Abbas Kolçalar: Ülkemizde çalışan yabancı bayraklı gemileri biz de yapabiliriz
IMEAK Deniz Ticaret Odası Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan SULİM Başkanı Abbas Kolçalar, Türk karasularında çalışan yabancı bayraklı gemilerden yakındı.
İMEAK DTO Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Abbas Kolçalar Türk karasularında çalışan yabancı bayraklı gemilerden yakındı.
Devlet yetkililerinin de Meclis toplantılarına gelmesinin önemli olduğunu vurgulayan Abbas Kolçalar “İnsanların konuşarak anlaşabileceği bir dönem olması gerekiyor. Bazen konuşarak anlaşamadığımız çok problemimiz var oluyor. Çünkü konuşmuyoruz. Sektörde işini bilen insanların, devletin en öncelik her depertamanın burada aylık toplantılarımıza katılmasıdır. Çünkü biz bireysel dertlerimizi Ankara’da gidip anlatmak yerine sektörün merkezi camisi ibadet yeri burası, devletin temsilclerin genel müdürlüklerin de burada olmaları gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
“Devlet güzel bir şeyler yapıyoruz dediğinde ürküyorum”
Yabancı bayraklı gemilerinin Türk karasularında çalışmasının hızla arttığının altını çizen Kolçalar “Şimdi devlet bizden bir şey istediği zaman biz size güzel bir şey yapıyoruz dediği zaman inanın bende şöyle korku oluyor. 'Eyvah' diyorum acaba ne olacak? Böyle bir psikolojiye giriyoruz. İnanın buna, acaba başka bir şey mi çıkacak. Yapılması gereken örneklere bakıyorum, verdiğiniz tablolara bakıyorum Türkiye’de 50 bin dwt bekliyoruz 2023’te. Çevreyle ilgili dertlerinden bahsediyoruz, bunların hepsi böyle kısa zamanada yetmeyecek. Ama çok bariz biz sektör olarak hep dile getirdiğimiz, yabancı bayraklı gemi çalıştırılmasyıla ilgili dert had noktaya geldi.. Öte yandan bizim gemiye ihtiyacımız var, personel istihdam ihtiyacımız var. 2023 hedeflerimiz var bunları elde etmek için ne yaparız, kendimze yeni dertler mi açarız yoksa mevcutları mı koruyoruz? Kanunla, yönetmelikle değil dayattığı şeyleri bunları yapmayı öncelik hale getirirseniz zaten hedeflere kısmen yaklaşırız. “ dedi.
ABD’de yabancı bayraklı gemileri kabotajda çalıştıramazsınız”
Kabotaj Kanunu’nun ABD’de nasıl uygulandığından Bahseden Abbas Kolçalar “Kabotaj kanunu bazen örnek alırız. Amerika’daki uygulaması şöyle: Bir Amerikalı ABD’deki tersanede yapılmamış bir gemiyi hiçbir şekilde kendi kabotajında çalıştıramıyor. Bizim ise bir sürü yabancı bayraklı gemimiz var. Peki biz Türk vatandaşı olarak yabancı bayraklı bir gemiyi satın aldığımız da millileştirip, bayrak çekiyoruz ve kabotajda çalıştırıyoruz.Ama Amerikalı bunu yapmıyor yasak koymuş.
Ne yazık ki ülkemizdeki tersanalerde bu tür katkı sağlamak akıllara bir türlü gelmiyor. Günümüzde liberal sistemi benimsemiş olan devletlerin tamamı ekonomik ve ticari yaşamı serbest rekabet koşullarda sürdürmesini anayasal bir ilke olarak benimsemişlerdir. Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak da rekabet koşullarının korunmasını sağlamaya yönelik görevler yüklenmiştir. Gerçekten piyasa ekonomilerinde önemli bir role sahip olan rekabetin korunması için devletin üstüne önemli sorumluluklar düşmektedir. Başka türlü devlet bunu denetlemezse nasıl olacak? Biz silah çekip mi bunu yapacağız, olmaz! Zira pazar modeli serbest rekabet anlayışının sonucu olsa da devletin düzenleyici olarak rol olmadığı durumlarda ortaya tekelleşme, kartelleşme kanunları tanımama eğilimleri ortaya çıkmaktadır. Pek tabii olarak bu durum haksız rekabeti ve doğrudan bağlantılı olarak sektörün büyüyemesi sonuçlarını beraberinde getirmektedir.”diye konuştu.
