1. YAZARLAR

  2. Osman Öndeş

  3. Artık kararsız kalmayınız; O’nun adı “Nusret” Diğerinin asıl adı “Selanik”. Ancak biz “Konca” diyeceğiz.
Osman Öndeş

Osman Öndeş

Gazeteci, Yazar
Yazarın Tüm Yazıları >

Artık kararsız kalmayınız; O’nun adı “Nusret” Diğerinin asıl adı “Selanik”. Ancak biz “Konca” diyeceğiz.

A+A-

Türkiye Cumhuriyeti’ne intikal eden bazı tarihi gemiler sıradan sayılmış ve hizmet dışı bırakılmakla kalmamış, Maliye Bakanlığı’na devredilerek parçalanmasının ve bir tarihi emanetin yok edilmesinin nasıl bir vebal olduğu idrak da olunmamıştır.

Eski eserleri korumak, yaşatmak bir kültür işidir..

Bu nedenledir ki, asırlarca nice tarih ve kültür mirası eserler yok bahasına başka milletlere peşkeş çekilmiş ve “18 Mart 1915” tarihini bizlere birer gurur ve övünme kaynağı haline getirmiş olan Çanakkale Boğazı’nın iki yakasındaki top tabyaları hurdacılara satılmış,

Çanakkale Boğazı’ndan aşağılara mayın döşeyerek İtilaf Devletleri harp gemilerinin

batmasına, diğerlerinin kaçmasına neden olan komutanından ve erlerine kadar Nusret Mayın Gemisi, ve İstanbul’dan Çanakkale’ye Marmara Denizi’ndeki İngiliz denizaltısı tehditine

rağmen, mayın ikmali yapan komutanından ve erlerine kadar Selanik römorkörü, artık ve artık doğru hatırlanmalı, doğru anılmalı ve “Kahraman” dediğimizde, kahramanın sadece bir gemi değil, O’na anlam veren, komuta edenler oldukları da idrak edilmelidir.

O’nun adı “ Nusret” Diğerinin asıl adı “Selanik”. Ancak biz “Konca” diyeceğiz.

Bu belge çalışmam, birkaç senedir devam eden çok daha kesin bilgileri kapsamaktadır;

Günümüzde sıradan bazı gemiler müze gemi yapılırken, yakın tarihi yeniden ve dikkatle

okuyarak bir hata düzeltilmelidir. Özellikle okur-yazarlar belleklerinize lütfen artık kesin olarak kaydediniz;

Bu satırdan sonrasını merak etmezseniz, okumaya devam etmeyebilirsiniz.

Okumak ve merakınızı daha ayrıntınları ile gidermek isterseniz, buyurunuz okuyabilirsiniz; Selanik/Konca römorkörü hakkındaki bu çalışmam önceki bilgilerle yayınlanmıştı. Fakat yakın zamanda tanışmak imkanını bulduğum Dz. Kuv. K.’lığı Gölcük Tersanesi Komutanlarımızdan Y.Müh. E. Amiral Şevki Şekerefeli ’ye teşekkür ederek çalışmamı yeniden düzenledim ve çok önemli olan belgelerle karşılaştım.

Nakledeceğim belge çalışmam, ilk adı Selanik olan römorkörün tarihçesini arşiv esasına göre doğrulamak için yapılmıştır. Zira Selanik Römorkörü (Konca) hakkında internet üzerinde görülen anlatımların ve gazetelerde yer almış kuşkusuz iyi niyetli makalelerin hemen tamamı hatalıdır.

Gazeteler dahil, bazı yayınlarda, 18 Mart 1915 tarihini anmak amacıyla yer alan kısa veya ayrıntılı anlatımlarda da halen yanlışlar, hatalı kısımlar vardır.

“Gonca” diye bir deniz aracı YOK!

“Gonca” kelimesinin Konca” mayın gemisi ile hiçbir bağlantısı yoktur. 18 Mart 1915 tarihini yazan Nusret Mayın gemisine İstanbul’dan mayın ikmali yapan, o zamanki adıyla Selanik römorkörü “Selanik / Konca” nın adı hatalı ifade edilmiştir. Hangi metinde yeralıyor ise tarihe saygı adına düzeltilmesi beklenmelidir.

 

TDK - Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ndeki anlamına ve açılımına göre;

“Gonca” kelimesi; Osmanlıca’da sıkça kullanılan Farsça kökenli bir kelimedir.

Gonca kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir:

Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk.

