1. YAZARLAR

  2. HAKKI ŞEN

  3. Atlantik Okyanusu’na kafa tutan denizci ve Türk dostları
HAKKI ŞEN

HAKKI ŞEN

Yazarın Tüm Yazıları >

Atlantik Okyanusu’na kafa tutan denizci ve Türk dostları

A+A-

Gustavo Diaz Melogno’nun kendi eliyle yaptığı “Gandul” isimli teknesine olan bağlılığı az daha sonunu getiriyordu. Tecrübeli denizci, kendine o kadar güveniyordu ki, bozuk olan hava raporu cihazını bile tamir etmemişti. Sonuçta kendisi Atlantik’i dört defa geçmiş, hayatını teknesine adamış gerçek bir denizciydi. Kız arkadaşıyla beraber Azor Adaları’nın 550 mil güneyinde fırtınaya yakalandıklarındaysa her şey aksi gitmişti. Uzun süren mücadelenin ardından azgın fırtına, dümenlerini kırdı. Kız arkadaşının hayatını düşünmek ve artık yardım istemek zorundaydı. Gandul’un imdadına; Türkiye’de okyanus ötesi kuru yük taşımacılığı yapan tek denizcilik firması olan Turkon’a ait M/V Cafer Dede yetişti ve soluk kesen kurtarma operasyonu başladı.

“Hayat, tesadüflerle dolu” demek kolayımıza gelir. Çünkü olanları çoğu zaman anlamakta zorlanır, tesadüf der geçeriz. Yalnızca bilgeler, hiçbir şeyin tesadüf olmadığını bilirler. Şöyle bir bakınca; İstanbul’dan demir alıp New York seferine çıkan “Cafer Dede” konteyner gemisinin, Bermuda’dan demir alıp İspanya’ya seyreden“Gandul” isimli katamaranla, Atlantik Okyanusu’nun ortalarında korkunç bir fırtınada karşılaşmaları da bir tesadüftü.

Bir perşembe gecesiydi, Azor Adaları’nın 550 mil güneyinde çok büyük bir fırtına çıktı. Rüzgar 45 Knot’u bulmuş, dalgalar 10 metreyi aşmış, kabaran denizin ortasında bulunan tekneler fındık kabuğu gibi savrulmaya başlamıştı. Fırtınanın göbeğinde kalan dört özel tekneden yardım çağrıları duyuldu. Portekiz Hava Kurtarma Timi hemen bölgeye sevk edildi. Fakat bir tekne vardı ki, yakınlarında seyretmekte olan Cafer Dede’den yardım istediği halde, Cafer Dede’nin kaptanı tarafından çağrılan kurtarma uçağının pilotuna, teknede kalıp kırılan dümeni tamir edeceğini bildirmişti. Cafer Dede’yi arayan Portekiz Kurtarma Timi, teknenin kaptanı Gustavo Diaz Melogno’nun kurtarılma talebinden vazgeçtiğini ve Cafer Dede’nin yoluna devam edebileceğini bildirdi. Cafer Dede, yoluna devam etti. Etti, ama teknesinden ayrılmak istemeyen bu inatçı denizciyi ve kız arkadaşı kurtarmak için kısa bir süre sonra geri dönmek zorunda kalacaktı.

İncelikli tesadüfler

Cafer Kalkavan’ın babası Kaşif Kalkavan’da da vardı bu inatçı denizci damarı. Ancak o, Atlantik’in ortasında kalan Gustavo Diaz Melogno kadar şanslı değildi. O fırtınaya yakalandığında ne sığınacak bir liman vardı, ne de yakından geçen başka bir gemi. Karadeniz’in deli dalgaları arasında kalan Kaşif Kaptan çıkamadı fırtınadan. Karadeniz, İnceburun açıklarında kara yüzünü göstermişti çünkü. Arkadan gelen deniz kucaklayınca gemiyi, bir demir kurtulmuş ve boğazına saplanmıştı Kaşif Kalkavan’ın.

