3. Havalimanı’ndaki deniz limanının yeri değişti
İnşaatı devam eden 3. Havalimanı’nda uçaklara akaryakıt ikmali yapmak için kullanılacak limanın yeri zeminde çıkan sorunlar nedeniyle değiştirildi. Yeni ikmal limanı için Karadeniz’e 15 bin metrekarelik dolgu yapılacak.
İstanbul Arnavutköy Tayakadın mevkiinde 3. Havalimanı inşaatı sınırları içinde uçaklara akaryakıt ikmal hizmeti verecek liman için proje hazırlanmış ve 9 Mart 2017 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu” kararı verilmişti. Karar sonrası liman için inşaat çalışmalarına başlandı ancak zeminde sorunlar çıktığı için projenin değiştirilmesine karar verildi. Hazırlanan yeni “İstanbul Yeni Havalimanı İkmal Terminali İlave Dolgu” projesi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunularak 2 Ocak günü ÇED süreci başlatıldı.
ZEMİN ZAYIF ÇIKTI, LİMAN UZATILDI
Sözcü'nün haberine göre, Askıya çıkan yeni proje dosyasına göre limanın batı dalgakıranı zayıf zemin karakteri nedeniyle stabilite sorunlarına karşı önlem olarak 35 metre kuzeye kaydırıldı. Yapılan detaylı sayısal dalga modellerinde limanın giriş ağzının uzatılması gerekliliği ortaya çıktı. Bu nedenle eski projede 550 metre olan doğu dalgakıranı 100 metre uzatılarak 650 metre şeklinde düzenlendi.
87 BİN METREKÜP DOLGU
Proje kapsamında Karadeniz'e 87 bin 757 metreküp dolgu yapılacak. Bu dolgu 15 bin metrekarelik alanı kapsayacak. Dolgunun yaklaşık 6 ayda tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında kullanılacak dolgu malzemesi 20 kilometre mesafedeki Işıklar Köyü'nde bulunan İGA Havalimanı A.Ş'ye ait taş ocağından temin edilecek. Projenin yatırım maliyeti de 8 milyon 500 bin TL olarak hesaplandı.
DENİZ DİBİ CANLILARI TEHLİKE ALTINDA
Proje tanıtım dosyasında dolgunun deniz ekosistemi üzerine yaratacağı tahribat ile ilgili tespitler de yer aldı. Dosyada dolgu alanında etkilenecek birincil canlı grubunun bentik yani deniz dibi canlıları olacağına vurgu yapılarak “Bentik makro omurgasızlar açısından dolgu yapılan kesimlerde biyokütle kaybı olabilecektir. Proje alanının bulunduğu kesimdeki denizel dip habitatı kumluk olup bu alanlardaki bentik çeşitlilik de yalnızca bu ortamlara adapte olmuş türden ibarettir. Yani habitat yapısının tek tip olması biyoçeşitlilik açısından da sınırlayıcı bir durum yaratmaktadır” tespiti yapıldı.
ZAMANLA SİSTEM KENDİSİNİ YENİLEYECEK
Deniz dibi canlıları üzerinde inşaat aşamasında yıkıcı bir etki yaratılsa da limanın dolgu kısımları ve iskele ayaklarının zamanla yapay resif özelliği taşıyabileceği savunularak “İnşaat sırasında meydana gelebilecek habitat bozulmaları geçici bir etki yaratacak olup zamanla sistem kendini yenileyerek sağlıklı deniz ekosistemi tekrar kurulacak” denildi.
BALIKLAR SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ ÇEKECEK
Dolgu, dalgakıran ve iskele inşaatı, deniz dibi taraması gibi işlemlerin deniz flora ve faunası üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine de dikkat çekildi. Bu işlemlerin deniz faunasının bölgeden geçici bir süre uzaklaşmasına neden olacağı kaydedilerek “Dolgu sırasında oluşacak bulanıklık, ışık geçirgenliğini azaltacağı için fitoplanktonik organizmaların (su ortamındaki besin zincirinin temelini oluşturan tek hücreli canlılar) gelişimi açısından istenmeyen bir durum yaratacaktır. Bulanıklık nedeniyle özellikle balık türlerinde solunum güçlüğü görülecek olsa da bu etki popülasyonların genelini etkilemeyecek ve ihmal edilebilecek düzeyde olacak” denildi.
Vira Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.