“Anadolu Mavisi” Okuyucuyla Buluştu
Gazeteci Gökhan Karakaş ve Tarihçi Ali Bozoğlu Deniz Kültürü Derneği’ni ziyaret ederek, kitabı Deniz Kültürü Derneği Başkanı Ayşe Olcay’a imzalayarak, takdim ettiler.
Gazeteci Gökhan Karakaş ve Tarihçi Ali Bozoğlu, tarafından hazırlanan ve Türk Loydu Vakfı Yayınları tarafından basılan “Anadolu Mavisi” okuyucuyla buluştu. Deniz Kültürü Derneği’ni ziyaret eden Gökhan Karakaş ve Ali Bozoğlu hem kitabı imzaladılar, hem de kitabın hikayesini anlattılar.
Tarihçi Ali Bozoğlu kitabın hayata geçiş amacını şöyle anlattı: “Öncelikle gayemiz Atatürk’ü unutturmamaktı. Amacımız Atatürk’ün bindiği gemileri bulmak ve bu gemilerde neler yaşandığını okuyuculara sunmak istedik. Bir buçuk yıl süren bir çalışmamız oldu. Öncelikle 14 gemi ile başladık. Ben Türkiye Denizcilik İşletmelerinden emekliyim. Burada bindiği gemileri kaleme almıştık. 14 gemiydi bu. Araştırdığımız zaman her geçen gün artan rakamda deniz vasıtaları ile karşılaştık. Kitaptaki sayı 29, ama bu 30’un üstünde bir rakam. Kitapta yer almayan deniz vasıtalarıyla isimlerini biliyoruz, ama teknik özelliklerini ve yaşananları bilmediğimiz onları ekleyemedik. Bu bakımdan gemi sayısı 29’da kaldı”.
29 deniz vasıtası içinde kendisi için en önemlisinin Kartal Römorkörü olduğunu söyleyen Bozoğlu; “Kartal Römorkörü çok önemli bir yere sahip. Atatürk İstanbul’a geldiği zaman Haydarpaşa’da gardan iniyor ve 2,5 – 3 saat karşıya geçmek için bekliyor. Çünkü o sırada yabancı donanma gemileri İstanbul’a giriyor ve Sarayburnu açılarına demirliyorlar. Ancak demirleme yaptıktan sonra karşıya geçilmesine müsaade ediliyor. Birçok araştırmada Atatürk’ün Kartal Römorkörü ile geçtiği yazılır. Atatürk Averof Zırhlısı’nı görünce ağlayan yaveri Cevat Abbas’a dönerek “Geldikleri gibi giderler” demiştir. Bu sözle tarihe not düşülmüştür” dedi. Tarihçi Ali Bozoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Her filmin bir rejisörü vardır. Rejisör her şeydir. O yüzden bu kitabın çıkması için uğraşan ve bizi yönlendiren Cem Gürdeniz Amiralime sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum”.
29 GEMİYİ 29 DENİZCİ ANLATACAK
Kitabın hazırlanmasında ve yayınlanmasında Gazeteci Gökhan Karakaş’ın da önemli bir rolü vardı. Gökhan Karakaş da Deniz Ticareti Dergisi’ne hem kitaptan, hem de bundan sonraki hedeflerinden bahsetti. Gökhan Karakaş şunları söyledi: “Kitap 1918 – 1938 yıllarında 20 yıllık zaman tünelinde Mustafa Kemal Atatürk’ün bindiği deniz araçlarını anlatıyor. Elde ettiğimiz rakam şu an da 37. Biz bunlardan 29’unu detaylarıyla yazabildik. Diğerlerine dair çok az bilgi vardı. 29 deniz aracını dört sınıfa ayırdık. Savaş gemisi, devlet yat, vapur ve geri kalanı da ulaşım vasıtası olarak geçiyor”.