Babasını denize böyle vermişti, denizden iki can kurtaran Cafer Dede gemisine ismini veren Cafer Kalkavan. Tesadüf bu ya, belki de küçücük yaşında yetim kalan Cafer Kalkavan’ın hayaliydi fırtınada kalan denizcilere yardım eli uzatmak.

Hayat incelikli tesadüflerle doluydu!

Azor Adaları’nın meşhur fırtınası

1959 yılında Arjantin’de doğan Gustavo Diaz Melogno’nun bütün hayatı denizcilikle geçmişti. İki çocuk babası ve İtalyan vatandaşı olan Melogno, aralarında Antarktika seferinin de bulunduğu pek çok okyanus aşırı sefere çıkmıştı. 1991 yılında, bir yıl uğraştıktan sonra Arjantin’de kendi inşa ettiği teknesiyle ilk seferini yapan Melegno, 1992 ve 2002 yılları arasında Arjantin’le İspanya arasında doğu-batı yönünde dört kez sefere çıkmış, defalarca uluslararası yelken yarışlarına katılmıştı. Kendine çok güvenen bir denizci olan Melogno bu seferlerin çoğunda yalnızdı.

Gustavo Diaz Melogno; bu kez, 23 Nisan 2015’te kız arkadaşı Begoña Filloy Mígez ile beraber Bermuda’dan kalkıp Azor Adaları’na, oradan da İspanya’nın batı kıyılarına gitmek için yola çıktı. Fakat yolculuğun en kritik yerinde önemli bir hata yaptı ve hava şartları uygun diye rehavete kapılıp, hava raporu cihazını tamir etmedi. Deneyimli bir denizci olduğu için içgüdülerine güveniyordu ve bu aleti çok fazla tercih ettiği söylenemezdi. Fakat seyrettikleri Azor Adaları’nın güneyindeki bu bölge, Atlantik Okyanusu’nun en fırtınalı bölgelerinden biriydi ve pek çok denizcinin canına mal olmuştu.

Dümen kırılıyor, tehlike büyük!

Hava gayet mutedilken, 6 Mayıs günü fırtına en şiddetli haliyle kendini gösterdi. Rüzgar bir türlü dinmiyor ve artarak devam ediyordu. Gandul’un kaderini belirleyen kritik olaysa, dümenin kırılması oldu. Dümen kırılınca Melogno’un işleri epeyce zorlaştı. Dalgalara burun veremiyordu. 11 metrelik katamaran tipi tekneyi yandan döven dalgalar, Gandul’u suya batırıp çıkarıyordu. Melogno’ysa kırılan dümeni tamir etmek için uğraşıyor, ama fırtınanın şiddeti işini zorlaştırıyordu. Teknesini Atlantik’e kaptırmamak için bu sırada çevredeki gemilere çekme talebi gönderiyordu, ama bu hava şartlarında 11 metrelik teknenin çekilmesi imkansızdı.

Cafer Dede yardıma geliyor ısrarcı kaptan tekneyi parçalıyor

Ülkemizin okyanuslardaki gururlarından İstanbul-İzmir-New York seferi yapan Turkon Holding’e ait M/V Cafer Dede isimli konteyner gemisi Portekiz Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın talebiyle can pazarı yaşanan bölgeye ikinci kez dümen kırdı. Dümeni parçalanan Gandul’un kaptanı ise, teknesini bırakmamakta kararlıydı. Gustavo Diaz Melogno okyanusun ortasında korkunç bir fırtınanın içinde kendisini büyük bir çelişkiyle baş başa bulmuştu. Bir yanda kendi elleriyle inşa edip içinde 24 yıl yaşadığı, turistik turlar yaparak hayatını kazandığı hem ekmek teknesi, hem evi olan “Gandul”u okyanusa terk etmek vardı. Diğer yanda da “Gandul”u kurtarmak uğruna sevdiği kadının hayatını riske atmak. Gustavo uzun süre direndi, ama sevdiği kadın korkudan titriyor, endişeli gözlerle ona bakıyordu.