Asıl adı “Selanik” iken, Türk Deniz Kuvvetleri bünyesinde 18 Mart 1915 tarihine kadar Çanakkale’de üstlendiği görevler dikkate alınarak “Aldanmaz Yiğit İşini İyi Bilen Yiğit Kurt Yiğit.” olarak “Konca” adı verilmiştir. Osmanlıca’da yaygın olarak kullanılmış Farsça kökenli bir kelimedir.

Deniz Mecmuası 1 Nisan 1935 tarih , Cilt 47, Sayı 336’da yer alan Vehbi Ziya Dümer imzalı 18 Mart 1915’e ait makalesinden ilgili bölümleri aktaracağım.

Vehbi Ziya Dümer 1935 yılına ait Deniz Mecmuası’ndaki makalesinin “ 18 Mart’a hazırlık”

bölümünde; Selanik mayın gemisi Kavaklar’da bulunan mayınlardan 24 tanesini Çanakkale’ye getirerek Nusret’e teslim etti” diye anlatmaktadır. Bu husus, 18 Mart 1915 tarihini doğru ifade etmek adına dikkatle kaydedilmelidir.

Tarihi gerçekler açısından Selanik römorkörünün başardığı görevler ihmal edilmiş ve sadece

Nusret Mayın gemisine odaklanılmıştır.

 

Selanik/ Konca’nın son yılları

..Ana Mayın Grup Komutanlığında bir tanesi akustik ve manyetik olmak üzere beş bölük, torpido izale atölyesi ve muhafız ve hizmet bölükleri vardı. Mayın gemileri de Yzb. Hakkı, Sivrihisar, Uyanık, Atak, Nusret ve Selanik ’ti.

  • 1950 yılında “Konca” adı verildi. Borda numarası Y-1003 idi.
  • Zaman içinde yardımcı gemiler statüsünde Y-1003 borda numarası ile Gölcük’te ve

Marmara ve Boğazlar Deniz Kolordu Komutanlığı bağlısı İstanbul Boğaz Komutanlığı emrinde 1960’lı yıllara kadar römorkör olarak personel taşıma hizmetlerinde kullanıldı.

  • 1959 yılında personel taşıyıcı olarak tadil edildi. Bu tadil edildikten sonrasında teknik ölçüleri; Tam boy: 33.00 m., Genişlik: 6.00 mt., Derinlik: 3.60 m. ve Deplasmanı: 270 ton idi. Değiştirilen baş taraf ve kıç tarafa yolcu sıraları yerleştirilmiş, vasat kısmı sancak iskele geniş koridor halini almıştı. Bu yeni şekli ile 220 kişi taşıma kapasitesine sahipti.
  • 1989 yılında kadrodışı ve Maliye Bakanlığı’na devredildi. Bu süreçte Başiskele’de bağlı kaldı.
  • 1992 yılında gemi modelcisi Erol Ersan tarafından fark edildi ve kurtarılması amacıyla Rahmi Koç’a haber verdi.

 

Konca römorkörü Rahmi Koç tarafından sahiplendi ve 1993 Haziran'da restorasyon başladı. Eksper Fred Cousins gözetiminde gemiyi bitirdikten sonra içini Maltese Falcon yatının da iç dizaynı yapmış olan Ken Freivokh yaptı. Eylül 1997'de denize indirildi

Halen RMK Müzesi envanterinde yer alan müze gemilerden biri Selanik Römokörü’dür.

Müze’deki adı “Gonca Buharlı Gemisi’dir. Mevcut tanıtım metninin son bilgilere göre değiştirileceği bildirilmiştir. Bu römorkör RMK Müzesi’nde yeni bir tasarımla çok şık bir klasik yat halinde yaratılmıştır ki, artık Selanik römorkörü replikası değil, adı hatalı da olsa “Gonca” olması doğrudur. Zira artık Farsça

mânâsında belirtildiği üzere “Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk” gibidir.

 

Şimdi sıra “Kahraman dedikleri Nusret Mayın Gemisi’nde

 

 

“Kahraman Nusret Mayın Gemisi” diye

boş boş övünen sorumlular, bu hurda koster sizin eserinizdi…

 

Bu bölümde Nusret Mayın gemisini Osmanlı devlet belgesini esas alarak aktarmış olacağım. Böylece adı üzerindeki kararsızlıklar da kesinlikle sona ermiş olacaktır.Fakat Almanca belgede “Nusret değil, neden “Nusrat” olarak yazılmıştır,bu soruyu da cevaplayalım;

Bu husus Alman Tersanesi yetkililerine ait bir yanlış anlama değildir. Osmanlıca’da hakim hâle gelmiş olan Arapça kökenli kelimelerin okunuşunda farklı algılama son derece

mümkündür. Bu nedenledir ki, Sadaret tarafından onaylanmış olan “Nusret” kelimesi, Alman Tersanesi’ne “Nusrat” olarak bildirilmiştir. Fakat bu mayın gemisi Osmanlı Donanmasına iştirak ettiğinde adı “Nusret” olarak kaydedilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri’ ndeki adı da “ Nusret”tir.

