100 tondan fazla fuel-oil denize döküldü
Kocaeli’ndeki bir yakıt toplama tankından sızan tonlarca petrolün Marmara Denizi’ne karışması, çevrecileri ve bilim insanlarını harekete geçirdi.
Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Halim Aytekin Ergül, körfezde petrolden etkilenen yerlerin kendisini yenilemesinin en az 2 yıl alacağını belirtirken, Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Mustafa Tengerek, son 15 yılın en büyük çevre faciasının yaşandığını ifade etti. Petrol atıklarının rüzgârla Yalova’ya kadar ulaşması üzerine İstanbul’un Prens Adaları da riskle karşı karşıya kaldı.
Mavi bayraklı plaj var
Dilovası’ndaki Poliport yakıt depolama tesislerindeki kara tanklarında 13 Ocak 2017 günü transfer yapılırken denize sızan yakıt İzmit Körfezi’nde kirlilik oluşturmuştu. 1 hafta içinde 3 temizlik firması yaklaşık 400 personel ile denize yayılan 100 tondan fazla fuel oili temizlemek için mücadele ederken, Marmara denizinin canlı yaşamı zarar gördü. Kara tanklarından sızan CST700 tipi fuel oilin yanında körfezin farklı yerlerinde CST1600 tipi yakıtın da görülmesi sızıntının başka yerlerden de olduğu ihtimalini doğurdu. Kocaeli’nde oluşturulan kriz masası ile ikinci seviyede deniz kirliliği alarmı verildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü deniz kirliliği oluşan bölgelerden örnek deniz suyu alarak TÜBİTAK’a gönderirken, Kocaeli Üniversitesi ile çok sayıda STK da örnekler aldı. Fuel oil büyük miktarda temizlenirken, çözünerek suyun altına çöken ya da rüzgârla açık denize sürüklenen kısmı tehlike oluşturmaya devam ediyor. Karabatak ve martı gibi kuşların petrole bulandığı görülürken İzmit Körfezi’ndeki canlı yaşamının olumsuz etkileneceği düşünülüyor. Temizlik ve ıslah çalışmaları ile denizatı başta olmak üzere kalkan, vatoz, karagöz, tekir, kırlangıç gibi balıkların yaşam alanı körfezdeki sızıntının pek çok canlıyı tehdit edeceği düşünülüyor.
‘Sızıntı 200 ton’
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise, sızıntının 200 ton civarında olduğunu vurgulayarak, “Müdahale sırasında koordinasyon eksikliği yaşandı. Petrol körfezde dar bir alana hapsedilip temizlenebilirdi. Su canlılarının ölümü ve av alanlarını kirlenmesi nedeniyle balıkçılar tazminat davası bile açabilir” dedi. Tavşancıl Balıkçı Barınağı sakini Eşref Altunlu da sızıntının ilk gününde denizin üzerinin simsiyah olduğunu ve o günden beri balık avına çıkamadıklarını söyledi. Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Mustafa Tengerek ise, şehrin tüm batı kıyılarında kirliliğe rastlandığını söyleyerek, “Böyle bir facianın giderilmesi uzun zaman gerektirir. İzmit Körfezi su girişiyle kendini yenileyemeyen ve durağan bir yapıya sahip. Bu yaşadığımız son 15 yılın en büyük çevre faciası” dedi.
Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı ise, “Asıl zararı deniz ekosistemi gördü. Ne yazık ki etkileri yıllarca sürecek. İnsanlar uzun süre kıyılarımızdan tutulan balık yenmeyecek. Körfez içindeki tüm liman tesislerinin acil müdahale planları tekrar gözden geçirilmeli” dedi.
2.1 milyon lira para cezası
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevreye verdiği zarardan dolayı bir limana 2 milyon 100 bin TL para cezası uygulamıştı. Bakanlık, geçtiğimiz gün yaptığı yazılı açıklamada, “Kıyı ve açık denizde yapılan çalışmalar sonucu toplanan atıklar bertaraf tesislerine yönlendirilmektedir. Tanklardan dökülen fuel oil’in çevreye verdiği zarardan ötürü 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 20-v maddesi uyarınca firmaya 2.100.000 TL (iki milyon yüz bin Türk Lirası) idari yaptırım uygulanmıştır” demişti.
Doğu Marmara midyelerini yemeyin
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halim Aytekin Ergül, yoğunluğu yüksek bir yakıt sızıntısının yaşandığını belirterek şöyle konuştu:
“Sızan yakıtın önce batılı rüzgârlarla Her Eke’ye ve körfezin iç kesimlerine doğru, sonra doğulu rüzgârlarla açık denize doğru taşındığını düşünüyoruz. Yalova ve Karamürsel’e kadar geldiğini öğrendik. Tehlikeli seviyesi düşmesine rağmen akıntı ve rüzgârla Adalar’a kadar ulaşabilir. Suyun üzerinde kalan ince film tabakası şeklindeki kısmı ve çöken partikülleri temizlemek çok zor. Bu tahribatın ekosistem üzerinde en az 2 yıl olumsuz etkisini göreceğiz. Kuşların zarar görmesi ve ölmesi çok üzücü. Nesilleri tükenme tehlikesinde olmayan kuşlar en çok etkilendi. Denize yayılan petrolün, fiziksel ve kimyasal süreçlerle moleküler şekilleri zamanla değişecektir. Biyolojik süreçte ise bakteriler tarafından parçalanması mümkündür. Ama önce fitoplanktonik ardından zooplanktonaik canlıların ve diğer omurgasız hayvanların vücudunda birikebilir ve böylece balıklara aktarılabilir. En azından Doğu Marmara’da toplanan midyeler bu süreçte yenilmemeli. Dip balıkları kadar yüzeye yakın balıklar da etkilenebilir. Yakıtın ne kadarı toplandı, ne kadarı çöktü belirlendikten sonra bir plan hazırlanabilir. İzmit Körfezi sanayi kuruluşlarının çok yoğun olduğu bir bölge haline geldi. Mevcut tesisler, bu kazadan da anlaşılabileceği gibi, körfezi yeterince risk altına sokmuş durumda. O nedenle daha fazlasına müsaade edilmemeli ve denetimler artırılmalı.”
Haber: Gökhan Karakaş / Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.