Kafası epeyce karışmış olan Gandul’un kaptanı, Cafer Dede’nin kurtarma manevrasına, son bir ümitle tekneyi bağlamaya çalışarak karşılık verdi. Bu sırada dev dalgalar Gandul’u Cafer Dede’ye doğru hızlı bir şekilde savurdu. Çarpışma sesiyle kaptanın kız arkadaşının çığlıkları güvertede birbirine karıştı. İkinci çarpışmada ise artık Gandul’dan çatırtı sesleri geliyordu. Cafer Dede’nin kaptanı durumdan çok endişeliydi. Melogno’nun teknesini bağlamaya çalışma hamlesinin iki kazazedenin de ölümüne yol açabileceğini düşünmeye başlamıştı. Hemen Gandul’dan uzaklaşmak için yeni bir manevra yaptı. Tam bu sırada bir çarpışma daha gerçekleşti ve Gandul’un direkleri parçalandı. Teknede ciddi bir hasar oluştu ve Gandul hızla batmaya başladı.

Kritik operasyon

Artık zor da olsa Melogno için teknesiyle vedalaşma vakti gelmişti. Bu sırada Cafer Dede kurtarma halatlarını atmak için Atlantik Okyanusu’nun dalgalarıyla boğuşan iki kişinin etrafında manevra yapmaktaydı.Uzun süre fırtınayla mücadele eden ve yaşamlarını tehdit edecek süre soğuk suda kalan kazazedelerin kendilerine atılan halatları kavrayıp kendilerini çekecek güçleri dahi kalmamıştı. Kurtarma operasyonun en kritik anları da bu noktada yaşandı. Melogno, kız arkadaşına suyun üzerinde kalabilmesi için Gandul’da bulunan sörf tahtasını verdi. Kazazedeleri gemiye çekmek için hayli çaba sarf eden Cafer Dede mürettebatı, bu zorlu operasyonun sonunda önce kaptanın kız arkadaşını, sonra da kaptan Melogno’yu güverteye aldılar. Artık ikisi de güvendeydi. Kaptan Melogno bitkin ve hüzünlü bir şekilde okyanusa gömülen teknesine bakmaktaydı.



Mürettebatla çok sıkı arkadaş oluyorlar

Özellikle Begona Filloy Miguez çok korkmuştu, yaşadıklarından sonra kendine gelmesi kolay olmadı. Neyse ki, ikisinde de bir iki ufak yaranın dışında ciddi bir sağlık problemi yoktu. Çift, Cafer Dede’deki altı günlük misafirlikleri boyunca mürettebatla çok iyi anlaştı. Türk yemeklerini ve Türk kahvesini çok beğenmişlerdi. Ama aklına teknesi geldikçe Melogno’nun bakışları hala hüzünlü bir şekilde okyanusa dalıyordu. Sonuçta o tekne yıllarca onun evi olmuştu. Melogno bir süre sonra, İspanya’ya gidince kendine yeni bir tekne kiralamanın hayallerini kurmaya başladı. Hatta belki yeni bir tekne yapacaktı... Çünkü deniz onun eviydi ve ondan ayrılması söz konusu değildi. Artık onu ölümden kurtaran mürettebata gülümsüyordu. Atlantik Okyanusu’nun derinliklerine yolculuğa çıkan Gandul’u da unutması gerekiyordu, çünkü hayat güzel tesadüflerle birlikte devam ediyordu.

Portekiz Hava Kuvvetleri, Cafer Dede’nin Begona Filloy Miguez ve Gustavo Diaz Melogno’yu kurtardığı fırtınadan 10 kişinin daha kurtarıldığını ve dört özel teknenin battığını açıkladı.

Bu yazı toplam 3813 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.