Bu vesile ile Nusret Mayın gemisinin replikasının yeniden tasarımı, ve inşa edilmesi safhası senesinde tüm gemi inşa sorumlulukları üstlenmiş olan Gölcük Tersanesi Komutanı Y.Müh.Amiral Şevki Şekerefeli’ye tekrar hayranlığımı ifade ediyor ve teşekkür ediyorum.

Osmanlıca olan bu evrakın yeni yazı ile içeriği şöyledir; “Hariciye Nezareti Fenn’i Kıta ve Müstahkem Mevki Genel Müfettişliği Sayı- 832

Acizlerin ifadesidir ki, Almanya’da bulunan Germanya deniz inşa tezgahlarına sipariş edilmiş olan mayın dökme ve temizleme özelliklerine sahip geminin yakında suya indirilmesi yapılacağından isminin şimdiden belirlenip bildirilmesi bahsi geçen geminin yapımında görevli olan subaylar tarafından yazıyla bildirilmiş ve dairemize yukarıda bahse konu isminin

verilmesi uygun görülmüştür. Vaziyetin yüce kumandanlık makamından sorulmasıyla Hariciye Nezareti tarafından tebliğ edilmesi, sadrazam iznine bağlıdır.

Bu ferman emir sahibinindir. 20 Ekim 1912

Harbiye Nazırı namına Mustafa

Alt Belge:

Bâb-ı Âli Daire-i Sadaret Meclis-i Ma’rûzat Kalemi 2044 İrâde-i Seniyye

Almanya’daki Germanya deniz inşa tezgâhlarında yapılmakta olan mayın dökme ve

temizleme özelliği gemiye “Nusret” isminin verilmesi tasdik olunmuştur. Bu irâde-i seniyye getirilmesinden Sadrazamlık mâkamı mes’uldur.

31 Ekim 1912  - Sadrazam Kâmil.”

 

 

4 Aralık 1913 günü tören vesilesiyle yapılan konuşma daha sonra yayınlanmıştır. Bu konuşmanın haber metni şöyle idi; Türk Donanması için on beşinci yeni inşa olan mayın gemisi “Nusrat” 4 Aralık'ta Germania tersanesinde suya indirildi.

Kiel'deki Türk Konsolosu’nun resmî davetli olarak yer aldığı isim verme töreni, gemi inşa denetiminden sorumlu Deniz Mühendisi Mehmet Ali tarafından gerçekleştirildi.

Türkler arasında pek yaygın olmayan köpüklü şarapla vaftiz edilmek yerine, tersaneden bir takım çıraklara, tercihen muhtaç çocuklara İslâmi bir kurala göre para hediye edildi.

Vaftiz eylemi, gemi inşa görevlisi Baur tarafından bir konuşma yapılarak para keseleri çıraklara hediye edilmek üzere dağıtılmaya başlandı.

Baur şöyle seslendi;

Nusret mayın gemisi’nin 4 Aralık 1913 günü Stappellauf auf der Germaniawerft tersanesinde denize indirilmesine dair haber;( Kruppsche Mitteilungen-1912_Heft 49, Sayfa 214. Haber başlığı; Türkischer Minenleger Nusrat) ve törene katılan Deniz Mühendisi Mehmet Ali.

Genç arkadaşlarım!

Bütün ülkeler aynı adetlere sahip değildir. Almanya'da bir gemi suya indirildiğinde, gemi az çok genç veya az çok güzel bir bayan tarafından bir şişe şampanya ile vaftiz edilir. Gemi vaftiz töreninde en iyi şarapla güzel bir el ile güzel bir yolculuk yapmalı ve daha sonra tüm

denizlerde eşit derecede mutlu bir yolculuk garanti edilebilir. Diğer ülkelerde kurbanlık hayvanlar kesilir, bu nedenle Doğu Asya'da tavuklar ve Orta doğu da eti daha sonra dağıtılan koyunlar kesilir. Vaftiz edimini bir hayır işi ile birleştirme geleneği özellikle güzeldir ve bu

nedenle Türk yapı denetiminin önerisini sevinç ve minnetle alınan lansmana bir eylem eklemek için memnuniyetle takip ettik.Gemi İnşa denetimi, 20 genç çalışanımıza küçük bir hediye vermemizi önerdi. Bu talebi yerine getirmekten mutluluk duyuyoruz. Türk geleneğine

