BALIKÇILIK
DENİZ
DENİZ KÜLTÜRÜ
DENİZ TİCARET ODASI
DONANMA
DÜNYA
EĞİTİM
GEMİ
GÜNCEL
Kategoriler
BALIKÇILIK
BİLGİSEL
BOĞAZLAR
ÇEVRE
DENİZ KAZALARI
DENİZ KÜLTÜRÜ
Deniz Ticareti
DENİZ ULAŞIMI
DÜNYA
DZKK
Sahil Güvenlik
EĞİTİM
EKONOMİ
ENERJİ
Gemi & Yat İnşa
GÜNCEL
IMO & AB
KIBRIS
KÜRESEL ISINMA
KURUMSAL
LİMAN
LOJİSTİK
MARİNA
RÖPORTAJ
SAVUNMA SANAYİ
SEKTÖRDEN
SERBEST KÜRSÜ
Sitene Ekle
SU SPORLARI
TURİZM
VİRA MARITIME
Foto Galeri
BALIKÇILIK
DENİZ
DENİZ KÜLTÜRÜ
DENİZ TİCARET ODASI
DONANMA
DÜNYA
EĞİTİM
GEMİ
GÜNCEL
SEKTÖR
SİNEMA
SPOR
SUALTI
VİRA DERGİSİ
YAŞAM
YAT VE TEKNE
Web TV
Genel
Röportaj
Diğer
Yazarlar
Manşetler
Günün Haberleri
Gazete Manşetleri
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Sitene Ekle
İletişim
FOTO GALERİ
YAŞAM
2015’in çevre açısından en iyi ve en kötü olayları
2015’in çevre açısından en iyi ve en kötü olayları
5
13
En kötüler - Türkiye’nin “kömür karası” yılı 2012’nin “Kömür Yılı” ilan edilmesi ile Türkiye’de 80’e yakın kömür santralinin yapılması, Konya Kapalı Havzası, Trakya gibi önemli tarımsal bölgelerin linyit madenlerine dönüştürülmesi planlanıyor. Somut bir örnek olarak Konya-Karaman’ı ele alırsak; Konya Kapalı Havzası içinde 20.000 hektarlık bir alanının kömür ocağına dönüştürülmesi planlanıyor. 20.000 hektarlık alanda yani İstanbul’da tarihi yarımadanın yüzölçümünün on katından fazla bir alanda, toprak, su yok edilecek. Sadece Konya-Karaman ovalarında 20.000 hektar tarım alanında üst toprak sıyrılıp yok olacak. Bununla birlikte 20.000 hektarlık alandan çıkacak hafriyatın başka bir tarım alanı üzerine dökülmesiyle hektarlarca tarım alanının yok edilmesi planlanıyor. Bu durum, bölgedeki topraklarda üretim yaparak geçimlerini sağlayan 5.000’den fazla insanın elinden topraklarının alınması, yerinden olması, geçim kaynağını kaybetmesi anlamına geliyor. Diğer önemli bir konu da su; Konya Kapalı Havzası’nda yer altı suları hem tarım hem de içme suyu olarak kullanılıyor ve havzadaki 4 ilin ihtiyacını karşılıyor. Kömüre ulaşmak için alanın susuzlaştırılması yani yer altı suyunun boşaltılması gerekiyor. İklim ve enerji politikalarının merkezindeki kömür tartışmalarını yalnızca bir enerji meselesi olarak görmemeliyiz, su ve toprağın iklim değişikliğinin etkileriyle gittikçe daha fazla tehdit edildiğinin farkında olarak kömürü, toprak hakkı, su hakkı ve gıda hakkı meselesi olarak da ele almalıyız.