“Ülkemizde çalışan yabancı bayraklı gemilerden biz de yapabiliriz”
Türkiye’de yabancı bayraklı gemiren çalıştığı projelerden de bahseden Abbas Kolçalar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizdeki bizim sektörde durum şöyledir: Bir örnek: Türkiye, Kıbrıs içme suyu hattı projesini yaptı. Muhteşem bir proje, çok uygulanmış bir proje değil. Türk karasularında bir sürü yabancı bayraklı deniz aracı kullanılıyor. İzin alma zahmetine katlanılmadı, bunlar çok ağrıma gidiyor. O gemilerin hangisini biz yapamayız, hangisiyle de o işi yapamayız. Hakikaten şirket kim: KALYON. Bu yazıyı ben Ankara’ya da yazdım ihbar ediyorum başlığı altında bu gemilere neden izin veriyorsunuz? Bilmiyorum veya bilen varsa söylesin. İskenderun Limanı projesi, bir ay önceki toplantıda da dile getirmiştim. İsimlerini öğrenemedim gemilerin. Yabancı bayraklı gemilerin BRAVO isimli tarama gemisi kabotaja aykırı olarak döküldü, dökü izni almadı, çalışma izni almadı çalıştı gitti. Müteahhit kim? LİMAK. Mersin Limanı, yabancı bayraklı tarama gemisini çalıştırmak için bakanlığa müracaat edip, izin talep ettiler ve tabii ki bugüne kadar alamadılar. Niye, adam düzgün düzgün izin istiyor da ondan. Kabotaj kanununda uygun olmadığı için olmaz diyor adamda yapamıyor, şaka gibi. Yani sen 20 litre mazotu atınca, aptal mısın gidip öyle oluyor çünkü. Sen bunu bildirirsen başına bunlar geliyor çünkü. Bildirmezsen hiçbir derdin yok, Hakikaten Türkiye’de haklı olmayacaksın gibi bir durum var. Haklı değilsen önemi yok. Bu polis seni yakalarsa olur yakaladı ya savcıyla uğraşacağız ya adamını bulacağız. Ama düzgün düzgün bu işi yapacağız derseniz, abi derdiniz var.
3. Havalimanı projesi için tarama gemisini römorkör diye getirdiler, onu çalıştırıyorlar. Şimdi aynı gemiyi hangi sebeple bilmiyorum aldılar. İkinci bir yabancı bayraklı gemi geldi. Birinci gemimin adı Lloyd Scot, ikincisinin adı Vasco de Gama. Meslek anlamında, teknik anlamda çok güzel Türkiye’nin yapamayacağı bir gemi değil, rakamları müthiş uçuk. Yani sayın başkan yürekten katılıyoruz tabii, savunma sanayi ile yaptığı projenin rakamını bilmiyorum ama Vasco de Gama 250 milyon dolarlık bir gemiydi. Herhalde 10-12 yaşında bir gemidir. Şimdi daha da büyükleri yapılıyor.
25 bin 30 bin dwt taşıyan saksın drejınlar yapılıyor dünyada. Biz niye yapmıyoruz, niye yapamıyoruz? Bir sürü teşviklerden bahsediliyor. Şunu yapalım bunu yapalım. Bugün biz ne yapmalıyız?, bana göre; Ya bir gemi mi yapsak böyle spesifik bir şey mi yapsak, çünkü ikisinin yaptığı işin karşılıkları o kadar farklı ki, o kadar yüksek ki. Ekonomik değeri çok daha yüksek getirileri olan iş. İskenderun’daki tarama, 1 milyon metro küp alan, iki buçuk ayda taşındı.
Sekiz buçuk euro metroküpün taramasını yaptı. Sıradan standart bir işi iki buçuk ayda yapıp sekiz buçuk milyon lira aldı gitti. Hepimizin cebinden çıktı. Öyle veya böyle. Üçüncü havalimanı projesinde tarama gemisinin ikincisi geldi, çalışıyor. Müteahhiti LİMAK. Beşinci örnek Akçansa Limanı, artık Akçansa’yı bilmeyen yok. Ambarlı’da liman işletmesi. Seneler önce yapıldı, daha sonra denizin getirdiği dolgu malzemeleri var. Yani fazladan bir şey yok. Çevrecileri ilgilendirecek hiçbir şeyin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Hakikaten dertliyiz. Ben o Ankara’daki toplantıya gittiğimde çevrecileri dinlediğim zaman emin olun tüylerim diken diken oluyor. Onlara göre bir tane bir şey yapacaksanız, sayfalarca birkaç üniversitede profesör çalıştıracaksınız bütün bunlar yapılacak, zaten öldük o arada. Akçansa Limanı yasal olarak müracat etti, 1 buçuk aydır izin alamıyor ve taramaya başlayamıyor. Bir buçuk aydan sonra belki alacak. Karabiga’da termik santral yapılıyor. Orada da önemli işlemler var ama müteahhiti Cengiz İnşaat. Dolayısıyla yabancı ekipman alınıp alınmayacağını bilmiyorum ama öyle çalışacaktır. Bir yandan 2023 hedefleriyle uğraşmak istiyoruz bir yanda da böyle bir kaynak israfını kanuna rağmen tüketiyoruz. “ diyerek tepkisini ortaya koydu.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.