
Alkoç Group Yardıma Muhtaç Hayvanları Koruma Altına Aldı
Alkoç Group Yönetim Kurulu Başkanı Baş Müh. Gürhan Burak Alkoç, yardıma muhtaç hayvanlara destek olmak için ofisini Dragos’a taşıyarak onlara farklı bir yaşam alanı oluşturdu.
Baş Müh. Gürhan Burak Alkoç liderliğindeki Alkoç Group; bünyesinde birçok şirket barındırıyor. Bu şirketler de Türkiye’de ve dünyada önemli projelere imza atıyor. Farklı alanlarda iş birliklerine imza atmaya hazırlanan Alkoç Group’un ofisini Dragos’taki yeni yerine taşımasının altında ise çok farklı sebepler var. Büyük bir doğal ağaçlık alan olarak tabir edebileceğimiz bu bölge içindeki ofiste sadece gurup çalışanları bulunmuyor. Bu alan aynı zamanda sahiplenilmiş ya da kurtarılmış canlara da yuva olmuş bir yer.
Gürhan Burak Alkoç neden böyle bir ofis hazırladıklarını şöyle anlattı: “Biz de daha küçük alana sahip bir ofiste olabilirdik, ama biz bu ofisi özellikle 4 ayaklı dostlarımız için tercih ettik. Burada 13 köpeğimiz, 1 keçimiz, 20 tavuk ve horozumuz, ayrıca tavşanlarımız ve 2 kedimiz var. Kedilerimiz bahçede değil ofiste kalıyorlar”.
Köpeklerin hepsinin sahiplenilmiş köpekler olduğunu hiçbirinin parayla satın alınmadığını vurgulayan Alkoç, hepsinin bir mazisinin, bir hikayesinin olduğuna dikkat çekti. Kimisinin ameliyat ettirildiğini, kimisinin geldiğinde yürüyemediğini ve tedavi ettirilip bakımlarının yapıldığını söyleyen Alkoç şöyle devam etti: “Kimisi çok dayak yemişti, bu nedenle değişik tikleri vardı. Şu anda hepsi rehabilite olmuş durumda, ofiste çalışan arkadaşlarımızla da içli dışlı oldular, onlar da çok seviyorlar. Burada çalışanlarımız için de ekstra bir motivasyon oluyor, bu sayede daha rahat bir çalışma ortamı var. Dolaysıyla uzaktan çalışma bize biraz uzak geliyor. Bire bir diyalogların olduğu, mesafelerin olmadığı bir ortamda çalışıyoruz. Çalışanlarımız da bahçeye çıktıkları anda bütün streslerinden arınıyorlar. Herkesin küçükken birlikte büyüdüğü veya beslediği bir hayvanı olmuştur ya da olmasını istemiştir. Özellikle sokağa bırakılan terk edilen bu dostlarımız için de biz bir yuva olmak istedik. Üstelik bu canlıların hepsi cins ve özel köpekler. Bir heves uğruna alınıp, sonra ya barınağa ya da sokağa terk edilmişler. Goldenlar, Sibirya kurtları, Saint Bernardlar, çoban köpeği, kangal gibi özel dostlarımız var”.
“Biz canlıları seviyoruz, bizim yola çıkış felsefemiz bu”
Bütün bunların belirli bir külfeti olduğunu belirten Gürhan Burak Alkoç; “Bu canlıların bakımını sağlamamız gerekiyor. Veteriner, aşılarını takip etmemiz birçok durumları oluyor. Asıl önemlisi sevgi gerekiyor… Şu anda buradaki yardımcılarımız da patili dostlarımıza çok iyi bakıyorlar, kendi evlatları gibi davranıyorlar. Her canlıyı sevmek lazım… Birbirimizi sevmemiz gerekiyor öncelikle… Canlıları sevmeyenlerin, insanları sevebileceklerine inanmıyorum” dedi.
Bu konuyu birçok yerde, sivil toplum kuruluşlarında da dile getirdiğini vurgulayan Alkoç; “Biz canlıları seviyoruz, bizim yola çıkış felsefemiz bu. Çalışanlarımız da, gelen misafirlerimiz de bu ortamdan mutlu. Zaman zaman çocuklarını da getiriyorlar. Biz aslında çalışırken, işin stresini onlarla ilgilenerek, severek atıyoruz. Burada bulunan köpeklerimiz 70-80 kiloluk çocuklarımız aslında. Hepimizin içinde bir çocuk var, belki hepimiz onlarda kendimizden bir şeyler buluyoruz ve onlarla vakit geçirince de stresiniz kalmıyor” şeklinde konuştu.
Gürhan Burak Alkoç konuşmasını bir mesaj vererek şöyle sonlandırdı: “Denizcilik sektöründen ya da diğer sektörlerden imkanı ve yeri olanlar sokaktaki ya da barınaklardaki bu canlara yuva olabilirler. Lütfen bunu da herkes düşünsün, bu dünyada sadece biz insanlar yaşamıyoruz. Zor durumda olan tüm canlara yardım eli uzatmak öncelikle insanlık görevimiz olmalı”.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.