Aliağa İcra Müdürü Yılmaz Ok, ilçede icra takip dosya sayılarının son bir yılda yaklaşık iki katı artış gösterdiğini belirtti. Ok, geçtiğimiz yılda yaşanan bu artışın sebebinin ise Aliağa’ya yapılan yoğun göç ile artan nüfus, iş ve işçi sayısındaki artış ve Tüketici Hakem Heyeti Kararları olduğunu söyledi.
Tüketici hakemi kararlarının takibe koyulmasıyla ivmenin biraz daha üst seviyelere taşındığını ifade eden Ok, geçtiğimiz yıllardan 2016 yılına devreden dosya sayısını ise 15 bin 526 olarak açıkladı. Ok, bu sayıyı, 12 bini esas; 3 bini ise talimatla gelen dosyaların oluşturduğunu belirtti.

Artış sebebi Tüketici Hakem Heyeti kararları
İlk atama dönemleri olan 2009 yılında 2 bin 600’lerde başlayan takip sayısının dönemsel olarak sürekli artış gösterdiğini ifade eden Aliağa İcra Müdürü Yılmaz Ok, Aliağa’da 2014 yılında açılan icra dosya sayısı 6 bin 406 iken bu sayının 2015 yılında 10 bin 477’ye ulaştığını belirtti. Rakamın geçen seneye nazaran iki katı seviyede artmış durumda olmasına dikkat çeken Ok, “Göçlerle, iş alanı ve işçi sayısının artması sonucu nüfus artışı, bu artışın önemli etkenlerdendi. Sayının dönemsel olarak artması normaldir ama geçen sene açılan icra takip dosya sayısında büyük bir patlama oldu. Bu patlamaların diğer önemli sebeplerinden biri de, tüketicilerin mahkemelerde kredilerin dönüşüne yönelik masrafları iade almaları için yaptıkları başvurulardan çıkan Tüketici Hakem Heyeti kararları oldu” dedi.
“İcralık gemilerin muhafazası sıkıntı yaratıyor"
Aliağa Limanı’nda seferden men edilen icralık 10 adet geminin de bekletildiğini ifade eden Ok, söz konusu gemilerin muhafazası konusunda sıkıntılar yaşandığını belirtti. Aliağa Limanı’nda bekletilen İcralık gemileri koruma ve muhafaza yetkisinin kendilerinde olduğunu dile getiren Aliağa İcra Müdürü Ok, “Gemi Söküm’ün Aliağa’da olması sebebiyle birçok gemi buraya geliyor. Gelirken de, bu gemilerin yakıt alacakları, kurtarma bedellerinden dolayı açılan davalar söz konusu oluyor. Bu durumda da İzmir İhtisas Mahkemesi, gemi hakkında ihtiyat haciz kararı verebiliyor. Bu karar verildiği zaman da bu kararın uygulama yeri geminin bağlı bulunduğu liman oluyor. Aliağa limanı da bizim yetkimizde olduğu için gemileri koruma ve muhafaza yetkisi Aliağa İcra Müdürlüğü’ne bırakılıyor. Bu durumda gemi seferden men ediliyor. Bu şekilde olan birçok geminin de şu anda mahkemelerde yargılamaları devam ediyor. Biz de yetkimiz dâhilinde onların limandan ayrılmaması, başka bir yere gitmemesi için tutuklama yani seferden men etme uygulamasıyla limanda tutabiliyoruz. Bu şekilde seferden men edilmiş 10 tane gemi Aliağa Limanı’nda bekliyor” dedi.
“Körfezde başıboş gemiler tehlike doğuruyor"
Alınan karar gereği seferden men edilgi, limanda bekletilen gemilerin fırtınada koparak denize savrulması sonucu tehlikelerin söz konusu olabildiğini dile getiren Ok, söz konusu gemilerin muhafazasına yönelik yasal düzenlemelerin gerekliliğine dikkat çekti. Buna ilişkin söz konusu olan yasalarda seferden men ve alınacak tedbirlere dair maddelerde değişiklik yapılmasına ihtiyaç var olduğunu ifade eden Ok, “Yapılacak düzenlemeyle teminat yatırmayan geminin serbest kalması hükmü uygulanırsa eğer, bizim tedbir almamız için gerekli teminat yatırılır ve biz de o teminattan geminin can ve mal güvenliğini sağlayacak şekilde tedbirleri alabiliriz. Ya da o gemiyi serbest bırakıp geminin gideceği yere ulaşmasını sağlayabiliriz. Aksi halde gemiyi men ediyoruz, bu sefer de muhafaza ve koruma tedbirleri konusunda muhatap olacak kişi bulamıyoruz ve gerekli tedbirleri alamıyoruz. Yediemin olarak gemiyi kaptana veriyoruz. Onlar da bir süre sonra gemiyi terk edip gittiklerinde gemi başıboş kalıyor. Bu durum da sıkıntı ve tehlike yaratabiliyor. Körfezde başıboş kalan gemiler, fırtınada limandan kopup buradan Karaburun’a kadar gidebiliyor. Bu sırada gemi bir başka gemiye çarpması, başka gemilerde can ve mal güvenliğini tehlikeye atılması, geminin batması böylece mal varlığı kaybı gibi tehlikeler söz konusu olabiliyor” dedi.
ViraHaber.com