3 okyanusun ilk Türk fatihi
Atlas Okyanusu’nu kürekle geçen ilk Türk ünvanına sahip olan ve dünyayı kas gücüyle dolaşmak için teknesiyle okyanusları aşan Erden Eruç yolculuğuna kısa bir ara vererek Türkiye’ye geldi.
Atlas Okyanusu’nu kürekle geçen ilk Türk ünvanına sahip olan ve dünyayı kas gücüyle dolaşmak için teknesiyle okyanusları aşan Erden Eruç yolculuğuna kısa bir ara vererek Türkiye’ye geldi. 2003’den beri denizler ve dağlar aşan Erden Eruç, kürekle hareket ettiği için Türk yasalarına göre kayık sayılarak ruhsat verilmeyen teknesine ABD’den ruhsat almak zorunda kaldı.
Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği’nin ardından yüksek lisans için gittiği ABD'ye yerleşen ve kurduğu Around N Over Vakfı için okyanuslarda kürek çeken, kıtaların en yüksek zirvelerine tırmanan Erden Eruç Hint Okyanusu’ndaki mecburi molasının ardından Türkiye’ye geldi. 2007 – 2008 arası Büyük Okyanus’ta geçirdiği 312 gün ile denizde en uzun süre kalan kürekçi olarak Guinness Dünya Rekorunu kıran ve dünyada üç ayrı okyanusu kürekle geçmeyi başaran ilk denizci olarak ilan edilen Erden Eruç, teknesinin fırtınaya yakalanma ihtimali nedeniyle Madagaskar’da karaya çıktı. Dünyanın çevresini kas gücüyle dolaşma hedefiyle tek başına okyanusları aşan Erden Eruç, Hint Okyanusu'nu geçişini 137 günde tamamladı. Temmuz 2010’da Hint Okyanusu geçişi için kürek çekmeye başlayan Eruç, deniz haydutlarıyla karşılaşmamak için farklı rotalar takip etmiş ve TCG Gaziantep fırkateyni ile buluşmuştu. Türk askerleri Türkiye’den getirdikleri domates ve salatalıktan yapılmış sandviç ve kaynak suyu ikram ederken, Eruç Afrika kıtasındaki Mozambik’e ulaşmak için tek başına kürek çekmeye devam etmişti. Afrika kıtasına varmak için kürek çekerken Hint Okyanusu’nda meydana gelen akıntı, hortum ve anaforlar nedeniyle kuzeye yönelen Eruç, çok zaman kaybederek şiddetli fırtınaların başladığı tarihe yaklaştı. Hint Okyanusu’ndaki büyük kasırgaların teknesine ve kendisine zarar vereceğini bilen Eruç, Afrika kıtasına gitmek yerine Madagaskar’ın Mahajanga limanı’na çıktı.
ABD’ye kayıtlı teknede Türk bayrağı
137 gün içinde 5476 deniz mili kürek çeken maceracı, ihtiyaçlarını gidermek ve kasırga mevsiminin bitmesini beklemek için İstanbul’a gelerek ilk görüşmesini Milliyet’le yaptı. Okyanus kürekçisi, gençlerin karşılaştıkları zorluklar karşısında güçlü olmalarını ve hayal kurmalarını sağlamak için kasla dünyayı dolaştığını belirtirken, teknesinin motoru olmadığı için karşılaştığı sorunları dile getirdi. Türk denizcilik kanunlarına göre, teknesinin motoru olmadığı için sınıflandıramayan(ruhsat) Eruç, ABD’nin Washington eyaleti ile bu sorunu çözdüğünü belirtti. Türk denizcilik kanunları, tekne sınıfındaki bir deniz aracının motorunun olması gerektiğini belirtirken Eruç’un teknesi kürekle hareket ettiği için ruhsat verilmedi. Eruç, gittiği uluslararası limanlarda ruhsat göstermek zorunda olduğu içinde Washington’dan ruhsatını aldığını ama Türk bayrağını 3 okyanusta gururla dalgalandırdığını söyledi. Eruç, teknesinin ön tarafındaki Washington bayrağının üstünde yer alan gönderde(tekneni ana direği) Türk bayrağını dalgalandığını vurguladı.
