1. HABERLER

  2. GEMİ & YAT İNŞA

  3. ​​​​​​​Balıkçılar artık gemilerinde konfor istiyor
​​​​​​​Balıkçılar artık gemilerinde konfor istiyor

​​​​​​​Balıkçılar artık gemilerinde konfor istiyor

Başaran Gemi Sanayi, Sürmene’de 27 bin metrekarelik tersane alanında her çeşit balıkçı ve yük gemileri, feribot, yat ve katamaran tipi yolcu taşıma amaçlı gemilerin imalatı, bakım ve onarımını yapıyor.

A+A-

Yılın 12 ayı Türk karasularında ve yabancı karasularda avlanan Türk balıkçılar, kullanım amacı turistik olmamasına rağmen yeni gemi siparişlerinde ilk olarak estetik ve güzelliği ön planda tutuyor.

Yılın 12 ayı Türk karasularında ve yabancı karasularda avlanan Türk balıkçılar, kullanım amacı turistik olmamasına rağmen yeni gemi siparişlerinde ilk olarak estetik ve güzelliği ön planda tutuyor.

Trabzon'un Sürmene ilçesinde 1990 yılından itibaren hizmet veren Başaran Gemi Sanayi, 27 bin metrekarelik tersane alanında her çeşit balıkçı ve yük gemileri, feribot, yat ve katamaran tipi yolcu taşıma amaçlı gemilerin imalatı, bakım ve onarımını yapıyor.

Uzunluğu 50 genişliği ise 17 metreyi bulan balıkçı gemilerini 28 yıldır yaparak denizle buluşturan Başaran Gemi Sanayi sahibi Hakan Başaran, yaklaşık 120 çalışan ile yılda 4 ya da 5 balıkçı gemisi yaptıklarını söyledi.

Balıkçı gemilerinin yanı sıra nadir de olsa turistik amaçlı gemiler yaptıklarını da anlatan Başaran, " Yunanistan'a 6 adet turistik amaçlı gemi yaptık. Türkiye'de de aynı şekilde feribotlar ve katamaranlar yaptık. 1990 yılından bugüne kadar 120'ye yakın gemi yaptık. Bu gemilerin de yaklaşık 100 tanesi de balıkçı gemisidir. Bizim asıl iyi bildiğimiz iş balıkçı gemileridir." dedi.

"Müşteri ne yaptıracağını bilerek sipariş veriyor"

Geçmiş yıllara göre gemi yapımında önemli mesafeler alındığını belirten Başaran, şöyle devam etti:

"Kendimize ait bir dizayn büromuz var. Müşteri ne yaptıracağını bilerek sipariş veriyor. Önce projelendirme çalışması yapılıyor ve onaylandıktan sonra yapımına başlanıyor. Ar-Ge çalışmalarımızla da kendimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Müşteri ne yaptırmak istediğini bildikten sonra işimiz daha kolay oluyor. Eskiden ne yapılırsa o çıkıyordu. Şimdi ise öyle bir şey yok. Her şey zamanında ve yerinde tam olarak istendiği gibi yapılıyor."

Geminin ana iskeletinin oluşturulmasının ardından içerisindeki her şeyi de yapabildiklerini vurgulayan Başaran, "Gemide olması gereken her şeyi yapabilecek durumdayız. Mobilyadan elektrik tesisatına kadar her şeyini tamamlıyoruz. Bizde gemi denize indikten sonra bir daha işlem yapılmaz. İçerisinde gerekli olan her şey tersanede yapılır ve öyle hizmete başlar." dedi.

"Balıkçı arkadaşlarımız estetik düşkünü"

Balıkçı gemilerinin neredeyse tamamının Türkiye'de yapıldığına işaret eden Başaran, yük taşımacılığındaki gemilerin ise ekonomik olması halinde yurt dışında da yaptırılabildiğini aktardı.

Yeni gemi siparişi verenlerin "En güzel gemi benim gemim olsun" dediğini ifade eden Başaran, şunları söyledi:

"Balıkçı arkadaşlarımız genellikle estetik düşkünüdür. Balıkçı gemisi villa yapmak gibi bir şey. İnsan villasını estetik yapar sonuçta evi herkes yapıyor. Danimarka'dan gelen bir müşteri bile estetik olmasını istedi. Kullanım amacı o değil ama estetik ve güzel istiyorlar. Biz de yaptığımız çalışmalarda estetiğe önem veriyoruz. Gemileri genellikle yığma şekli dediğimiz çalışmayla yapıyoruz. Blok olduğu zaman bazen sorunlar çıkarabiliyor bizde tercih etmiyoruz. Kısmet olursa ilerleyen zamanlarda balıkçı gemilerinin dışında daha büyük gemiler yapmak istiyoruz."

"Evimizden önce teknemize bakıyoruz"

 Karadeniz'e 25 yıldır balıkçı teknesiyle ağ atan Özgür Özlü de kimi zaman bir hafta karaya hiç inmeden zaman geçirdikleri gemilerinin, konforlu ve rahat olmasının kendileri açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Yaklaşık 20 kişinin çalıştığı geminin bir evden farksız olmadığına dikkati çeken Özlü, "Evimizden önce teknemize bakıyoruz çünkü yaklaşık 20 kişi çalıştırıyoruz ve onların yaşam alanlarının konforlu ve ideal olmasını istiyoruz. Her balıkçı gemisinin en iyisi olmasını ister." dedi.

Özlü, 20 yaşındaki balıkçı gemisinin günlük 3 bin lira masrafı olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ağ bakımı, mazot, cihazların bakımı ve çalışanların yevmiyeleri eklenince günlük 3 bin liraya yakın masrafımız olabiliyor. Çünkü balığa çıkmasanız bile çalışanın ücretini vermek zorundasınız. Dolayısıyla ömrümüzün büyük bir bölümünü burada geçiriyoruz ve konforlu olmasını istiyoruz. Temel ihtiyaçlar olan banyo, tuvalet ve mutfak gibi alanların yanı sıra televizyon izleyebiliyoruz."

Bulunduğu kaptan köşkünde 2 kişilik de ranzalı yatak olduğunu belirten Özlü, uzun yolculuklarda geminin dönüşümlü olarak seyrine devam ettirildiğini kaydetti.

Vira Haber

Bu haber toplam 8558 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.