1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. 2050'de susuzluk riski yaşayabiliriz
2050'de susuzluk riski yaşayabiliriz

2050'de susuzluk riski yaşayabiliriz

Dünyada su kaynakları giderek azalırken suya olan talep artıyor. Temiz ve güvenilir su kaynakları, endüstri, tarım ve enerji üretimi için hayati öneme sahip. Dünyadaki her topluluk ve ekosistem hayatta kalmak, sanitasyon ve hijyen için suya bağımlı.

A+A-

Erişilebilir tatlı su kaynakları, şimdiye kadar insanlığın su ihtiyacını büyük ölçüde karşılamış olsa da uzmanlar, bu durumun uzun süre devam etmeyeceği uyarısında bulunuyor.

İklim değişikliği ve hızlı nüfus artışının doğurduğu sorunlar sebebiyle temiz su kaynaklarının hızla azalması sonucu 2050'de dünya nüfusunun yaklaşık yarısının susuzluk riskiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapılıyor.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) araştırmasına göre, dünyanın yüzde 70’inin suyla kaplı olmasına rağmen içilebilir su oranı oldukça düşük.

Araştırmacılara göre, yeryüzündeki suyun yüzde 97’sinden fazlası, insanların kullanımına uygun olmayan tuzlu sulardan oluşuyor. İçilebilir tatlı suların dünyadaki suya oranı yüzde 3'ün altında ve temiz suyun büyük bir bölümü kutuplarda yer alıyor.

Tatlı suların da sadece üçte biri kullanılabiliyor. Dolasıyla insanın kullanabileceği su miktarı, dünyadaki toplam su varlığının yüzde 1'inin de altında.

Bu veriler, içilebilir su kaynaklarının ne kadar kısıtlı olduğunu gözler önüne seriyor.

844 milyon insan su sıkıntısı çekiyor

Tüm bu nedenlerden dolayı temiz su sıkıntısının yaşandığı dünyada, halihazırda 844 milyon insan temiz suya ulaşamıyor. Bu tablonun gelecek yıllarda daha da kötü hale gelmesi öngörülüyor.

Araştırmalara göre, 2000 ve 2050 yılları arasında dünya nüfusunun 3 milyar artması ve temiz suya olan talebin yüzde 55 yükselmesi bekleniyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) raporunda da son yüzyılda temiz suya olan ihtiyacın 6 kat yükseldiği, her yıl temiz su ihtiyacının yüzde 1 oranında arttığı, 2050’de 5 milyar insanın temiz su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor.

BM raporunda ayrıca, önlem alınmaması durumunda 2030’da dünyadaki mevcut temiz suyun insanlığın ihtiyacının yalnızca yüzde 60’ını karşılayacağına dikkat çekiliyor. Su kaynaklarının kapasitesi ile insanlığın ihtiyaç duyduğu temiz su miktarı arasındaki farkın giderek büyümesi bekleniyor.

Türkiye’de temiz su

Sanılanın aksine su zengini bir ülke olmayan Türkiye, kişi başına düşen yıllık ortalama 1519 metreküp su miktarıyla temiz su sıkıntısı çeken bir ülke kabul ediliyor.

Su kaynakları bakımından zengin sayılan ülkelerdeki bu oran, 8 bin ila 10 bin metreküp olarak kabul ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye'nin nüfusunun 2030’da 100 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu durumda, kişi başına düşen su miktarının 1120 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor.

Türkiye'nin 110 milyar metreküp kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 16'sı içme ve kullanımda, yüzde 72'si tarımsal sulamada, yüzde 12'si de sanayide tüketiliyor.

Dünyada 2,1 milyar kişi temiz sudan yoksun

Dünyada su kaynakları giderek azalırken suya olan talep artıyor. Temiz ve güvenilir su kaynakları, endüstri, tarım ve enerji üretimi için hayati öneme sahip.

Dünyada 2,1 milyar kişi temiz sudan yoksun

Dünyada su kaynakları giderek azalırken suya olan talep artıyor. Temiz ve güvenilir su kaynakları, endüstri, tarım ve enerji üretimi için hayati öneme sahip. Dünyadaki her topluluk ve ekosistem hayatta kalmak, sanitasyon ve hijyen için suya bağımlı.

Dünyada en az 1 milyar kişi su sıkıntısının olduğu bölgelerde yaşıyor. 2025 yılına kadar 3,5 milyar kişinin su kıtlığıyla karşı karşıya kalabileceği tahmin ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) "İçme Suyu, Sıhhi Koşullar ve Hijyende İlerleme 2017" raporuna göre, dünyada her 10 kişiden 3’ünün (2,1 milyar) evinde temiz ve güvenilir kullanma suyu bulunmazken her 10 kişiden 6’sı (4,4 milyar) kötü sıhhi koşullarda yaşıyor.

Raporda, temiz ve güvenilir su kaynaklarından yoksun 2,1 milyar kişinin bulunduğu ve bunlardan 844 milyonunun içme suyuna erişemediği kaydedildi.

Rapora göre, 263 milyon kişi evlerinin yarım saat uzağından su taşırken, 159 milyon kişi de akarsu ya da göl gibi kaynaklardan elde edilen arıtılmamış suyu içiyor.

4,4 milyar kişi kötü sıhhi koşullarda yaşıyor

Güvenilir biçimde yönetilen sanitasyon imkanı olmayan 4,4 milyar kişinin 2,3 milyarının temel sanitasyon hizmetlerine bile erişemediğine işaret edilen raporda, bu kişilerden 600 milyonunun tuvaleti başka ailelerle paylaştığı ve 892 milyon kişinin tuvaletini açık alanlarda yaptığı belirtildi.

2040’ta 33 ülke ciddi boyutta su sıkıntısı yaşayacak

Dünya Kaynakları Enstitüsünün (WRI) farklı iklim modelleri ve sosyoekonomik senaryoların birlikte kullanıldığı bir yöntem yardımıyla yaptığı analize göre de 2040 yılında 33 ülkenin son derece yüksek oranda su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor.

Analize göre, 2040’ta en çok su sıkıntısı çekmesi beklenen 33 ülkenin 14’ü Ortadoğu’da bulunuyor. Bu ülkelerden Bahreyn, Kuveyt, Filistin, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Suudi Arabistan, Umman ve Lübnan son derece yüksek su sıkıntısı çekecek ülkeler sınıfında yer alıyor.

Her 4 çocuktan biri ölüm ya da hastalık riskiyle karşı karşıya kalacak

UNICEF, geçen yıl yayımladığı raporunda, su kaynaklarının hızla azalması nedeniyle 2040'a kadar dünya genelinde her 4 çocuktan birinin yani 600 milyon çocuğun ölüm ya da hastalık riskiyle karşı karşıya kalacağını belirtti.

Rapora göre, kuraklığa bağlı kıtlığın yaşandığı Somali, Güney Sudan ile Nijerya ve çatışmaların yaşandığı Yemen'de 1,4 milyon çocuğun aşırı derecede yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski bulunuyor.

Vira Haber

 

Bu haber toplam 5712 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.