Balıkçı kadınların zorlu mücadelesi
Onlar bizim kadınlarımız. Sabah erken saatlerde güne başlayan kadınlar, evlerinde besledikleri hayvanların bakımını yapıp, çocuklarına kahvaltı hazırladıktan sonra tekne ile açılıp, ağ atıyor balık tutuyorlar.
Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden Beyşehir Gölü’nde; levrek, Çin sazanı, Beyşehir sazanı gibi balık türleri bulunuyor. 650 bin metrekare yüz ölçümüne sahip gölde kayıtlı 461 kayıkla balıkçılık yapılıyor. 2018 verilerine göre, göldeki balıkçılıkla Beyşehir’e yaklaşık 2 milyon liralık katma değer sağlandı.
Beyşehir Gölü’nde erkeklerin yanı sıra kadınlar da balıkçılık yapıyor. Çoğu eşleriyle birlikte ‘Vira bismillah’ deyip, göle açılan 30 kadın, başarıyla bu işi sürdürüyor. Günde yaklaşık 40’ar kilo balık tutan kadınların, eşleriyle birlikte toplam kazancı da 2- 3 bin lirayı buluyor.
‘KADIN, TOPLUMUN TEMEL TAŞIDIR’
Çiftlik Mahallesi’nde oturan ve eşiyle birlikte 23 yıldır balıkçılık yapan, 3 çocuk annesi Rahşan Civcir (40), her gün sabah erken saatlerde kalkıp, evde besledikleri hayvanların bakımını yaparak, çocuklarına kahvaltı hazırladıktan sonra eşiyle göle açıldıklarını anlattı.
Balıkçılığın zor iş olduğunu belirten Civcir, ”Eşime destek olmak için balıkçılık yapıyorum; çünkü gölde balıkçılık yalnız yapılmıyor. Tek başına yapılabilecek iş değil. 2 yıl önce gölde teknemiz battı. Buz parçalarının üzerine çıktık, bizi arkadan gelen kayık aldı. Buz parçası olması ve arkadaki kayığa binmesek biz de kayık gibi gölün tabanına dalacaktık. Balıkçılık güzel ve riskli meslektir; ancak kadınların yapamayacağı bir iş yok. Kadınlarımız her yerde. Gölde, tarlada, Meclis’te, devletin her yerinde. Kadın, toplumun temel taşıdır. Kadın olmadan hiçbir şey olmaz” diye konuştu.
‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan ve kadınlara yönelik şiddete dikkat çeken Rahşan Civcir, ”Kadına şiddet uygulanmamalı. Şiddet cezalarının da artırılması lazım” dedi.
‘BALIKÇILIĞIN ÖLMEMESİ LAZIM’
Eşiyle birlikte 30 yıldır balıkçılık yapan, 3 çocuk annesi Ayşe Yılmaz (57) da balıkçılığın zor iş olduğunu; ancak alıştıklarını belirtti. Sabah erken saatlerde göle açıldıklarını belirten Yılmaz, gölde eskisi gibi balık olmadığını söyledi. Elektroşok cihazlarla yapılan kaçak avcılığın önüne geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Yılmaz, ”Eskisi gibi gölde balık kalmadı. Ayrıca mazot pahalandı. Bir de elektroşok cihazıyla kaçak avcılık yapıyor. Bu da balığın yok olmasına neden oluyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Biz buralarda 7’den 70’e balıkçılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Çocuklarımızı büyütüp, evlendirmek zorundayız. Bunun için balıkçılığın ölmemesi lazım” diye konuştu.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.