 

göre kırmızı kurdele ile beyaz keselerde verdiğimiz küçük para hediyesinin, daha fazla özenli ve verimli çalışma için sizler için bir teşvik ve aynı zamanda mayın geminin indirme töreninin dostça bir hatırlatıcısı olacağını umuyoruz. Nusrat 'Cennetin Kaderi' anlamına gelmektedir. Bu isim gemiye şans getirsin ama aynı zamanda bu küçük hediyeyi bugün alacaklar ve gemide çalışanlar için kendi geleceğiniz için mutlu bir önsezi olabilir.

Parasal hediyelerin dağıtılmasının ardından isim verme babası Deniz Mühendisi Mehmet Ali vaftiz konuşmasını Almanca olarak yaptı:

Bu geminin vaftiz edilmesi için hükümetim tarafından görevlendirmem ayrıcalığına ve onuruna sahibim. Öncelikle, bu geminin inşası için Almanya'nın ilk tersanesi olan Germania tersanesini tasarladığı ve bana bunu yapma fırsatı verdiği için hükümetim adıma teşekkür ediyorum. Deniz Kuvvetimizin hizmetine bu kadar başarılı bir şekilde hizmet veren tersaneyi gemiler inşa ederek tanımak, böylece siz ve tersane arasında uzun süre iyi ilişkilerin devamı söz konusudur.

Ayrıca, Alman tersanesine, hem daha önceki gemi inşa siparişlerinde hem de önümüzde yatan gemide, donanmamıza her zaman yaptığı mükemmel çalışmalar için teşekkür ederim. Bu vesileyle, Sultanın sağlığı ve Osmanlı İmparatorluğu Donanmasının geleceği için en iyi dileklerimi sunmak isterim.

Bunun üzerine yeni inşa edilmiş gemi, orada bulunanlardan üç defa ‘hurra’tezahüratla suya indirildi.

 

 

Monitor Gazetesi’nin birinci sayfasında felaket şöyle verilmiştir; “ÜÇ MÜTTEFİK HARP GEMİSİ ÇANAKKALE’DE BATTI- British Admiralty’i raporuna göre Çanakkale Boğazı’na mayınlara çarparak batan Irresistible, Ocean ve Fransız Muharebe Gemisi Bouvet.”

The Atlanta Constitution Gazetesi’nin birinci sayfasındaki başlık şöyledir; “ Müttefikler’e ait üç harp gemisi Türk mayınları ile dibi boyladı…”

Bu felaketi yaratan, o harp gemileri yanında bir taka gibi kalan “ Nusret” Mayın gemisidir.

 

Uydurmalar ülkesinde

Devlet arşivindeki belgelere istinat ederek, belgelerin fotoğraflarını yayınlayarak bu mayın gemisinin adının “Nusret” olduğunu yazıyorsunuz ya, pat diye biri bir sitede bir telsiz astsubay başçavuş fotoğrafını yayınlıyor… Fotoğrafta elyazısı ile “Ablama, Sönmez muhabetlerim.

13.12.1933 Reşat…” elyazısı okunuyor. Fakat önemli olan başındaki şapkada “ T.C.G. Nusrat” yazılı olması.

T.C. Milli Savunma Bakanlığı’nın 18 Nisan 2024 tarihli “TCG NUSRET Müze Gemisinin Liman Ziyaretlerine İlişkin Basın Duyurusu” şöyle; “TCG NUSRET müze gemisi, 20 Nisan-7 Haziran 2024 tarihleri arasında Ege ve Akdeniz’i kapsayacak şekilde 18 farklı limanda halkın ziyaretine açılacaktır.”

Türk Deniz Kuvvetleri envanteri’nde “Nusrat” diye bir gemi yok, “Nusret Mayın Gemisi” var

Pekala 91 yıl sonra herhalde efemera’da bulduğu bu fotoğrafı milletin gözüne sokan ne yapmak istemektedir…

Birzamanlar, kendilerini bahriyeli filan göstermek isteyenler, uyduruk şapkalar hazırlatır,fotoğraf çektirir, eşe dosta gönderirlerdi..Bu fotoğraf böyle bir özentinin eseri değil ise, halimize “Güler misiniz, ağlar mısınız..”

 

Bu yazı toplam 4922 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.