“En çok taze kıvırcık salatayı özledim”
Toplam 629 gün okyanusta tek başına kalarak kürek çeken Eruç, hep kurutulmuş gıdalarla beslendiği için taze salatayı, arıtılmış deniz suyu içtiği içinde tatlı suyu özlediğini vurguladı. Eruç, “Kurutulmuş gıdalarla beslendim. Kendi suyumu yapacağım bir dönüştürücü cihazla içme suyunu sağlarken, gıda poşetinin içine dökerek yiyecek ihtiyacımı sağladım. Günlerce yalnız kaldığım için hep taze sebze meyveyi özledim. Yoldan geçen gemilerin verdiği ve yakaladığım balıklar dışında hiç taze gıda yiyemedim ama TCG Gaziantep’in verdiği sandviçler beni çok mutlu etti. İstanbul’a gelince de hemen taze kıvırcık salata yedim” dedi.
2 litre su ile banyo
Aktaş Grup ana sponsorluğunda okyanusları aşan Eruç, çocuk ve gençlere kasla neler yapabileceklerini anlatmak ve sorunlar karşısında güçlü olmalarını öğütlemek için Around N Over Vakfı’nı kurduğunu belirtirken, Mart ayında tekrar küreklerin başına geçeceğini vurguladı. Eruç, internet ve telefon ihtiyacını uydu üzerinden zorunlu oldukça kullandığını belirtirken, yakaladığım bir köpekbalığını yemek için internetten tarif aldığını anlattı. Okyanus kürekçisi, “Denizden arıttığım temiz suyu içmek ve yemeklerime katmak için kullanıyorum. Yine tuzlu su ile yıkanıyor, özel bir sabun ile temizleniyorum. Üzerimdeki tuzu arındırmak içinde 1-2 litrelik suyun içen süngeri batırarak vücudumda gezdiriyorum. Su en büyük ihtiyaç olduğu için çok dikkatli olmak gerekiyor. Günde 8 saat uyumam gerekiyor. 8 saat aralıksız olmasa da tamamlamalıyım böylece kürek çekebileyim. Ama kayalık ya da girmemem gereken bir bölge olduğunda sürekli kürek çekmem gerekebilir ve 48 saat uyumam” diye konuştu.
Eruç, Türkiye’de kalacağı süre içinde teknesinin bayrak sorununu halletmek için Denizcilik Müsteşarlığı’na gideceğini vurgularken, teknesine Türkiye ya da İnebolu ismini verilmesi için çabalayacağını ekledi.
Türk maceracı neler yaptı?
Eruç, birlikte dağlara tırmandığı arkadaşı Göran Kropp'un bir kaya tırmanışı sırasında ölmesi üzerine 6 zirve projesini 2003’te başlattı. 6 kıtanın en yüksek zirvelerine tırmanmak, bisikletle geri dönmek ve okyanusları kürekle geçmek için önce Kuzey Amerika'nın en yüksek noktası olan Alaska'daki Mc Kinley zirvesine ulaştı. 2004’te kürekle Atlas Okyanusu üzerinden ABD’yi kuzeyden güneye dolaştı. 2005’te şimdiki teknesini bir okyanus kürekçisinden 21 bin dolara alan Eruç, 2006’daAtyas Okyanusu’nu geçen ilk Türk denizci oldu. 2007 Temmuz’unda ABD’Den Pasifik Okyanusu’na açılan Eruç, Mayıs 2008’de Papua Yeni Gine’ye çıkmak zorunda kaldı. 312 günle denizde en uzun süre kalan tek kürekçiye dair Guinness Dünya Rekoru'nun yeni sahibi oldu. Aralık 2009’da tekrar okyanusa açıldı ve Avustralya’ya vardı. Temmuz 2010’da bu kez Hint Okyanusu’na kürekle açılan Eruç Ocak’ta Afrika kıtasına ulaşmak isterken Madagaskar’a geldi. Afrika ana karasına adım attıktan sonra Kilimanjora Dağı’na çıkarak 6 zirve projesinin 2. zirvesini gerçekleştirecek. Eruç, Batman’da bir kız yurdu için 5 bin dolar, Türkiye’de yatılı bölge okulları yapan İlkyar Vakfı adına 70 bin dolar bağış topladı. Okyanus geçişleri sırasında binlerce öğrenciyle telekonferans yaparak sorunlar karşısında güçlü olmaları için yönlendirdi.
Milliyet/Gökhan Karakaş
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.