Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin son 8 yılda her şeyden önce denizcilikte süper lige çıkan bir ülke olduğunu belirterek, ''Kara listeden beyaz listeye geçen, denizci kökenli yöneticilerle, uzmanlarla denizcilik idaresini buluşturan ve birçok deniz yapılarının ülkeye kazandırıldığı, denizcilik eğitiminde kat edilen yollar, dünya yat üretiminde marka haline gelen bir ülke ve marinalarıyla, limanlarıyla, uygulanan yap-işlet-devret modelleriyle bu alanda önemli ve verimli hizmetleri başarmış bir Türkiye var'' dedi.

Yıldırım, Deniz Haber Ajansı ve Dünya Gazetesince, Ataköy Sheraton Otel'de düzenlenen ''6. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Ödülleri'' töreninde yaptığı konuşmada, denizcilik başarılarının ödüllendirildiği ve artık Türkiye'de ve dünyada bir marka haline gelen Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri töreni münasebetiyle bir araya geldiklerini söyledi.

Törene biraz gecikmeli katıldığını dile getiren Yıldırım, ''Bugün Sayın Başbakanımızla birlikte, diğer bazı bakan arkadaşlarımızla Van'da ve Erciş'te yaşanan deprem sonrası çalışmaları yerinde görmek, gerekli koordinasyonları yapmak için adeta mini bir Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleştirdik. Ben Van'daki depremde yakınlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza baş sağlığı, hayatını kaybedenlere de Allah'tan rahmet diliyorum'' dedi.

Yıldırım, o acıyla yılmadan, sabırla mücadele eden tüm vatandaşların da selamlarını törene katılanlara getirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Gerçek dostluklar olağanüstü olaylarda daha iyi anlaşılıyor. Van depreminin meydana gelmesinden hemen sonra sayın Başbakanımızla birlikte Van'a gittik. Depremin 4. saatinde Van'daydık. Ve orada gerek yurt içinden, gerek yurt dışından 55 farklı ülkenin, yardım etmek için bu çığlığa kulak verip 'Biz de varız' demek için nasıl yarıştıklarını gördüm. İnsanlık, dostluk, dayanışma böyle günlerde lazım. Bir kez daha ülkemizle, milletimizle övünç duyduk.''

-''Kabinede Dünya Denizcilik Üniversitesi mezunu 2 bakan var''-

Yıldırım, Uluslararası Denizcilik Teşkilatı Genel Sekreteri Efthimios Mitropoulos'un denizcilik dünyasında nasıl karşılaştıklarını özetlediğini aktararak, ''Benim görevimin daha ilk yılında, ilk aylarında denizcilikle ilgili ilk etkinliğimizde sayın Başbakanımızın da katılımıyla gerçekleştirilen 'Boğaz Gemi Trafik Hizmetleri' açılış töreninde birlikte olduk. Orada kendisiyle yakından tanışma fırsatı bulduk. Orada başlayan bu dostluk, yıllar geçtikçe artarak devam etti'' şeklinde konuştu.

Türk denizciliğinin hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde gelişmesi için Mitropoulos ile çok önemli ilişkiler içerisinde olduklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

''Ayrıca çok önemli görüşleri ve katkılarını aldık. Yeri geldi bazı krizlerin çözümünde 'nasıl bir ortak akıl oluşturulması gerektiği' konusunda, yeri geldi denizcilikte dayanışmanın ve ortak aklın bulunması konusunda konuştuk. Ama her seferinde amaç, denizciliğin çıtasını biraz daha yukarıya taşımaktı. Denizci olarak aynı havayı teneffüs etmek, aynı dili konuşmak bizim en büyük avantajımızdı. Ve bugün büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki, birçok alanda artık denizciler, dünyanın 80-90 ülkesinde birbiriyle doğrudan ilişki kurabiliyorlar, doğrudan meselelerini konuşabiliyorlar. 80'li yılların başında kurulan, benim de mezun olduğum Dünya Denizcilik Üniversitesinin mezunları bugün hemen hemen her ülkede üst düzey denizcilik idaresinin başındalar. Türkiye'de 2 bakan ve müsteşar yardımcıları var. Yani Türkiye Cumhuriyeti kabinesinin yüzde 10'u, Dünya Denizcilik Üniversitesi mezunu, denizci kökenli.''

Yıldırım, Türkiye'nin son yıllardaki gelişimine işaret ederek, ''Son 8 yılda her şeyden önce denizcilikte süper lige çıkan bir ülke oldu Türkiye. Kara listeden beyaz listeye geçen, denizci kökenli yöneticilerle, uzmanlarla denizcilik idaresini buluşturan ve birçok deniz yapılarının ülkeye kazandırıldığı, denizcilik eğitiminde kat edilen yollar, dünya yat üretiminde marka haline gelen bir ülke ve marinalarıyla, limanlarıyla, uygulanan yap-işlet-devret modelleriyle bu alanda önemli ve verimli hizmetleri başarmış bir Türkiye var'' şeklinde konuştu.

Tüm bunların güven ve istikrar sayesinde başarıldığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

''Türkiye'de 1939'da başlayan Ulaştırma Bakanlığı tarihine bakıldığında, bakanın görev süresi 8,5 aydır. 8,5 ay hizmet süresinde ne yapabilirsiniz? Çok şey yapma şansınız yok. Son 9 yılda yaşanan Türkiye'deki güven ve istikrar, bütün dünyayı saran bu derin krize rağmen sapa sağlam ekonomisiyle, güçlü iradesiyle ve yönetimiyle başarılarını sürdürmeye devam ediyor.''

Binali Yıldırım, Türkiye'nin bu dönemde etrafındaki birçok ülkeyle stratejik üst düzey işbirlikleri kurduğunu ve geliştirdiğini söyledi. Yıldırım, daha sonra kendisini ödüle layık gören seçici kurul üyelerine teşekkür etti.

Deniz Haber Ajansı ile Dünya Gazetesinin bu etkinliği başlattığında çok fazla anlaşılmadığını belirten Yıldırım, bunun yıllar geçtikçe denizciliğin ''Oscar''ı kabul edilen geniş katılımlı uluslararası bir denizcilik şölenine dönüştüğünü söyledi.

-''Başbakan kaptan, biz tayfalardan biriyiz''-

Yıldırım, ''Bugün Denizcilik Bakanlığı kurulmuş ise, bugün denizciliğimiz geçen yıllar içerisinde gittikçe ileri bir konuma gelmiş ise, Türkiye Uluslararası Denizcilik Örgütünde konsey üyeliğine her seferinde desteğini artırarak seçilmiş ise, bunun tek bir sebebi var, bu 74 milyon insanımızın verdiği güçlü dua ve destektir. Şüphesiz denizci bir aileden gelen sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın geniş vizyonu ve liderliğidir. Onun liderliği, onun desteği olmasa biz bu projeleri gerçekleştiremezdik, ayrıca Denizcilik Bakanlığı da kurulmuş olmazdı. Bu işin gerçek mimarı, kahramanı sayın Başbakanımızdır. O kaptan, biz tayfalardan biriyiz'' şeklinde konuştu.

Ödülü alırken denizci şehitlere şükranlarını ve minnetlerini sunduklarını belirten Yıldırım, ödülü tüm Bakanlık personeli adına kabul ettiğini sözlerine ekledi.

Bakan Yıldırım'a ''Yılın Siyaset Adamı Ödülü''nü, Türk Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalkavan verdi.

denizhaber.com.tr