyemez oldu.” şeklinde konuştu.
“YASAKLAR HERKES İÇİN”
Sektöre getirilen yasakları her balıkçının uymak zorunda olduğunu ifade eden İMEAK Deniz Ticaret Odası 02 No’lu Balık Üretme ve Yetiştirme Çiftliği Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Ahmet Menekşe konuşmasında “Bir ortak akıl oluşturup çözüm yolu bulalım. Sektörle birlikte sıkıntılarımız da büyüdü. Hiçbir şey boşluk kabul etmiyor. Birlikte hareket edemezsek hiçbir neticeye ulaşamayız. Bizler adına bir karar veriliyor ama balıkçının haberi yok. Dört ay denize çıkmayarak büyük bir fedakarlık yaparken hiçbir fabrikayı dört ay kapatıp açamazsınız. Böyle bir yükümlülüğümüz var. Birbirimizi eleştirmekle kalmayıp sorunlarımızı da çözelim. Hepimiz büyüdük ama denizlerimizin büyüklüğü değişmedi. Sadece yasakları koymak değil herkesin yasaklara uyması çok önemli. Yasaklar herkes için” ifadelerine yer verdi.
“BALIKÇININ TEK DERDİ GELECEĞİ”
Sektöre getirilen avlanma yasakların balıklığın geleceği için endişe yarattığını belirten İstanbul Balık Müstahsilleri Derneği’nde İlhan Bal “İşin mutfağı denizlerimiz ve balıkçılarımız. Üniversiteler hangi bilgiyi istiyorsa balıkçılarımız vermeye hazır. Balıkçının tek derdi gelecekleri. Gelişigüzel çıkarılan yasaklar balıkçının boynunu büktü. Devlet, üniversite ve balıkçı işbirliği sağlandığı taktirde sektörün herhangi bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Balıkçılar geleceklerinin yok olmasını istemez. Balıkçıları birlikte iç içe olmaları, güçlerini daha fazla göstermeleri, ortak bir fikir çıkartıp devlete aktarmaları gerekiyor. Her tarafın samimi olması lazım. Sektörün geleceği için samimiyet çok önemli.” dedi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası 01 No’lu Balıkçılık Faaliyetleri ve 02 No’lu Balık Üretme ve Yetiştirme Çiftliği Faaliyetleri meslek komitelerinin son iki yıl içinde gerçekleştirdiği faaliyetler şu şekilde:
1680 Sayılı Su Ürünleri Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında, Ülkemiz Balıkçılığını geliştirecek ve sektörün gelecekteki ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için değişikliği tespit edilen maddelerin düzenleme ve gerekçeleri T.C.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderilmiş olup, Mevzuat çalışmaları takip edilmektedir.
Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına İlişkin Sektör Görüşü T.C.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bildirilmiş, alınan cevapta yapılan yasakların izlenmesine müteakip balık stoklarının incelenmesi neticesinde gerekli değişiklik yapılacağı bildirilmiş olup, çalışmalar devam etmektedir.
Fas Balıkçılık Bakanlığı’nın Odamız ziyaretinde Türk Balıkçılık Sektörü Av gücü ve dinamiği anlatılmış, geliştirilmesi gereken ikili ilişkiler gündeme getirilmiştir.
Karadeniz Karaburun’da Bulunan Balıkçı Barınağı’nın Genişletilerek 100 m ve üstü Balıkçı Gemileri için kullanıma hazır hale getirilmesi için revize plan değişikliği ile Kumkapı Balık Hali’nin Gürpınar’a Taşınması sebebiyle Anadolu ve Avrupa Yakasında Balıkların Karaya Çıkartılma noktalarının belirlenmesi hususunda İstanbul Büyükşehir Belediye Ulaşım Daire Başkanlığı nezdinde çalışmaları devam etmektedir.
Fas Balıkçılık Bakanlığı’nın Odamız ziyaretinde Türk Balıkçılık Sektörü Av gücü ve dinamiği anlatılmış, geliştirilmesi gereken ikili ilişkiler gündeme getirilmiştir.
Karadeniz Karaburun’da Bulunan Balıkçı Barınağı’nın Genişletilerek 100 m ve üstü Balıkçı Gemileri için kullanıma hazır hale getirilmesi için revize plan değişikliği ile Kumkapı Balık Hali’nin Gürpınar’a Taşınması sebebiyle Anadolu ve Avrupa Yakasında Balıkların Karaya Çıkartılma noktalarının belirlenmesi hususunda İstanbul Büyükşehir Belediye Ulaşım Daire Başkanlığı nezdinde çalışmaları devam etmektedir.
Bakanlıktan özel izinli balıkçı gemilerinin orkinos çiftliklerinde hizmet gemisi olarak kullanılmasına izin verilmesi hususunda T.C.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur.
Ziraat Bankası Kredilerinin Su Ürünleri Avcılığı ile uğraşan Tekne Sahipleri için ertelenmesi hususunda Ziraat Bankası A.Ş. ve T.C.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.