Gökhan Karakaş bundan sonraki hedeflerinin bu kitabı belgesel haline getirmek olduğunu vurgulayarak bu konuyu şöyle anlattı: “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını idrak ederken Türkiye’nin denizciliğine baktığınızda dünya denizciliğinde yeri olan önemli biri filoya sahibiz. Biz bunun için bir belgesel çekmeye karar verdik. Atatürk ile ilgili olmalı çünkü cumhuriyetin 100. Yılı içindeyiz. Bunun içinde bir belgesel çalışması içine girdik. İlk olduğunu düşünüyoruz kitabımızın. Daha önce Atatürk’ün bindiği deniz araçlarıyla ilgili bir envanter çalışması yoktu. Ali abinin başlattığı 14 gemiyi 29, ardından 37 yapmak bir buçuk yılımızı aldı. Belgesel de kitap gibi ilk olacak. 29 gemiyi, 29 denizci yer alacak Bir denizci projesi ortaya çıkartıyoruz. 29 anlatıcı bizlere Atatürk’ün deniz vasıtalarını tek tek anlatacak. 3 bölümlük ve toplamda 90 dakikalık bu belgesel Youtube’de yayınlanacak”.
29 gemiye 12 anekdot çıkarttıklarını vurgulayan Karakaş, üç tanesinden bahsetmek istediğini belirterek bunları şöyle aktardı: “Mesela Mustafa Kemal Atatürk neden 8 yıl gelmiyor İstanbul’a? Çünkü İstanbul’a kızgın, İstanbul, Kurtuluş Savaşı’nda destek vermediği için. Savaş gemisi Hamidiye ile Trabzon’a kadar gidiyor, ama İstanbul’da inmiyor. Biz neden 8 yıl sonra İstanbul’a geldiği sorusunun cevabını çok aradık. Atatürk halkını Ertuğrul ile denizden selamlamış. Bu çok önemli… Yıl 1927. Dört yıl geçmiş Cumhuriyet’in üzerinden. Atatürk’ün denizciliğinin özetidir bu.. Halkını denizden selamlıyor.
İkinci anekdot, Karadeniz Vapuru. Mustafa Kemal’in onayladığı, dünyanın ilk PR vapuru. 12 ülkede 16 limanı ziyaret etmesi başlı başına bir belgesel olur…
Üçüncü anekdot ise Atatürk modern Türk kadınıyla dans ederken birkaç fotoğrafı vardır. Bunlardan bir tanesi de İş Bankası’nın 10. yılının kutlandığı İzmir Vapuru’nda çekilmiştir.
Son ve çok önemli bir anekdot da Atatürk 17 Şubat 1935 yılında Ege Vapuru ile bir deniz seyahatinde. Niyeti de Ege Vapuru’ndan Zafer Destroyeri’ne geçerek Alanya’ya gitmek. Fakat Ege Vapuru’nun iskele tavası Zafer Destroyeri’ne kısa geliyor, yani düşme tehlikesi var. Zafer Destroyerindeki komutan ‘Efendim, siz iki tane Türk subayının sırtına basın, böylece yükseklik farkını koruyun öyle gelin’ diyor. Atatürk buna cevaben ‘Düşerim ama ben asla bir Türk subayının sırtına basmam’ diyor. Kendi atlayarak geçiyor. Subaylardan biri Üst Teğmen Necdet Uran, diğeri de Muhlis Gülerman. 30 yıl sonra Üst Teğmen Necdet Uran, Deniz Kuvvetleri Komutanı oluyor. Büyük adam her yerde büyüktür…
Gökhan Karakaş sözlerini bitirirken; “En başta bu işin moderatörü olan Cem Gürdeniz Amiralim bizi çok onurlandırdı. Ali Bozoğlu gibi Türk denizciliğinin yerel tarihçisi ile çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Ayrıca Türk Loydu Başkanı Cem Melikoğlu’na da Ali Bozoğlu ile beraber çalışmamıza vesile olduğu için çok teşekkür ederim”.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.